1. BÖLÜM; Kırmızı Ruj ve Zincir Kolye

0 0 0
                                    


📌Medya; Elya ve Kaya

Bölüme başlamadan önce sizden ricam yıldıza basarak bana destek olur musunuz? Bassanız da basmasanızda teşekkür ederim Keyifli okumalar!🫂💞

İnstagram; medusyzr
_____________________________________

Babamın odasının kapısını yavaş sayılamayacak bir şekilde sertçe kapattım. Ne demek kredi kartımı iptal edebilirdi?

Sırf harcamalarıma dikkat etmiyorum diye benim canım kredi kartımı iptal etmişti. Ama benim adım Elya ise onlara gününü gösterirdim.

Gözlerim hırsla kısılırken üzerimdeki straplez lacivert elbiseyi düzelttim. Topuklu ayakkabılarımın tıkırtısı holdingin koridorlarında yankılanırken ismimin seslenmesiyle durdum.

"Elya!" Arkamı döndüğümde siyah korumalar etrafında olan yaşlı bir adam gördüm bana bakan. Siyah bir takım elbise giyen, saçlarına yer yer aklar düşmüş sarışın adam eliyle yanına gelmem için işaret verdi

Bu adamı tanıyordum. Kenan Yüzbaşıoğlu babamın düşmanı. En son ailecek gittiğimiz bir davette görmüştüm onu. Çenemi dikleştirerek yürüdüm. Tam karşısında durdum.

Alayla tek kaşımı kaldırdım. "Kenan Yüzbaşıoğlu..." Diye mırıldandım. "Sizin Karakum holdinge gelme cesaretiniz var mıydı?" Sonra elimi havaya kaldırdım ve yüzümü buruşturdum. "Doğru, cesaret değil, aptallık..." Son sözümü söylerken sert bakışlarımı renkli gözlerine sabitledim.

"Elya," Diye başladı söze. "Babanın aksine seni bir düşmanım olarak görmüyorum. Karakum soyadına sahip olan fakat tek sevdiğim kişi sensin. Nefretimi kazanmak istemezsin." Derken sözleri ve bakışları zehir gibiydi. Acımasızdı, fazlasıyla. "Seninle konuşmak istediğim bir konu var. İstersen sakin bir yere geçelim."

Bakışlarım tedirgin bir şekilde karşımdaki bedende gezindi. Omuz silktim. "Neden sana güveneyim?"

Bir anlığına gözlerini devirdi. "Geçmişi hatırla." Dedi sadece. Bu sefer aklıma kesik kesik anılar dolmaya başladı.

~~Geçmiş~~

Küçük kızıl saçlı kız oyuncak bebek arabasına en sevdiği bebeği oturtmuş havuzun kenarında arabayı sürüyordu.

Havuzun kenarında koşarak arabayı sürerken bir anlığına ayağı su birikintisine bastı ve kaydı. Havuza düşerken dudaklarından kısa bir çığlık koptu.

Bu çığlığı duyan tek kişi çimene oturmuş kitap okuyan Kenan Yüzbaşıoğlu'ydu. Bakışları Elay'ı bulduğunda hızla kitabı fırlatarak ayağa kalktı. Elay'a doğru koşarken bir anda kızıl kızın yüzme bilmediğini hatırladı. Bununla beraber havuza atladı. Kendisi bile yüzme bilmemesine rağmen...

~~Şimdiki Zaman~~

Başımı salladım. "Tamam." Dedim ve ilerideki odamı gösterdim. Tabii ki holdingte benimde odam vardı. Asıl aklıma takılan şey Kenan Bey benimle ne konuşacaktı?

Odaya girdiğimizde geniş odanın duvarları camlarla kaplı olan duvarların önündeki koltuğa oturduk. "Ne içersiniz?" Derken bir yandan kablolu masanın üzerinde duran telefondan kafenin numarasını tuşluyordum.

"Tuzlu bir Türk kahvesi." Demesiyle bakışlarım aniden onu buldu. O da bakışlarımı komik bulmuş olacak ki beyaz dişlerini gösterecek ve aynı zamanda sesli bir şekilde güldü. "Şaka yapıyordum," Dedi gülmesinin arasında. "Sade filtre kahve."

𝙎𝙀𝙉𝙎𝙄̇𝙕 𝙊𝙇𝙈𝘼𝙕Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin