ÇOCUK

187 10 6
                                        


İyi okumalar♥️

Günlerim daha iyi gidiyordu. Aziz beni anlamaya çalışıyordu. Günün sonunda nasıl olduğumu soruyor  ve beni dinliyordu.

Bu hâlleri hoşuma gitmiyor desem yalan olurdu. Beni düşündüğünü bilmek gerçekten iyi hissettiriyordu. Bende elimden geldiği kadar iyi yaklaşıyordum.

Tabi ev halkı için bu pek mümkün değil. Hatice hanım yine yumuşadı ama diğerleri hala tavırlıydı. Anlamıyordum bu kadar büyütecek ne vardı.

Duyduğum kadarıyla şirketin büyük oranı Azizde. Onlarda korkuyorlardı Azizin elini şirketten çekmesinden. Ama ben zaten böyle birşeyi neden isteyeyim ki çok saçma. Tabi oturup onlarla böyle bir konuşma yapmamıştım.

Sadece Hatice hanımla konuşuyordum. Şimdide salonda öylece oturmuştum okulum yoktu odada tek başıma da sıkılıyordum.

Zelin sırıtarak salona geldi ve tam karşıma oturdu. Bu kadının benimle derdi ne?

Kahve bardağımdan bir yudum alarak karşımdaki boş bakışları görmezden geldim.

"Berfin nasılsın?" Diye sordu imalı bir sesle.

"İyim. Sen nasılsın?" Dedim.

"Bense iyim. Senin suratın asıkta dedim acaba bir sorun mu var?" Birşeyler biliyormuş gibi üsten üsten konuşunca kaşlarımı çattım.

"Hayır yok suratım da asık değil."

"Hım anladım." Dedi ve elindeki altınları gözümüze sokmak istercesine salladı. "Çok sıcak." Dediğinde gülmemek için yanağımın içini ısırdım. Altınlarını göstermek için girdiği hâller komikti.

"Yok kızım hava güzel." Dedi Hatice hanım.

"Bana sıcak ana."

Bıkkın bir nefes vererek salonu incelemeye başladım. Kesinlikle yöresel şeylerle donaltılmış bir salon anca bu kadar güzel olabilir. Çok güzel dizayn edilmişti.

Konuşacak birşey olmadığı için etrafı incelemek daha cazip gelmişti. "Öyle değil Berfin?" Zelinin sesiyle kendime geldim.

"E efendim duymadım?"

"Ohooo nerde aklın?" Diye sordu Aygül şakayla. Ona alınmıyordum çok saf iyi biriydi. Asla Zelin gibi değildi. Bende gülümsedim.

"Geceleri uyumuyorsa demek. Yorgunluktandır bu halleri." Zelinin dedikleriyle kaşlarımı çattım.

"Ayıptır kızım öyle denir mi hiç?" Diye kızdı Hatice hanım. Bu beni daha çok gerdi. Neler oluyordu.

"Ne uykusuzluğu saçmalam-" sözümü kesen Zelin oldu.

"Yok ana o yüzden demedim. Berfin yerde yatıyormuş dedim belki beli ağrıyordur." Dediğinde yutkunarak ayaklandım. Bu kadın birde odamı mı gözetliyordu.

"Yok daha neler?" Hatice hanım şokla konuşurken kendimi tuttum. Sonuçta benim odamı gözetleyen oydu utanması gereken de oydu.

"Benim nerde yattığım sizi neden bu kadar ilgilendiriyor?"

"Ha kabul ediyorsun yani? Valla bizi ilgilendirmez ama ilerde Aziz abi başkasını isterse bilemem." Dediğinde duyduklarım karşısında şok olmuştum. Bu nasıl bir algıydı.

Biz zaten Zoraki evlendik. Normal bi çift olmayı beklemeleri de saçmaydı.

"Kabul ediyorum veya etmiyorum. Senin işin gücün yok mu odamızı gözetlemekten utanmıyor musun?" Dedim. Haklıydım.

"Ben ne gözetlicem odanı. Elif odanızı toplarken fark etmiş."

"Elif hiçbir zaman odamızı toplamadı. Ve bu Elif çok olmaya başladı." Durdum ve Hatice hanıma dönerek konuşmaya devam ettim. "Ana geçen gün de mutfakta oturmuş Azizi ne kadar beğendiğini anlatıyordu. Böyle devam edecekse ben onu bu konakta istemiyorum." Kimsenin ekmek parasıyla oynamak istemiyordum. Ama bir değil iki değil sürekli dedikodu yayıyordu. Gerçekten odamızı hiç toplamadı ben her zaman tedbirli davrandım odamızı gözetlemese öğrenmesi imkansız.

BERDEL AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin