Ama bunları ikimizin de annesinin yaptığı belliydi. Ve ben bunun hesabını nikahtan hemen sonra soracaktım. Yoksa kim bilir başımıza ne gelecekti.
Yol sadece 2 dakika sürmüştü, Ayaz bir sitenin önünde durmuştu. Dikkatlice baktığımda bu sitede çok ünlü insanların ya da çok zenginlerin oturduğunu biliyordum. Hatta bunu bilmeyen yoktu.
Bu sitede bir evin kirası en az 250 bindi yani bu benim maaşımın neredeyse 5 katı falandı. Biz hangi parayla tutacaktık bu evi.
Ayaz arabadan inecekken kolundan tuttum.
"Ayaz ne yapıyorsun?"
"Yeni evimize bakmaya gidiyorum hayatım. Hadi inelim ne duruyoruz ki."
"Ayazcım bu sitede en kötü en 250.000 aylık. Hangi parayla tutacağız saçmalama istersen. Hadi sen sür arabayı gidelim biz rezil olmadan."Ayaz küçük bir kahkaha attı. Arven ise anlamayan gözler ile bizi izliyordu.
"Badecim para derdimiz yok ki bizim. Ayrıca bu evi beğenirsek satın alacağım, kira falan yok yani."
Ne bu çocuk benimle kafa mı buluyordu? Bu evi alabilmesi için bir banka soyması gerekiyordu. Eğer öyle bir şey varsa söylemesin bana valla uğraşamam polisle falan.
"Ayaz saçma saçma konuşma kirası 250 bin olan bir ev sence kaç paradır. Bak en az diyorum en az 500 milyon anlıyor musun beni? Hangi parayla alacağız. Benim kartımda olsa olsa 5 bin vardır devamı nerde?"
Ben hızlı hızlı konuşuyordum. Ayazda bu halime gülüyordu. Komik bir durum vardı da ben mi bilmiyordum acaba?
"Bak güzelim benim. Amerika'da işe başlayınca hep ailemiz için yatırım yaptım. Şehrin tam merkezinde herkesin istediği bir evimiz vardı. Ayrıca şehirin dışında küçük bir dağ evimiz de vardı. Sana ve bana ayrı arabalar almıştım. Hatta ve hatta olur da bir gün çocuğumuz olursa diye onun için de 2 tane yat almıştım. Çocuklar sever ya hani denizi ondan. Bizim de çocuğumuz severse onu götürürüz diye düşünmüştüm."
Ayazı hayranlıkla dinliyordum. Hem 3 sene hastalıkla uğraşmış hem de bunları mı yapmıştı? Bu adam hayran olunacak bir adamdı.
"Sen Amerika'ya gitmem diyince ben o şehirde ki evi ve yatlardan 1 tanesini sattım. Aynı şekilde arabalarda burada daha uygun diye arabaları da sattım. Fakat tatillerde belki gideriz diye küçük dağ evini ve 1 yatı satmadım. Yani bundan sonra hiçbir zorluk çekmeyeceğiz. Her şey bizim istediğimiz gibi olacak."
Gözlerim dolu dolu dinledim. Konuşması bitince dayanamadım sarıldım ona. Ve kulağına doğru fısıldadım.
"Teşekkür ederim. Hayatında biz yokken bile bu kadar düşünmen, bizim için hayat inşa etmen çok güzel. Ve ben nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum."
"Badem, bebeğim. Sen bana en güzel teşekkürü Arvenle verdin zaten. Benim bu yaptıklarım ne ki. Sen çok güçlü bir kadın olmuşsun tek başına bir kız çocuğu büyütmüşsün. Bunun yanında benim yaptıklarımın lafı bile olmaz."Dayanamayıp ağlamıştım. Yıllar geçmişti ama yıllar ondan hiçbir şey götürmemişti. Yıllar önce ki gibi ben onun yine bebeği olmuştum.
Göz yaşlarımı silip kendime çeki düzen verdikten sonra ailecek indik arabadan. Arven babasının kucağındaydı her zaman ki gibi. Yok canım asla kıskanmıyorum ya 🥲
Ayaz da benim elimi tuttuktan sonra güvenliğin yanına doğru ilerledik.
"Merhaba biz satılık ev için gelmiştik."
"Ayaz Beydi di mi? Emlakçımız ileride solda sizi bekliyor."
"Tamamdır kolay gelsin."Güvenliğin dediği yöne doğru ilerlemeye başladık. Emlakçı olduğunu düşündüğüm adımı görünce Ayaz Arveni bana verdi ve kendisi adamın yanına gitti.
Onlar konuşmaya başlayınca bende kızıma baktım.
"Güzelim, beğendin mi burayı."
"Beğenmedim. Ben burada yaşamayacağım. Mina'nın yanına gideceğim."
"Arvencim konuştuk bunları seninle yapma böyle. İstediğin zaman gideceksin zaten. Bak orada park var, çocuklar var. Onlarla arkadaş olursun olmaz mı?"
"Oluy."İsteksiz söylemişti farkındaydım. Ama alışmak zorundaydı. Artık bir ailesi vardı onun ve böylesi daha iyiydi. Zor bir süreç olacaktı.
5 dakikanın sonunda emlakçı ve Ayaz yanımıza geldiler.
"Hadi güzel ailem evimize doğru ilerleyelim."
Ayaz neşeli bir şekilde önden yürüyordu. Onun bu halleri çok güzeldi. Bende arkasından kucağımdan Arvenle ilerledim.
Bembeyaz bir evin önüne gelince durduk. Etrafta yeni bakımı yapılmış çimler. Her taraf geniş alandı. Tam Arvenin koşuşturacağı alanlardı ve bahçe çitlerle çevriliydi. Aklım arkada kalmazdı.
Daha sonradan içeriye girdik. İçeride geniş bir koridor vardı, koridorun sağ tarafı geniş bir salona açılıyordu. Geniş ve ferahtı. Koridorun sol tarafı merdiven, karşısı ise mutfaktı.
Mutfağa doğru ilerledik. Geniş ve ferah bir mutfaktı burada çok güzel yemekler yapacağımızın hayalini kurarak üst kata çıktık.
Merdivenin hemen sağ tarafında küçük bir oda vardı. Orayı Arvene yapsak çok güzel olurdu. O odanın yanında yatak odası vardı. Merdivenin hemen karşısında bir boş oda, boş odanın yanı çalışma odası ve hemen onun yanı da banyoydu.
Evin geneli çok güzel ışık alıyordu. Bu sayede çok ferah duruyordu. Gerçekten çok içime sinmişti.
"Bade nasıl buldun evi?"
"Bu ev benim hayallerimden bile güzel. Hem de çok güvenli duruyor."
"Bunu duyduğuma çok sevindim. Alıyoruz o zaman."
"Ayaz emin misin? Bak burası çok pahalıdır. Daha küçük uygun bir yer bakalım."
"Bebeğim yapma böyle. Sen beğendikten sonra parası önemli değil."Ayaz daha fazla konuşmama izin vermeden emlakçı ile beraber gittiler.
"Annecim sen beğenmedin mi? Neden bu kadar durgunsun?"
"Beğendim."
"Arvencim ne oldu sana? Neye üzülmüş benim prensesim?"
"Yok bir şey."Saçlarını savurarak gitti yanımdan.
"Bak ya 2 yaşında değilde 17 yaşında sanki. Trip atıyor bana. Biraz erken sanki bu annecim. Artık evimizde minik bir ergen var."
Bende Arvenin peşinden söylene söylene gitmiştim.
Arvenle beraber arabanın yanına gitmiş orada Ayazı bekliyorduk. Aradan 20 dakikaya yakın bir zaman geçmişti. Ve Ayaz gülümseyerek yanımıza doğru geliyordu.
"Evet güzel ailem, evimiz için evraklar yarın hazır olacakmış. Yarın gelip anahtarımızı alacağız. Şimdide gidip çok önemli diğer işimizi halledelim."
Arvenin bu haline canım sıkılmıştı o nedenle Ayaza cevap verememiş gülümseyip bırakmıştım.
Daha sonra hep beraber arabaya binip nikah dairesine doğru yola çıktık...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güzel Kızım
RomanceAyaz ve Bade üniversitede tanışmış ikili. 4 senelik ciddi ilişkileri vardır. Evlilik yoluna girdikleri zaman Ayaz korkar, hiçbir açıklama yapmadan Badeyi bir başına bırakıp yurt dışına çıkar. Bade ise Ayazdan bir parça ile tek başına hayat mücadeles...