1/?

15 1 10
                                    


Sorgu odasına girdiğimde karşımda kendisine yeni atanıldığım müvekkilim duruyordu.

"Sen ne yaptığının farkında mısın?" Konuşmadan sadece suratıma bakıyordu.

"Müvekkilimle yalnız kalmak istiyorum." Kafa sallayan polis, yardımcılarıyla çıkmadan önce konuştu.

"Sadece 20 dakika."

"Lütfen bana işimi anlatmayın. Çıkın." Adamlar çıktığında karşısına oturdum. Masanın üzerinden kelepçesiz olan elini uzattı.

"Memnun oldum Umut ben."

"Güzel, demek aklın da yerindeydi. Adını nasıl temizleyeceğim ben şimdi?" Dediğimde omuz silkti.

"Gerçekten pek kafaya taktığım söylenemez, adım ne demiştiniz?"

"Serel Kahraman. Anlat şimdi, zamanımız az." Dediğimde iç çekip konuşmaya başladı.

"Kadını dövüyordu, bende adamı uyardım."

"'Kadını bırakmazsan elini götüne sokarım' diye mi Umut bey?" İşaret parmağını kaldırıp gülümsedi.

"Aynen o şekil. Sonra da bırakmadı kadını, bende dövdüm. Yalnız eli götüne gir-"

"İğrençleşmeyelim lütfen. Bakın, bana göre her yönden tartışmasız bir şekilde haklısınız. Ama olayları kaydeden kamera yok, kadın da adamın eşi. Dolayısıyla, sizin durduk yerde adamı dövdüğünüzü, kendisinin de anlamadığını söylüyor."

"Tuzak."

"TABİİ Kİ TUZAK! ADAM SENİN DAHA ÖNCE KAVGA EDİP, ÜSTÜNE DAVA EDİP TAZMİNAT ALDIĞIN ADAM. BUNU YEDİĞİNE İNANAMIYORUM!"

"Serel hanım sakin olur musunuz lütfen?"

"Bak, seni ne yapıp edip buradan çıkartacağım, ama yemin ederim ki; o adamla bir daha irtibata geçersen bu sefer ben seni içeri sokarım." Adam ellerini iki yana kaldırdı. Yani denedi. Ama bir eli kelepçeyle sorgu masasına kilitli olduğu için tamamen kaldıramamıştı.

"Öyle olsun Serel hanım."

"Öyle olacak Umut bey." Derken polisler içeri girdiğinde bende ayağa kalkıp kapıya doğru yürüdüm.

--------

"Sayın savcım, elinizden geleni ardınıza koymayın lütfen." Dediğimde yıllardır sinir bozuculuk seviyesini zerre aşağı çekmemiş savcı konuştu.

"Bu sefer kazanamayacağın bir dava var karşında Serel. Planların neler?"

"Davayı kazandığımda tüm detaylarıyla anlatırım Melih bey. Merak etmeyin lütfen." Gülümsüyorum. önce odasından, sonra karakoldan çıkıyorum.

Eve geldiğimde kapıyı çaldım. İçeriden ses gelmediğinde anahtarımı çıkartıp deliğe soktum. İçeri girdiğimde ışıkların açık olduğunu fark edip içeri sesleniyorum.

"Canan?" Ses gelmeyince içeri girdim, arkamdan kapıyı, 'kaçmam gerekirse' diye açık bırakıp devam ettim. Odasına doğru ilerlediğimde ağır bir şeyin düşme sesini duyuyorum. Ceset gibi. Elim önce ağzıma gidiyor, sonra kapı kolunu tutuyorum. Hızla kapıyı açıyorum. Kapıyı açmamla gözlerimi kapatıp arkamı dönmem bir oluyor.

"İĞRENÇSİNİZ, KUSACAĞIM ŞİMDİ."

Canan yerden kalkıp kapıyı itti. Bense salona geçip oturdum ve kendime gelmeyi bekledim.

"Ben mi dedim sana odama pat diye dal diye?!" Canan bana bağırırken arkadan sevgilisi geldi.

"Sana en azından sex yapacağın zaman bana mesaj bırakmanı söyledim Canan, biz ev arkadaşıyız? Saygı duyman lazım?" Canan gülerek cevap verdi.

La Gabia [Kafes] (Yayıncı Kurgusu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin