Selamm!
Öncelikle uzun bir süre sonra yazmak çok garip hissettiriyor. Fark ettim ki, Berke ve Deniz'i mutlu bir şekilde görmek isterdim ve bende bu bölümü yazmaya karar verdim :)
O yüzden şöyle düşünün, bu bölüm onların mutlu olduğu bir paralel evrende geçiyor veya onun gibi birşey işte.
Deniz'den
Kucağımda sarhoş Berke'm, kafamızda kutlama şapkaları ile odaya girdim. Aynı üniversiteyi kazanmıştık ve bugün yeni evimizdeki ilk günümüzü kutluyorduk.
"Kutlama bahane, Berke'yi ellemek şahane. Avuçlamasana lan götümü!" Ne kadar sitem etse de sesinden güldüğünü anlayabiliyordum.
"Öyle mi, Berke Bey?" Kalçasındaki tutuşumu sıkılaştırdım. Ortam yoğunlaşmaya başlamıştı ve ben şimdi onu tamamen istiyordum. Yüzümü boynuna gömdüm.
"Kokun bana yaşadığımı hissettiriyor." Mayışmış bir şekilde söylediklerim kızarmasına neden olmuştu.
"Alt takımın uyandığı için böyle düşünüyor olmayasın?" Sırıttı, ne güzel gülüyordu. Tam gülüşünden öptüm bu hareketim onu şaşırtmış olmalı ki, ağzı hafif açık kalmıştı. Tavşana benziyordu.
"Regl döneminde misin?" Ciddiyet ve dalga arasında sorduğu soru kahkaha atmama neden oldu. Bu çocuk en önemli anlarda böyle odun olmak zorunda mıydı?
"Şakacı çocuk seni, birazda yatakta mı devam etsek acaba?" Sırıtarak ettiğim teklif ile yüzünde yaramaz bir ifade oluştu.
"Bana cidden dayanamıyorsun, ha?" Aniden yaklaşması beni şaşırtmıştı. Konuşurken dudakları dudaklarıma sürtmüştü. Ellerini göğsümde birleştirdiğinde daha fazla dayanamayıp, hırçın bir şekilde dudaklarına atıldım.
Çok sürmeden o da öpüşüme karşılık vermişti. O kucağımda öpüşmeyi sürdürürken yatağa oturdum ve kendimi ona bastırdım. Ağzından kaçan inleme ile yutkundum. Ne kadar dayanılamaz olduğunun farkında mıydı?
Nefeslenmek için duraksadığımda, gömleğinin düğmelerini çözmeye başladı. Küçük düğmelerle başa çıkamadığını fark ettiğimde gömleğini çektim ve çıkardım. Ancak bu düğmelerin kopmasına neden olmuştu.
"Beni delirtiyorsun, farkında mısın?" Kollarını boynuma sardığında, boynuna doğru eğildim ve küçük öpücükler bırakmaya başladım. Her öpücükte inliyor, kendini bana bastırıyordu. Elleri kemerime geldiğinde nefesim tekledi.
"Uzun zaman önce bana söylediğin bir laf vardı.. 'Berke'cik sikerim seni incecik.' demiştin ama bu kadar kalın olduğunu bilmiyordum." Alt tarafımın şiştiğini gösterdiğinde yutkundum.
"Senin için bu kadar akılda kalıcı olduğumu bilmiyordum, Berke'cik." Kucağımdan kaldırıp, yatağa yatirdiğimda gözlerindeki şehveti görebiliyordum.
"Benim için bu kadar istekli olman çok tatmin edici, Berke'm." Elleri tekrar boynumdaki yerini buldu ve dudaklarımız buluştu.
Dillerimiz buluşurken, nefesini ağzıma verdi. Dudaklarım dudağından boynuna, boynundan göğsüne ilerlediğinde altımda nasıl kasıldığını hissedebiliyordum.
"Bu şekilde ne kadar güzel gözüktüğünün farkında mısın?" Odada benim cümlelerim ve onun inlemelerinden başka bir ses çıkmıyordu. Sonunda kemerimi çıkardığını fark ettiğimde sırıttım.
"Biraz aceleci miyiz?" Hem sarhoşluğun verdiği etkiyle hem de bulunduğumuz durumun şehvetiyle kendini kaybetmişti, hoş ben sarhoş olmadan bu hale gelmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
School Trip | b×b
Teen FictionMurat Hoca elinde ki listeye baktıktan sonra bir bana birde yanımda ki Deniz'e baktı. "Berke ve Deniz sizde birlikte kalacaksınız." "NE!" Böyle bağırmam ile herkes bana döndü. Deniz'de bana doğru dönüp güldü ve göz kırptı. Şerefsiz. Ben bununla nası...