Günler böylece geçip gidiyordu.Yılbaşı yaklaşıyordu. Herkes heyecanlıydı.Profesör Slughorn yılbaşı için parti düzenliyordu. Bize eşlerle gelmeyi söylemişti. Hem de Hogsmeade gezisi düzenlenecekti. Fakat bu geziye sadece ebeveynleri olan öğrenciler katılacaktı. Tom profesör Slughorn'un en gözde öğrencisiydi. Yaptığı iksirler ve akıllı cevapları profesörü etkiliyordu.Yılbaşından iki gün önce Hogsmeade gezisi düzenlendi.
Slytherin ortak salonunda oturup büyü kitaplarına bakıyordum.Tom karşımdaki koltuğa oturdu.Sessizce bir süre öylece bakıp durdum. Bunu farketmiş olacak ki yüzüme bakmadan "ne var?" dedi.
"bir şey yok"dedim ve kitabıma döndüm.Bir süre konuşmadık.Bütün ciddiyetiyle elindeki kitabı okuyordu.Sonra ortak salondan çıktı ve hızlıca koridordan geçip gitti.Astronomi kulesine taraf gidiyordu.Hava soğuktu ve kar yağıyordu. Hogwarts Gölü donmuştu. Tom Astronomi kulesine gidip aşağıya bakmaya başladı. Sanki bir şeyler düşünüyordu.
"ne düşünüyorsun?" dedim.Sesimi duyunca irkildi. Bana taraf döndü yüzünü buruşturdu.
"neyin var senin neden beni takip ediyorsun ki?"dedi ve cevap bekliyormuş gibi yüzüme baktı.Yüz hatları çok belirgindi.Sanki 11 yaşında değil de 17 yaşındaymış gibi bir hali vardı.
"belki bir şeyler öğrenmek istiyorum?!"dedim ve alaycı tavırla yüzüne baktım.
"benden emin ol hiçbir şey öğrenemezsin"dedi bütün ciddiyetiyle.Ve tekrardan dönüp Astronomi kulesine bakmaya başladı.
"keşke biz de geziye gide bilseydik."dedim. Bana bakmadan asasıyla oynuyordu.
"O aptal geziye gitmek hiç istemem iyi oldu böylesi."
"ama ben istiyorum." dedim ve suratım asık bir şekilde kuleden aşağıya bakmaya başladım.
"aslında bir yolu var ama bunun karşılığında bana bir söz vereceksin." dedi ve alayla gülümsedi.
"nasıl yani?neymiş o?" merakla sordum
"görünmezlik pelerini.Onunla her yerde görünmez olabilirsin kafamıza geçirip etrafta dolaşmamız yeterli olucaktır."dedi mutlu bir şekilde.
"Eğer bunu yaparsam sen de bundan sonra etrafımda dolaşıp beni rahatsız etmeyi aynı zamanda işlerime burnunu sokmayı keseceksin ve benden uzak duracaksın.Anlaşıldı mı?"
"tamam anlaştık." dedim ve beni kolumdan tutup ortak salona doğru sürükledi.
Erkekler yatakhanesine geldik.Sıradan yataklar ve mobilyalar vardı.Zümrüt yeşili perdeler ve pencereler tıpkı Tom'un gözleri gibiydi.
"Tamam hadi şu işi yapalım."
Pelerini kafamıza geçirip Hogsmeade'e doğru yol aldık.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kar çok güzeldi.Hava da insana huzur veriyordu. Tomla olunca nedense kendimi güvende hissediyordum. Ama o bunu anlamayacak biriydi. Yol boyunca hiçbir şey konuşmadık. Çok sessizdi. Hogsmeade'i gezip öğrencileri bulduk. Farklı dükkanlar vardı. Hepsinin pencereleri ve damları karla dolmuştu.En merak ettiğim dükkan ise Obscurus ve Whizzhard kitapçısıydı. İçeride her türlü büyü ve iksir kitapları vardı. Birkaç kitaba baktık. Sonra köyden biraz uzaklaştık. Sessizce ormanda geziyorduk.
"Söylesene kimsin sen?"dedi hiddetli bir sesle
"bilmiyorum Tom.Sadece tek hatırladığım yetimhanede olan anılarım.Başka bir şey hatırlamıyorum."
"annen baban nerde ve kim?" dedi yüzüme bakarak.
"Profesör Dumbledore söylediğine göre babam bir muggle annem büyücüymüş.Sonra onlar kazada ölmüşler."
Hiçbir şey söylemedi. Gözlerini yerde olan kara dikmişti.Uzun bir süre sonra sıkılıp ona da aynı soruyu sordum.
"peki ya sen kimsin?"
"Sltyherin'in varisiyim."
"nasıl yani nerden biliyorsun bunu?"
"Alicia ben çataldili biliyorum. Yılanlarla çok kolay konuşuyorum.Onlara istediğimi yaptırıyorum.Annem Merope lanet olası babama aşk iksiri içirdiği için bunlar başımıza geldi. Ondan nefret ediyorum.Annemin ölüm sebebi o."
"peki varis olduğunu nasıl öğrendin?"Sinsice gülümseyip "yakında öğreneceksin dedi".
"benle konuşmayacaktın ve uzak durmamı istemiştin."
"aslında düşündümde birazcık konuşabiliriz. ama çok konuşur da başımı şişirsen seni yılanlara yem ederim."dedi ve alayla gülümsedi.
Tırsıp "tamam"dedim.
Hogwarts'a dönüp Slytherin ortak salonuna girdik. Tom ortadan kayboldu.Birazdan galiba diğer öğrenciler gelecekti. Tam bunu düşünürken Orion göz ucuyla bana bakıp Tom'un gittiği tarafa koşar adım ilerledi.
Olivia ve Rosie de burdaydı.
"merhaba nasıl geçti gezi?" dedim samimi şekilde.Rosie bana sarıldı ve "çok güzel"dedi.
"sıradan ama güzeldi"dedi Olivia.
"ben çok açım"dedi Rosie ve hepimiz Ortak salona doğru ilerledik.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
