4

60 3 37
                                    

-

"Giyme o zaman." dedi. Suratında mayhoş bir gülümseme vardı. "Nasıl?" dedim afallayarak. "Madem giyecek bir kıyafetin yok, giyinme." dedi. Ona dehşetle bakarken devam etti. "İlla kıyafet giymen gerekmiyor. Havluyla da yatabilirsin. Değil mi?" dedi. "Yani bana çıplak mı uyu diyorsun? Yabancı bir evde, yabancı biri varken? O kadar güvenmiyorum sana yakışıklı hatta bunu masada da belirttim." dedim ve kollarımı göğsümde birleştirdim. "Yakışıklı mıyım? İstersen 'yakışıklın'  da olabilirim." dedi. Ben ne diyordum, o ne diyordu? Şaka gibiydi. Aklı fikri bedenimdeydi. "Kıyafet ver bana." dedim. "Sana uygun donum bile yok Jeon." dedi. "Peki benim üstümden çıkardıklarım? Onlar benim değildi." dedim. Sabır çeker gibi iç çekti ve gözlerini devirdi. "Üstündeki benim tişörtümdü fakat altındaki kadın şortuydu Jeon. O boxersa senindi. Benimkilerden versem şort gibi olur, bilmem anlatabildim mi?" dedi. Kadın şortunu nereden bulmuştu? Şu anda da bulabilirdi bence. "Dalga mı geçiyorsun benimle? O zaman kadın şortundan tekrar ver." dedim ve sesimi yükselttim. "O verdiğim bu evin hizmetçisinindi. Kadını tekrar mı arayayım gece gece?" dedi ve saçını geriye attı. "Dur burada." dedi ve gitti yanımdan.

Koskoca mafya lideri değil miydi. Alt tarafı bulması gereken üç parça bez parçası. Çıplak durmam için tanrı bilir daha ne kadar uğraşacaktı. Yanıma geldiğinde elinde bir tane büyük tişört vardı. Bana uzattı. "Bak, sana olacak tek parça bu. Diğerleri çok büyük gelir." dedi. Acaba kaç beden giyiyordu da böyle düşünüyordu. "Kocaman bu, kaç beden giyiyorsun?!" dedim ve uzattığı tişörtü aldım. "Üstüm XXL, altımı da sen düşün." dedi ve korkunç bir şekilde gülümsedi. "Yok kalsın." dedim ve banyonun kapısını yüzüne kapadım. 

Üstümü giymiştim fakat altımda hiçbir şey yoktu. Tişört büyük ve siyah olduğu için kapatıyordu orayı ama rahat değildim. Eski giysileri giymek istemiyordum çünkü ter kokuyorlardı açıkçası. Ve şu an tertemizdim. Daha fazla düşünmek istemedim bu durumu ve banyodan hızla çıkıp, ona görünmeden odaya geçtim. Hemen yorgan altına girdim. Sıcak yorgan tenime çok iyi gelmişti. Bu soğuk havada bana giyecek bir şey vermediği için hasta olursam, ona bunu ağır ödetirdim. Evet belki ölmek isteyen biri için hasta olmak hiçbir şeydi fakat ölmeme izin vermiyordu. O zaman sağlıklı yaşamamı sağlamak zorunaydı, değil mi?

Saate baktığımda 22.11'di. Hava erken kararıyordu kış olduğu için ve benimde çabuk uykum geliyordu. Uyumadan önce  düşündüm, bir kaç gün içerisinde yaşadığım şeyler çok hızlı olmuştu. Daha yeni hastaneden taburcu olmuştum, ölümün eşiğinden dönmüştüm, şimdi ise evimi harabeye çeviren mafya liderinin evinde, yatağında yarı çıplak bir şekilde yatıyordum. Benim hayatım en son 5 yaşımdan 10 yaşıma bu kadar hızlı geçiş yapmıştı. Marvel bile bu kadar iyi geçiş yapamazdı. 

Ben bu yaşadıklarımı düşünürken zihnimin karanlık tarafı da uyanmıştı. Aklıma onun, hala ismini bilmediğim adamın kaç beden giydiği geldi. Evet iri biriydi fakat XXL giyeceğini de düşünmemiştim. Özellikle sonda söylediği şey oldukça düşündürmüş ve utandırmıştı. 'Üstüm XXL, altımı da sen düşün..' tanrım korkunç. Neden böyle bir bilgi verdi ki bana? Sapık herif.

Şu saçmalıkları düşünürken uyuya kalmıştım. Günün ilk ışıklarıyla gözümü açtım. Ama benden önce başka bir şeyler uyanmıştı. Tanrım bana ne oluyordu? Gerçekten sonda dediği şeyi düşünerek uykumda azmış olamazdım, umarım..

Çekmeme bile gerek kalmadan kendi kendime boşalmıştım zaten. Bu benim için bir ilkti ve umarım sondu. Hemen ayaklandım ve lavaboya gittim. Üstümü temizledikten sonra derin bir iç çektim. Bu ev ve bu herif benim ayarlarımı bozmuştu.. Ev normalde de sessizdi ama şimdi ayrı bir sessizlik vardı. Banyodan çıkmıştım ve aşağı kata doğru ilerlemiştim.

cold winterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin