Cüzdanı açmıştım yaptığım şey kötü bir şey olabilir ama içinde numarasını yazdığı şey var mı diye bakıcaktım.Cüzdanın içinden ; kimlik , motor ehliyeti, belli miktar para , kartlar , cüzdanın bir bölümünde kalp şeklinde fotoğraf koyma yeri boştu.
Cüzdanı açtığımda yere direkten düşen şeyi fark etmemiştim. Cüzdanda aradığım şeyi bulamayınca kapattım. Cüzdanı komodine koyucakken cüzdandan düşen kağıdı gördüm.
Kağıt kart şeklindeydi üstünde İsmail Yükseğin resim sergisi günü saati yeri vardı. O an aklımdan tamamen saat çıkmıştı.Siz:
İsmail merhaba benim barışKusura bakma bu saatte yazıyorum
(03:46)+5**:
Barış merhaba sorun değil
bir problem mi vardı
(03:50)Siz:
Konserde cüzdanını düşürdün seslenicektim fakat gitmiştin içini karıştırmak zorunda kaldım numaran var mı diye sonra kartı gördüm ve numarayı buldum.+5**:
Barış cok tesekkur ederim
kayboldu diye ödüm koptu
ne zaman verebilirsin+5** Sarışın olarak kaydedildi.
Siz:
Şuan verebilirim yani istersen
(4:00)Sarışın:
Olur
Nerde buluşabilirizSiz:
Altaylara yakın mi oturuyordun?Sarışın:
Evet Altayla ayni sitede oturuyoruzSiz:
O taraflarda park var orası
nasıl senin içinSarışın:
Olur cikiyorum evden.Siz:
Tamam bende çıkıyorum hemen.Üstümü kontrol ettiğimde siyah sordum ve beyaz bir tişörtüm vardı. Üstüme nolur nolmaz bir hırka geçirmiştim. Hırkanın cebine; anahtarlığımı , cüzdanı, kendi cüzdanımı koyduktan sonra evden çıktım. Cebimdeki anahtarı çıkarıp kapıyı kilitledikten sonra anahtarı cebime geri koydum.
Asansörle hızlı bir şekilde aşağı indikten sonra dış kapıdan çıktım ve parka doğru yürüyordum.
Nasıl davranıcağımı bilmiyordum ne yapacağımı akışına bırakmalıyım diye düşündüm. Parkın girişine geldiğimde bankta oturan sarışını gördüm. Sarı saçları, koyu gözleri beni ona çekiyordu.
Geldiğimi görünce ayağa kalktı ."Hoşgeldin barış"
Yorgunluk vardı üstünde uykusu vardı çok konuşmak istemedim , uyusun istedim.
"Hoşbuldum ismail"
O sırada ikimizde karşı karşıya oturmuştuk. Cebimdeki cüzdanı çıkarıp masaya koydum. Elini cüzdanına uzattı ve içini açtı. Bir süre cüzdanını karıştırdı bir şeyi arıyordu . Aradığı şeyi bulduğunda cüzdanını kapatıp cebine koymuştu.
"Cüzdanımı getirdiğin için teşekkür ederim başka biri olsaydı içindeki her şeyi alırdı. "
Tatlı tatlı sesiyle beni uyutabilirdi şahsen şuan mayışmıstim.
"Teşekküre gerek yok yani buldum ve verdim asıl ben özür dilerim numarani bulmak için cüzdanını karıştırdığım için"
Ne olursa nolsun karıştırmamak lazımdı.
" Sorun değil beni bulmak için karıştırmışsın."
" İsmail anladığım kadarıyla uykun var istersen ben gidiyim sende eve git "
Uykusundan edemezdim.
" Barış problem değil seninle muhabbet etmek iyi yani sevdim bunu "
Benimle konuşmayı seviyordu benim sohbetimi sevmişti.
" Benim içinde öyle sohbetimiz oluyor seninle "
Üşüdüğünü anladığım zaman üstümdeki hırkanın içinden eşyaları çıkardıktan sonra onun tarafına gelip kollarını hırkanın kollarından geçirdim. Hırkam fazlasıyla büyüktü.
" İsmail üşümussun hadi eve geç sen bende eve gecicem hem "
" O zaman öyle olsun"
Yan yana yürüyorduk onunla belki sohbet ederiz diye parkın çıkışından çıkmaya karar vermiştim ben o yöne doğru yürüyünce oda benimle beraber yürüyordu. Onu suzunce önünü kapatmadığını gördüm. Durdum ben durunca o da durdu önüne geçtim ve eğildim , fermuari yukarı doğru çektim.
Beraber yürüdükten sonra onu siteye girişe kadar götürmüştüm. Vedalaştıktan sonra onun anahtarla dış kapıyı açıp içeri girdiğini sanmıştım fakat o ben yeni yeni yürürken arkamdan yanıma gelmişti.
" Barış seni tanımak istiyorum tanışalım tanıyalım birbirimizi beni çekiyorsun kendine"
Duyduklarımdan sonra durmuştum. Beni tanımak istiyordu onu çektiğimi söylemişti. Sözlerini söyledikten sonra geri yolu yürürken arkasından bağırdım.
" İsmail sende beni çekiyorsun aramızda çekim kuvveti var , seni tanımak istiyorum bana İsmail Yükseğin kapılarını aç. "
Ona doğru yürürken sarıldım. Sarılışıma karşılık verdi. 2-3 dakika öyle kaldık. Sonunda da vedalaştıktan sonra ikimizde zıt yönlere doğru gittik.
Barışla ismosu tanisma yoluna koydum ya daha 2 ci bolumden neyim benShop yapmada birazcik kötüyüm.