1.BÖLÜM: ASSASSİN

13 3 14
                                    

Elimdeki sütü yudumlarken karşımda yerde öylece kanlar içinde yatan cesede bakıyordum hakettiğinden çok daha iyi bir ölüme sahip olmuştu ve bu benim canımı sıkıyordu. Bir insanın acı eşiği nasıl bu kadar düşük olabiliyordu ki?! Alt tarafı karısını öldürdüğü için ona ateş eden ellerindeki parmakları tek tek kopartmış sonrada yalan söyleyen o pis dilini kesmiştim... Kafasına canlıykende 'ASSASSİN' damgasını vurduğun için şu anda uğraşmama gerek yoktu.

Cebimden telefonu çıkartıp saate bakınca hem şaşırmış hemde sinirlenmiştim saat gece 02.05'ti adam sadece 18 dakika dayanabilmişti, ciddenmi?!

Odadaki cesedi bir torbaya koyup ormanlık alana bıraktıktan sonra eve gelip hızlıca duş aldım ve siyah oversize bir tişört ve tişörtle uyumlu bir şort giyinip salonda bir süre oturdum ve telefonumu kurcalamaya başladım.

Canım çok sıkılmıştı. Biraz gece yürüyüşünün kimseye zararı olmazdı.

Yanıma alacağım küçük sırt çantasının içine su, telefon ve hava soğursa diye ince bir hırka almıştım. Ee tabiki yanıma küçük bir karambit alıp cebime koymayıda unutmamıştım.

Spor ayakkabılarımı giyinerek evden çıktım, evim ormanlık alanda olduğu için merkeze gitmeye üşeniyordum.

Seri katil ayağına iyice asosyal olmuştuk iyimi?

Ormanda öylece yürürken hiç bir zaman korkmamışımdır. Çünkü bu ormandaki en vahşi varlığın ben olduğumu biliyordum.

Hay içine- Cesedi pardon adamı evde bıraktım lan! Aslında yarın götürüp bırakacaktım ama şu an fazla işsizim zarar gelmezdi.

Koşar adımlarla eve geri döndüm. Cesedi arabamın bagajına koyduktan sonra karakola yakın bir yere bırakıp yaptığı yanına pisliklerin olduğu telefonu bırakıp gidecektim ki en önemli şey olan imzamı bırakmayı unuttuğumu fark ederek cebimdeki siyah gülü cesedin ağzına güzelce yerleştirip son kez şaherime bakarak arabama binip tekrar evin yolunu tuttum.

Eve döndüğümde hızla üzerindeki kıyafetlerden kurtulup asitle erittim ve üzerime öncekinin nerdeyse aynısı siyah bir takım giyindim.

Çalışma odama geçerek sıradaki kurbanıma bakacaktım ki Telefonuma bildirim sesi geldi.

Uyuyormusun Hazel?

Yazan kişi Nehir'di.

Şafak operasyonumu var bu saatte yazıyorsun?

Uyumadığını biliyorum ve canım sıkıldıııı.

Bekle geliyorum, süt ısıt.

Tamam, Bekliyorum.

Üzerimi değiştirmeye gerek duymadan evden çıktım. Arabama bindim ve favori şarkılarımdan birini açarak yola çıktım.

Yaklaşık 15 dakikada Nehirin evine ulaştım. Kapının önüne geldiğimde zile bastım. Kapıyı çaldım.
Kapıyı Nehir açtı. Kaşları hafif çatıktı.

"Nerde kaldın, iki saattir seni bekliyorum."

"16 dakika."

"Ne?" Cidden bu kızda var bi saflık.

"2 saat değil 16 dkikada geldim. Hem çağıracak hemde kapıdamı bırakacaksın beni?"

İçeri girmem için kapının önünden çekildi. İçeriyegirdiğimde hızla onun odasına girdim ve yatağına oturdum. Benim ardımdan o da elinde 2 bardak sütle odaya girdi. Yanıma oturdu ve sütlerden birini bana uzattı. Sütten bir kaç yudum alıp ona döndüğümde yüzümde memnun bir ifade vardı, gerçekten sütü nasıl sevdiğimi biliyordu.

Assassin: Siyah GülHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin