İsmail Yüksek'ten
Sabah 9 da ayakta olmuştum. Yataktan kalkasım yoktu ama yapımını bitirdiğim ve henüz teslim etmediğim tablolar vardı. Yataktan kalktığım gibi etraf kararmaya başladı yatağın çaprazında ki dolaba tutundum. Ani kalktığım zamanlar böyle olurdu. Karartı gittiği zaman odanın dışındaki banyoya girdim.
Elimi yüzümü yıkadıktan sonra suyu kapattım. Odama uğrayıp yatağındaki telefonu şortun cebine koydum. Mutfağa gidip kahve içmeli kendime gelmeliydim.
Hızlı bir şekilde kahve makinesina gereken malzemeleri koyup aşağıya her zaman kullandığım seramik kupamı koydum. Seramikle dinazor seklindeydi. Evimde böyle kupalar olması beni mutlu ediyordu. Genelde işim gereği evde olduğumdan kupalarım o tarzdaydı.
Kupam dolduğunda makineyi kapattim ve bardağımı aldim ve küçük balkonumdaki sandalyeye oturdum. Kahvemi yudumlarken aklıma baris geldi. Dün onunla tanışmak istedigimi ona söylemiştim. Barış hoş bir çocuktu ve ondan hoslaniyordum zamanla onu tanıdıkça bunun hoşlantı mı aşk mı olucagina bakıcazz.
Kahvem bittiğinde ayağa kalktım
boş bardağı tezgaha bıraktıktan sonra odama gittim . Büyük dolabın kapağını açtım ve beyaz geniş paça jeanimi ve yakalı olan mavi tişörtü aldım. Üstümdeki pijamalarimdan kurtulduğumda dolaptan çıkardığım kıyafetlerimi giydim.
Anahtarımı , cüzdanımı ve telefonumu cebime koyduğumda vermem gerek iki adet tabloyu elime aldım ve tablolarla evden çıktım. Kapıyı kapattıktan sonra katımda olan asansore bindim ve 0 a bastım. Kata vardığında asansorden indim . Dış kapıyı açmakta zorlansam da üstün yeteneklerimle açtım. Beyaz arabamın arka kapısını açtım ve tablolari dikkatli bir şekilde yatırdım.
Kapıyı kapattım ve ön koltuğa yerleştim.
Arabayı çalıştırdım ve yolculuğum başladı. Ekrandan bağlı olan spotify hesabima girdim. Playlistimden en son dinlediğim şarkıyı -Depresyon Güzelim- dinledim.
Sevgilim
"İyiyim" dedin, hep yordun kendini, kim bilir
Seni nasıl üzdüler, hiç bahsetmedi, gözlerin
Çok ağlamış, çaktırmıyo' belli, servetim
Canımı yolda buldum, sana verdim, dert değil
Bilmediğin şeyler var, inan hiç dert değil
Ama gözünün önündeydim, beni gör diye bekledim
Hadi gel döndür beni
Bi' gülüşüne bakar hepsi
Ah, deli sevgilim
Ah, benim dеpresyon güzelim
Hadi gel döndür beni
Bi' gülüşüne bakar hepsi
Ah, deli sevgilim
Ah, benim dеpresyon güzelim
Şarkıya eşlik ederek geldiğim evin önünde durdum.
Sitenin önüne geldiğim zaman telefonumdan müşterimi aradım. 5 dakikaya aşağıda olucağını söyledi. Aşağıya indi güvenliğe selam verdi .
" İsmail evladım nasılsın işlerin nasıl gidiyor?"
" İyiyim Haluk amca işlerde yerinde siz nasılsınız "
" İyiyim İsmail seni daha fazla mesgul etmiyim evladim işin gucun vardır "
Kafamı salladım ve vedalaştıktan sonra arabama bindim ve ikinci siparişi vermeye gittim. Aralarındaki mesafe 5 dakikalik olduğu için direkten geldim ve müşterimi aradım. Arkadaşımdı.
Kendisi eşine hamile olduğunu soyluycekti ve bununla alakalı bir resim yapmıştım. Ücret istememiştim benim için küçük miniğe hediye olsun demiştim. Doktordu işi gerçeğiyle vakti olmuyordu. Doğum iznine çıktığında eşiyle ve bebeğiyle güzel vakitlerinin olmasını diledim güzel vakitlerinin olmuycaklarini bilmeden bunu dilemiştim.
Aşağıya indiğinde sarıldık azıcık muhabbet ettikten sonra vedalaştık o evine çıktı ben ise arabama bindim. Arabayı çalıştırdım yolda ilerlerken ne yapsam diye düşünüyordum. Ekrana arama düştüğünde kim olduğuna baktığımda barış olduğunu gördüm.
Aramayı yanıtlarım.
"Alo İsmail nasılsın, napıyorsun?
"İyiyim barış arabadayım siparişleri verdim napsam diye düşünüyordum"
Belki bir şeyler yapardık.
" Bende iyiyim istersen Keremin cafesine gidelim."
Bu benim aklıma nasıl gelmedi aslında dusunseydim gelirdi.
" Olurrr sen nerdesin istersen aliyim seni veya cafede bulusabiliriz"
" İstersen al -arabasi kapının onunde olmasına ragmen-"
"Olurr, senle gece bulustugumuz parktan mi aliyim yoksa evinden mi "
" Parkta al ya evinin onu ama "
"Problem değil geliyorum gorusuruzz "
" Baybay "
Barışı almaya doğru rotayı belirledik.
Hızlı hızlı yazdim bugün pek vakit bulamadim.
Oy vermeyi unutmayın
