"Yoruldum, sevgilim." Megumi, işi dolayısı ile gecenin geç saatinde eve gelmiş, yorgunluğunu belli eden mor göz altları ve dağınık saçları ile kapı pervazına yaslanarak biricik sevgilisini izliyordu.
Nobara onu beklerken uyuyakalmıştı. Kapı sesi ile gözlerini açtığında Megumi'yi görmesi gülümsemesine neden olmuştu.
Nobara yatakta biraz geriye kayarak kollarını iki yana açtı. Megumi gülümseyerek elindeki çantayı masanın üzerine koydu. Hızlı hareketler ile üzerindeki gömleğin düğmelerini açarak onu çıkardı.
Pantalonunu çıkarmak yahut üzerine bir şey giymek ile uğraşmak istemedi, sadece güzel karısına sarılarak uyumak istiyordu.
Soğuk kış nedeni ile üzerlerine örttükleri kalın yorganı kaldırarak Nobara'ya sarıldı.
Megumi, kollarını Nobara'nın beline dolayarak başını onun göğüslerine yasladı. Nobara ise bacaklarını onun vücuduna dolayarak saçlarını okşuyor, arada minik öpücükler konduruyordu.
"Hayatım, üzerine bir şey giy. Hava soğuk üşütebilirsin." dedi uykulu sesi ile Nobara.
Megumi belli belirsiz, boğuk bir ses ile onu reddetti. Küçük çocuklar gibi omuzlarını silkerek ona baktı.
"Gerek yok, sana olan sevgim, seni gördüğüm her an beni ısıtmaya yetiyor." dedi Megumi Nobara'ya karşılık olarak.
Nobara birden aldığı iltifat ile gülmeye başladı. "Aptal, bir anda bu şekilde iltifat etme demedim mi sana?"
Nobara hâlâ gülerken Megumi yaklaşarak onun dudaklarına küçük öpücükler kondurmaya başlamıştı.
"Madem sözlü iltifatlarımı beğenmiyorsun, bende bu şekilde iltifat ederim." İkisinin de tüm uykusu kaçmış, kıkırdayarak şakalaşıyorlardı.
Gülme sesleri tüm evi dolduruyordu.
Şimdi ise o sesler sadece duvarlarda saklı kalmıştı.
Megumi, önceleri onun için dünyadaki en güzel kadın olarak gördüğü karısı ile vakit geçirdiği yatakta, şimdi tek başına uzanarak tavanı izliyordu.
Sinirle karışık hüzünle bacaklarını kendine doğru çekerek cenin pozisyonu aldı.
İlk baştaki ufak iç çekmeleri yerini hıçkırıklı ağlamaya bıraktı.
Saatlerce o pozisyonda öylece durdu. Bazen ağladı, bazen eski anıları düşündü, bazen ise sadece öylece durdu.
Yataktan kalktığında yalpalayan adımlarla mutfağa ilerledi.
Karısı ile yemek yiyip, tatlı sohbetler ettiği yemek masasının üzeri hazır ramen paketleri ile dolmuştu.
Suyu ısınması ocağa koyduktan sonra eli ile paketleri ittirerek kendine bir alan oluşturdu.
Bilgisayarından düğün videolarını açtı ve küçük bir tebessüm ile onları izlerken renkli kağıtlardan yıldız yapmaya devam etti.
Kavanoz neredeyse yarısına kadar dolmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘢 𝘫𝘢𝘳 𝘰𝘧 𝘴𝘵𝘢𝘳𝘴 𝘧𝘰𝘳 𝘺𝘰𝘶, 𝐟𝐮𝐬𝐡𝐢𝐤𝐮𝐠𝐢 ✓
Fanfictiontamamlandı ✓ "...işte o zaman benim için bir kavanoz kağıttan yıldız yapar mısın?" •jjk | f.megumi x k.nobara !sizi rahatsız edecek sahneler bulundurabilir, angst.