Cardigan

➳ 11

nirvana - smells like teen spirit

queen fan club 👑

jisung: beyler.

bugün bir işiniz var mı?

acil bir şey için yardımınız gerekiyor.

felix: ne için?

benim işim yok bu arada.

yardım ederim.

seungmin: ben de boşum.

hem evden kaçmam gerekiyor zaten.

babamlar şirketle düzenlediği bir davete çağırıyorlar.

ama fei bile gelmiyormuş yani hiç istemiyorum.

minho: niye sen sadece fei'yi görmek için mi gidiyorsun o davetlere şerefsiz?

seungmin: hayır tabi ki geri zekalı.

sadece ondan başka tanıdığım yok.

chris: e zenginin hali bir başka oluyor tabii.

ben hayatımda hiç görmedim şirket yemeği falan.

ah adaletsiz dünya ah 😞

minho: ben de

jisung: evet de konumuz o değil.

akşam tiyatroya gidip hırka arayacağız jieunlar ile.

felix: jieun hırkasını mı kaybetmiş?

hem de tiyatro da.

o tiyatro sevmez ki?

minho: sen de pek bir iyi tanıyorsun maşallah...

felix: sen konuyu saptırmasana minho.

jisung: şu an bir yorum yapmayacağım bu konuya.

ama hırka jieun'un değil.

eunbyul'un.

hyunjin: eunbyul'un mu?

chris: sonunda hyunjin beyimiz teşrif edebildiler.

seungmin: beyler unutmayın.

anahtar kelimemiz "eunbyul" bundan sonra.

hyunjin: kesin bir.

sonra ne olmuş?

jisung: ya işte hırka çok değerliymiş, anneannesinin kendi ördüğü bir hırkaymış ve kaybetmiş.

kız çok üzülmüş, pek iyi değilmiş.

ben de yardım ederiz dedim.

ederiz değil mi?

chris: ederiz tabi, boşum ben.

felix: tabi ki ederiz.

gelecekteki yengemiz için her şeyi yaparız|

minho: kızların hepsi orada olacaksa hina da olacak demektir.

tamamdır geliyorum.

seungmin: kızın sinir sistemleriyle oynama embesil.

kız seni görünce artık yolunu değil direkt rotasını değiştiriyor farklı yollarda da karşılaşmayasınız diye.

chris: hakikaten bu çok sıktı artık.

düzgün davran.

minho: size ne ya.

bizim anlaşma şeklimiz o, size ne oluyor!

felix: ben hina'nın çok anlaştığını ya da keyif aldığını düşünmüyorum da neyse.

susuyorum.

hyunjin: jisung, eunbyul bu hırkayı tam olarak ne zaman ve hangi tiyatro salonunda kaybetmiş biliyor musun?

jisung: iki hafta önce, bizim okula yakın olan tiyatro salonunda.

böyle krem rengi bir hırkaymış, üzerinde bordo yıldızlar varmış.

seungmin: eunbyul'un anlamı yıldız demek ya.

çok zarif...

felix: evet 🥹

hyunjin: anladım.

sağ ol.

chris: ne zaman gidelim peki.

hyunjin: gitmeyin.

minho: niye lan?

seungmin: bir şey mi oldu?

hyunjin: tiyatroya gitmeyin.

kızlara söyleyin onlar da aramasınlar.

benden haber bekleyin.

chris: noluyor buna?

felix: hyunjin neden diye soruyoruz hayvan herif.

parça parça söylemesene şunu.

hyunjin: jisung seni arayacağım birazdan, aç.

ve siz de sadece bekleyin.

çünkü ben hırkanın nerede olduğunu biliyorum.

iletildi.
görüldü.

❁❁❁

bolumu kontrol etmeden atıyorum, hatalarım varsa üzgünüm. sonra düzelteceğim :))