Minho'nun ağzından
Bugün okul çıkışı bizim Changbin, Chan ve Hyunjin'le beraber kafeye gitmeye karar verdik. Changbin yüzünden sürekli aynı kafeye gidiyoruz çünkü bu kafede Jeongin okul çıkışı çalışmaya geliyor, Changbin'de haliyle onu görebilmek için kırk takla atıyor bu yüzden hep aynı kafede takılıyoruz.
Ben öyle Jisung'u düşünürken Changbin'in sesiyle dikkatim dağıldı.
"Hey, garson bakabilir misin? "
Diğer masalarda ki bardakları toplayan Jeongin, Changbin'in sesini duymasıyla hemen elindekileri hızlıca kafenin mutfağına götürdü ve masamıza doğru yaklaştı.
"Ne istemiştiniz? "
Changbin hafifçe sırıttı, "Seni istiyoru-"
Dediğinin farkında olmayan Changbin'i alttan sertçe dürttüm ve dürtmemle beraber yerinde kıpırdandı. Jeongin'in bize bakışı tam olarak olayı anlayamamış gibi bir bakıştı. Biraz saf bi çocuktu Jeongin. İnsana bi zararı yoktu ve hep yüzü gülerdi.
Changbin biraz öksürmeye başladı, Chan 'ben bunları tanımıyorum' der gibi bakıyordu. Hyunjin ise telefondan başını kaldırmıyordu.
Changbin kendini düzelterek konuşmaya başladı.
"Çilekli milkshake var mı? "
"Çikolatalı var, çilekli kalmadı diye biliyorum. "
"Ama çilekli istiyorum ben. "
"Çilek kalmadı. "
"Çilek alın o zaman. "
Jeongin hafifçe iç çekti. Changbin onunla konuşabilmek için konuşmayı uzatmaya çalışıyordu.
"Her neyse sorun yok ben çikolatalı alıyım o zaman. "
"Peki, siz birşey ister misiniz? "
Ben biraz menüye baktıktan sonra karar verdim.
"Latte varsa ondan alıyım ben. "
Chan yerinde biraz yayılarak konuştu.
"Ben çay alıyım, demli olsun. "
Hepimiz Hyunjin'e bakıp cevap vermesini beklerken o hâlâ telefona bakıyordu. Hyunjin'e biraz yanaşıp telefonu elinden bir anda aldım.
"Lan Lino ver şu telefonu. "
"Bi cevap ver telefonu öyle veririm, ne alcan sen içecek olarak. "
"Americano olsun. "
Jeongin elindeki küçük deftere söylediklerimizi yazıp masadan uzaklaştı. Hyunjin'e telefonunu verip tekrardan Changbin'e döndüm ve konuştum.
"Ulan gerizekalı, Jeongin gelmiş sana 'ne istemiştiniz' diyo, sen niye 'seni istiyorum' dedin kıt beyinli. İyi ki tam söylerken dürttüm yoksa sıcmıstın. Anlamamıştır umarım. "
"Ya napıyım ağzımdan kaçtı, aklımdakileri söyledim yanlışlıkla yaa. Sağolasın lino valla iyi ki dürttün yoksa cidden şuan naneyi yemiştim. Ha bu arada aklıma gelmişken söyleyim, Jisung ile nasıl gidiyo la yüz veriyo mu sana? "
Bi anda Jisung ile ilgili konu açılınca kalp atışlarım hızlandı, hafif bir tebessüm ettim.
"Daha yüz vermiyo gibi ama şuan aramız iyi sayılır sıkıntı yok yani. "
"İyi bari, arada bi ona iltifat falan et durduk yere, nasıl desem... Mesela şey gibi 'jisung bugün çok güzel olmuşsun, saçların çok güzel olmuş' falan tarzı iltifatlar et. Baya işe yarar yani kelebek hissi yaratır. "

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stepbrother///MINSUNG
Fanfic2 yaşında yetimhaneye bırakılan Han Jisung, yıllar sonra bir aile tarafından evlat edinilir ve ailenin tek ve zengin çocuğu Lee Minho, Han Jisung'a aşık olur. (Yan shipler Hyunlix, Chanmin ve Changin)