Jisung'un ağzından
Bugün de yine lanet olası bi okul günüydü her zamanki gibi. Ben yeni okuluma geleli yaklaşık 1 hafta oluyor. Zaman hızlı gecmis amk. Bu arada birşey farkettim, Minho bu aralar benimle ciddi ciddi konuşmaya başladı ha. Aslında annem demişti 'Minho sana zamanla alışır. ' diye. Belkide bana sonunda alışmıştır ve kardeşi gibi görüyordur artık beni.
Bu sabah uyurken odamın kapısının açılma sesini duydum fakat hâlâ uyuyor gibi gözlerimi kapatmaya devam ettim. Yanıma birisinin yaklaştığını hissettim ve gözümün ucuyla fark ettirmeden baktım, bakmamla beraber şaşırmam da bir oldu. Minho başımın ucunda bekliyordu ve uyandırmak yerine bana bakıyordu. Kalbimin nedensizce hızlandığını hissettim. Minho yaklaşık 2 dakika öyle durduktan sonra beni uyandırmaya karar verdi hele şükür.
"Pişt Jisung kalk hadi okula geç kalcaz. "
Bunu derken bir yandan da beni dürtüyordu. Yerimde biraz kıpırdandım ve gözümü yavaşça açıp direkt olarak ona baktım. Gözlerime bakıyordu ama güzel bakıyordu. Böyle nasıl desem, şey gibi... Sevdiğin birisine hayranlıkla bakmak gibi. Ama tek sorun o bana hayran değil ya da beni sevmiyor. Benim gibi birisini neden sevsin ki, benden iyileri var. Ben bunları düşünürken farkında olmadan dalıp gitmişim ve bunu fark eden Minho yine beni dürttü ve kendime geleyim diye elini gözlerimin önünde salladı.
"Ne düşünüyon olm kalksana geç kalcaz. "
Dağ ayısı biraz kibar olsa geberir zaten. Minho'ya side eye atıp yatağımdan kalktım. Onu geride bırakarak odadan çıktım ve tuvalete doğru ilerledim. Minho da arkamdan geliyordu. Tam tuvalete girecekken onun da geldiğini gördüm, kapının eşiğinde durarak ona bir bakış attım ve konuşmaya başladım.
"Minho gel beraber girelim tuvalete amk, niye geliyosun arkamdan. "
"Neden olması-HA ŞEY BEN ELİMİ YIKAYACAĞIM DA YENİ UYANDIM YA HANİ. "
"Üstüne formanı bile giymişsin ama ellerini daha yıkamadın mı? Her neyse yıkayacaksan kapıda bekle çıkarım birazdan. "
Yüzüne kapıyı kapattım ve işimi bitirip kapıyı açtım. Açmaz olaydım ya. Korku oyunlarında olur ya hani böyle kapıyı açınca bi canavar çıkar aniden. He işte onun gibi kapıyı açtığım anda Minho'dan jumpscare yedim, yemin ediyorum amel defterim kapanıyodu. Kapıda beklediğini biliyodum ama bi anda görünce biraz ufak bir çığlık atmış olabilirim. Minho çığlığımı duymasıyla beraber gülmeye başladı. Çok mu komik ya burda ruhumu teslim ettim bu gülüyo.
"Gülme be, yaratık gibi durmuşsun kapının dibinde, korkmama ihtimalim var mı acaba? "
"Belki korkunca uykun açılır diye düşündüm. "
"İntikamımı alıcam Minho senden. "
"Hmm nasıl almayı düşünüyorsun sincap. "
"Zamanı gelince görürsün kedicik. "
Onu elimle biraz ittirip odama doğru ilerledim. Odamın kapısını kapattım ve dolabımdan okul formalarımı alıp yatağıma koydum. Üstümü çıkardım, bir yandan da saate baktım. LAN 15 DK KALMİŞ. Elime formayı alıp giyeceğim sırada odamın kapısı bir anda açılıverdi. Hay ben böyle işin... Kapıyı kilitlemeyi unutmuşum ve üstüm de birşey yok... Minho senin ben zamanlamana tüküreyim ya.
"LAN JISUNG GEÇ KALIYORU- "
Minho'nun beni süzdüğünü görünce ne yapacağımı şaşırdım ve elimdeki formayla üzerimi kapattım. Sanırım o da beklemiyordu.
"Ne bakıyon ya öyle, insan nezaketen kapıyı çalar hani. "
"Öhöhm şey eee... geç kaldığımızı görünce telaşlandım bende napıyım. "

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stepbrother///MINSUNG
Fanfiction2 yaşında yetimhaneye bırakılan Han Jisung, yıllar sonra bir aile tarafından evlat edinilir ve ailenin tek ve zengin çocuğu Lee Minho, Han Jisung'a aşık olur. (Yan shipler Hyunlix, Chanmin ve Changin)