Stepbrother///MINSUNG

5

Jisung'un ağzından

Tam uykumun en güzel yerinde kulağımda çığlık sesi duymamla yerimden sıçrayıverdim. Meğer Felix uyanmam için bağırıyormuş. Doğru, bana top atsanız uyanmam bağırması gayet doğal.
"Sonunda uyandın Han, sabahtan beri seni dürtüyorum uyanman için fakat kıpırdamadın bile. "
Felix'in dediğine gülüp yavaşça yerimden kalktım ve teneffüse çıkmak için kafamla işaret verdim. Hemen yanıma gelip koluma girdi.
"Jisungg gel kantine gidelim, ordan ikimize çikolata alıp konuşurken yeriz."
Onu onayladım fakat okula yeni geldiğim için buraları pek bilmiyordum o yüzden beni Felix götürdü. Kantine geldiğimizde baya sıra olduğunu gördük. Sıra az daha hafifleyene kadar kantindeki sandalyelerden birine oturduk. Etrafa bir göz atarken hemen biraz ilerideki masamızda 4 kişilik bi erkek grubu gördüm. Yüzlerine biraz baktım ve içlerinde Minho'nun da olduğunu gördüm, fakat nedensizce dik dik bana bakıyordu ve bakışları soğuktu. Onun bakışlarını görmemle içimden bir küfür savurup hemen kafamı başka yöne çevirdim. Felix bunu görmüş olacak ki 'bir sorun mu var? ' der gibi bir bakış attı. Hayır anlamında kafamı salladım. Kantin sırası biraz hafiflemişti. Felix ayağa kalktı, "Sıra hafiflemiş, hangi çikolatayı istersin? " diye sordu. Onu cevapladım ve hemen buradan ayrıldı.

Felix'i beklerken yanıma birilerinin geldiğini hissettim. Kafamı çevirdiğimde Minho ve arkadaşlarının geldiğini gördüm. Minho elleri cebinde serseri bi tip gibiydi ve bana bakıyordu. Konuşmaya başladı

"Ooo ilk günden arkadaş bulmuşsun bile, dikkat et de başkasını görünce satmasın seni, çok yakınlaşma onunla. " dedi. Bir anda ayağa kalktım ve onun önünde dikildim. Minho hâlâ alaycı bir tavırla beni
süzüyordu.

"Benim arkadaşlarım seni ilgilendirmez Lee Minho, arkadaş edinmek için senden izin mi alacağımı sanıyorsun? "

Minho'nun sinirlendiği yüzünden belli oluyordu. Üstüme doğru yürüdüğünü gördüm ve bende geri adım atmaya başladım. Fakat en fazla 1 adım atabildim çünkü arkamda masa vardı.

"Noldu, daha geri gidemiyor musun? Küçük sincabı korkuttum mu yoksa? "
Minho'nun bunu demesiyle arkasındaki arkadaşlarından kahkaha sesleri geldi, kendisi de salak salak sırıtmaktan başka birşey yapmıyordu. Bu sefer de bir cesaretle ben onun üzerine yürümeye başladım.

"Oww küçük kedimiz bugün kendini çok mu güçlü ve cesur sanıyor yoksa?"
Bunu dememle birlikte Minho'nun grubundan kıkırdamalar duydum. Minho'da duymuş olacak ki arkasını döndü ve onlara bi bakış attı, ardından arkadaşları sustular.

Elinde iki çikolatayla Felix'in buraya yaklaştığını gördüm. Hepimiz birlikte Felix'e baktık.

"Noluyo burda, niye Han'ın başına toplandınız hepiniz? "

Minho gülerek, "kardeşimle konuşamaz mıyım Felix? "
Bunu dedikten sonra bana baktı ve kafasını geri çevirdi. Bende öyle onları seyrediyordum. Felix göz devirip koluna girmem için kolunu bana uzattı

"Hadi gidelim Jisung boşver bunları. " dedi ve gitmeden önce Minho'nun arkasında duran Hyunjin'e baktı. Bana uzattığı koluna girdim ve beraber kantinden çıktık.

"JİSUNG GÖRDÜN MÜ HYUNJİN'E BAKINCA O DA BANA BAKTII VE HAFİFTEN GÜLDÜ. "
Dediğine güldüm ve bana aldığı çikolatadan bir ısırık aldım. Bayadır bu çikolatadan yemiyordum tadı güzelmiş lan. Beraber yürürken zilin çaldığını duyduk ve merdivenlerden yukarı çıktık. Sınıfa girdiğimizde hayvan çiftliğinden bir farkı olmadığını gördüm ve tiksinerek yan gözle onlara baktım. Felix ile beraber yerimize geçtik ve yine sohbet etmeye başladık.

"Bu Minho hep seninle uğraşıyor mu böyle ya"

"Yoo konuşmuyoruz bile, ama bugün buna bir şeyler olmuş sanki. Biraz bana musallat oldu. 'Arkadaş bulmuşsun hemen, dikkat et satmasın seni, onunla çok yakın olma. ' gibi şeyler söyledi birde. "

Felix bunları duyunca gözleri açıldı ve piç gülüşü attı
"Ooo neden benimle yakın olmanı istemiyor, kıskanmış olmasın yoksa? Ben Minho'yu bilirim kıskanır ama belli etmez genelde. "
Bunları duymamla küçük bir şok atlattım. Nasıl yani beni mi kıskanmıştı? Yok canım, Minho ve beni kıskanmak İ-M-K-A-N-S-I-Z. Ben bunları düşünürken yine hoca geldi ve ne hikmetse bu ders de matematikti. Böyle böyle çoğu dersi uyuyarak geçirdim ve okulun ilk gününü atlatmış oldum.

Felix eve servisle gittiği için tek gitmek zorunda kalmıştım. Kendim öyle yavaş yavaş yolda müzik dinleyerek eve doğru giderken kulaklığımın birisi tarafından çıkarılmasıyla korktum
"SEN KİMSİN A-" diyecekken Minho'yu görmemle sözüm yarıda kesilmişti. Neden benimle geliyor ki. Geçen sefer okula benimle gidip gelmesi yüzünden şikayet ediyordu.
Minho bunu söylememle güldü ve dedi ki "Annem seninle gidip gelmem için rica etti yoksa gelmezdim. " dedi.
Bende buna karşılık "O zaman sabah niye erkenden beni beklemeden çıktın? " dedim

"Çünkü uyanmak bilmedin, bende seni beklerken okula geç kalacağımı farkedip seni beklemeden çıktım. "

"Minho sana noldu ya bugün? "

"Nolmuş? "

"Sen benimle hiç konuşmazdın, yanıma bile gelmezdin. Bugün ne oldu da benimle konuşmaya başladın? "

"Hiç öylesine, ama hala seni sevmiyorum, sırf sözde kardeşimsin diye seninle muhattap oluyorum. İstiyorsan gidebilirim. "

O bunları söyledikten ve beni sevmediğini de duyduktan sonra nedensizce gözlerim doldu ama ona belli etmedim. Yüzümün düştüğünü görmüş olmalı ki konuştu.

"Noldu niye yüzün düştü? Çok mu ağır konuştum? "

"Yok bişey, yüzüm falan düşmedi. Gidelim artık. "

Kulaklığımı tam geri takacakken Minho elimdeki kulaklığa uzandı ve kendi kulağına taktı. 'Noluyo lan' diye geçirdim içimden ve yine bir şok yaşadım. Birde kulaklığı alırken özellikle elime dokunmuştu. Minho yapma şöyle kafam karışıyo amk.

"Müzik zevkin güzelmiş Jisung"

Ve ilk defa bugün bana sonunda kendi adımla seslendi. Bu bir ilkti.

Yüzümde hafif bir tebessüm ile beraber müzik dinleyerek eve yürüdük. Bugün gerçekten benim için çok garip bir gündü.
___________________________________🎀______________________________________

Çok tatlis bi bölüm olduu😭😭
Umarım beğenirsinizz🎀

Bu bölüme özel fanart🎀✨💌