4.(Anılar)

15 1 1
                                    

*Bugün*
Güneş işığı yüzüme vurduğunda uyandım. Alt kattan sesler geliyordu.Tom bir şeyler yapıyordu.Bunu hissediyordum.Burda kalarak öğrendiğim en garip şey buydu. Tom'un ayak seslerinden takip edip neler yaptığını biliyordum.   Şu an koridordan geçip mutfağa adım attı.   Şimdi buzdolabının kapısını açtı ve ordan muhtemelen içecek alıcak.Bardağına doldurdu ve buzdolabına tekrar yerleştirdi. Evet hemen hemen her gün yaptığı şeylerden bir tanesi. Dışarıya çıktı. O çıktığı an odamdaki eski halıyı kaldırdım ve Tom'dan gizli tuttuğum anılarımın saklı olduğu günlüğü açtım. Uzun zamandır bu günlüğe bakmıyordum. Ama yetimhaneden beri bütün anılarımı buraya yazıyordum.
İlk sayfayı açtığım an sayfadan gelen kahve kokusu burnumu ele geçirdi...

 İlk sayfayı açtığım an sayfadan gelen kahve kokusu burnumu ele geçirdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1937•
Wool Yetimhanesi'nde sıradan bir gündü. Ben ve arkadaşım Diana bahçede oynuyorduk. Diana'i evlat edinecek aile onu birazdan evlerine götürecekti. Çok mutluydu. Tabii ben de öğle her ne kadar arkadaşımın gitmesine üzülsem de aslında onun için çok mutlu oluyordum. Sonunda bir ailesi olucaktı ve normal çocuklar gibi yaşayacaktı.

"Acaba yeni anne ve baban nasıl? Annem güzel bir kadın mı ?" dedi.

"Bilmem...belki de güzel biridir."dedim ve gözüm yetimhanenin  penceresine takıldı. Tom Marvolo Riddle'ın odasıydı orası. Hiç kimseyle konuşmaz ve asla gülmezdi. Tabii sadece kötülük yaptığı zamanlar hariç. Bir gün onu izlerken yılanlarla konuştuğunu duymuştum. Onlara tıslıyor ve istediğini yaptırıyordu . Neredeyse az kalsın ona yakalanıyordum. Çoğu çocuğun canını yakmıştı. Hiç masum olmayan yüzünde korkunç bir ifade vardı. Yemyeşil gözlerini bir kilometreden bile görmek mümkündü. Beyaz tenli,kahverengi saçlı bir çocuktu. İnce dudakları yüzüne çok yakışıyordu. Onunla konuşmak isteyen kızlara cevap vermiyor onları umursamıyordu. Yine garip hareketlerinden birini sergiliyordu. Pencere kenarına taşlar diziyordu. Galiba yedi tane taş dizmişti. Acaba neden? Ne anlamı vardı ki?!

Bayan Cole yanında uzun boylu uzun beyaz saçlı son derece yaşlı bir adamla Yetimhaneye girdi. Merak edip içeriye girdim. Tom'un odasına doğru ilerliyorlardı. Yaklaşık on dakika sonra Bayan Cole bana seslendi. Aynı adam karşımda duruyordu.

"Merhaba Alicia.Ben profesör Albus Dumbledore   buraya seninle çok önemli bir mesele hakkında konuşmaya geldim."

"Merhaba.Beni nerden tanıyorsunuz?"

"Sen özel bir çocuksun Alicia.Senin yerin burası değil.Eğitim almak için Hogwarts büyücülük okuluna gideceksin."

"Neden? Peki Tom nereye gidecek?"

"Tom da senin gibi bir özel çocuk. Zamanı geldiğinde bütün özel çocuklar Hogwarts'a gider"

"Yalan söylemiyorsunuz değil mi?"

"Hayır.Tabii ki senin annen Elladora da özel biriydi. Muggle olan babana aşık olunca büyücülük yapmaktan vazgeçti.Ama o dehşet verici kaza onların sonu oldu. Üzgünüm çok üzgünüm."

"Annem nasıl biriydi?Peki babamın ismi ne?"

"Baban Armando Williams.Annense siyah uzun saçları,siyah gözleri ve beyaz tenli çok güzel bir kadındı.Aynı zamanda çok akıllı bir büyücüydü. Babansa kahverengi saçlı ve mavi gözlü bir muggledı."

"Annemin resmi var mı?"

"Evet Hogwarts başarılı büyücülerin resimlerini anı albümlerinde saklar.Elladora Slytherin binasından başarılı bir öğrenciydi."

Profesör Dumbledore odadan çıktı.Hazırlanıp aşağıya indim. Diana kapının önünde beni bekliyordu.

"Demek seni de evlat edindiler öyle mi?" dedi heyecanla

"Galiba evet..." son bir kez Diana'a sarıldım.

"Seni özleyeceğim Alicia"

"Ben de Diana" dedim ve profesör Dumbledore'la  birlikte yetimhaneden ayrıldım.

Dumbledore " Bayan Williams hazır mısınız?" dedi ve asasını çıkardı.Aniden büyük bir şato gibi yere ışınlandık.Gerçekten başım dönüyordu. Kusmamak için kendimi zor tutuyordum.

"Merak etme Alicia ilk ışınlanmada herkes kusar." dedi ilerledi. Burası Hogwarts'tı. Çok güzeldi ve aşırı derecede büyüktü.Kule yapısı korkunç geliyordu göze.

İçeriğe geçtik ve Ortak salona doğru ilerledik. Benim gibi bir çok çocuk toplanmıştı. Müdür olduğunu öğrendiğim bay Dippet yeni okul yılının açılışı için konuşma yaptı. Tom  da burdaydı. Herkesten kenarda oturmuş etrafı inceliyordu. Seçmen şapka çocukları binalara göre ayırıyordu. Ve sıra bana gelmişti.

"Hmmm...Alicia Williams.Annendeki cesaret sana gelecekte çok gerekli olacak...Slytherin!"

Slytherin masasına doğru ilerledim.Tom da benim gibi Slytherin masasında oturmuştu. Müdür Dippet ziyafeti başlattığı an herkes yemek yemeğe başladı.Tom hariç herkes yemek yiyordu.
Onu inceleme zamanım çoktu. Aynı okulda aynı binadaydık. Bu çocuğun geçmişini görmek ve öğrenmek istiyordum sadece. Kendisiyle ilgilenmiyordum. Bu nefret ve kinle ne kadar süre yaşayabilir diye merak ediyordum.

💔

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

💔

Behind Secret Rooms-T.M.RiddleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin