"Nobara, canım sakin ol. Sakin, geçecek..." Yuko, deliler gibi ağlayan, sürekli bağırıp çağıran Nobara'ya sıkıca sarılarak onu sakinleştirmeye çalışıyordu.
O sırada Megumi ve Yuuji balkona çıkmış, sessizce sokağı izliyorlardı.
Megumi'nin titrek nefes alış verişleri her an patlayacak derecede olduğunun sinyalini vermesine rağmen Megumi kendini tutuyordu. Nobara ile ilgilenmesi gereken bu zamanda kendisini düşünemezdi.
Sertçe yutkunarak içeriye baktı.
Nobara, ona mutluluktan ağlarken müjdeli haberdiği koltukta oturuyordu.
Şimdi ise ağlama sebebi müjdeli bir haber değildi, onun canını en çok yakan haberlerden biriydi.
Kızı, biricik bebeği henüz 25 haftalıkken ölü olarak doğmuştu.
Onun, minik bebeğinin henüz tamamen oluşmamış bedenini görmüştü Nobara. Ölü olan, nefes almayan bedenini.
Onun güzel kızı, onların güzel kızı daha dünyaya gözlerini açamadan veda etmişti.
Megumi ile beraber kurdukları o güzel hayaller de onunla beraber uçup gitmişti.
Ona hazırladıkları o güzel hediyeler, giysiler, oyuncaklar... Her biri ona kavuşamadan öylece kalakalmıştı.
Ev, boğucu bir hâle gelmişti.
Bir süre hep beraber oturdular, sohbet ettiler, birbirleri ile ilgilendiler.
Megumi her ne kadar delirecek gibi hissetse de önceliğini Nobara'ya vermişti.
O günden sonra ise tek derdi o olmuştu.
Eve her geldiğinde Nobara'yı kızları için hazırladıkları bebek odasında buluyor, geceleri sessizce onun ağlayış seslerini duyuyordu.
Yemek yerken bile Nobara'nın üzgün yüzünü görmek onu her geçen gün daha da kahrediyordu.
Kararını verdi. İş yerine giderek iki yıllık iznini aldı.
Eve gelir gelmez Nobara'ya hazırlanmaları gerektiğini söyledi. Nobara ilk başta anlamasa da sonradan Megumi ona 1 aylığına ailesinin yanına gideceklerini söylediğinde yüzünde oluşan buruk gülümseme ile hazırlanmaya başladı.
Nobara, Mamaguro ve Toji'yi çok seviyordu. Onunla epey ilgilenmişlerdi, bir gelinden çok kendi kızları gibi davranmışlardı hep.
Mamaguro'nun hastalığı nedeni ile onlar Megumi ve Nobara'nın yanına gelemiyorlardı. Megumi'nin işi de onların gitmesine engel oluyordu.
Eşyalarını hazırladıktan sonra Nobara önden aşağıya indi. Megumi ise geride, evde kaldı.
Camları ve kapıları kilitleyecek, bazı eşyaların fişlerini çekecekti.
Evin içinde dolaşıp eksik bir şey var mı yok mu diye kontrol ederken o odanın kapısının önünde durdu.
Yutkunarak kapının kolunu indirdi.
İçeriye girerek bakış attı. Bu odaya uzun zamandır girmemişti. Daha doğrusu, o günden sonra bu odaya sadece Nobara için girmişti.
Odanın içinde birkaç adım atarak dolaştı.
Gözlerini teker teker oyuncakların, giysilerin, duvar süslerinin üzerinde gezdirdi.
Daha sonrasında gözü odanın içindeki masanın üzerindeki kavanozu buldu.
"Nobara, sen çok güzel bir anne olacaksın."
Kavanozu görür görmez aklına gelen anılarla gözlerini sıkıca kapadı.
"Sende dünyanın en mükemmel babası olacaksın, Megumi. Bunu garantiliyorum."
Telefonunun çalması ile gözlerini açtı. Arayan Nobara'ydı, işi uzun sürdüğü için meraklanmıştı.
Megumi onu daha da bekletmemek için önce odayı, sonra ise dış kapıyı kilitleyerek Nobara'nın yanına gitti.
Sonunda yola çıkmaya hazırlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘢 𝘫𝘢𝘳 𝘰𝘧 𝘴𝘵𝘢𝘳𝘴 𝘧𝘰𝘳 𝘺𝘰𝘶, 𝐟𝐮𝐬𝐡𝐢𝐤𝐮𝐠𝐢 ✓
Fanfictiontamamlandı ✓ "...işte o zaman benim için bir kavanoz kağıttan yıldız yapar mısın?" •jjk | f.megumi x k.nobara !sizi rahatsız edecek sahneler bulundurabilir, angst.