𝘢 𝘫𝘢𝘳 𝘰𝘧 𝘴𝘵𝘢𝘳𝘴 𝘧𝘰𝘳 𝘺𝘰𝘶, 𝐟𝐮𝐬𝐡𝐢𝐤𝐮𝐠𝐢 ✓

6

"Hayatım, istediğim şarkıyı açabilir miyim?" diye sordu Nobara yolculuğun ortasında iken.

Megumi gülümsedi. "Sevgilim, senin istediğin şey benim istediğim şeydir. Bana sormadan açabilirsin. Bunu sana defalarca kez söyledim."

Nobara çocuksu bir sevinçle Megumi'nin telefonunu eline aldı. Şifreyi biliyordu, evlilik yıl dönümleriydi. Lakin denemesine rağmen telefonunu açamadı.

Merakla Megumi'ye döndü. "Hayatım, şifreni mi değiştirdin?" diye sordu. Megumi aklına bir anda gelmiş gibi başını salladı.

"Evet güzelim, sana söylemeyi unutmuşum. Bir sorun oluşmuştu, şifreyi değiştirmek zorunda kaldım. Yeni şifrem senin doğum günün, onu gir." diyerek cevap verdi gözü yolun üzerindeyken.

Nobara başını sallayarak şifreye kendi doğum tarihini girdi. Ekran açılınca sevincine hakim olamayarak sesli bir şekilde gülmüştü. Megumi ona soran gözlerle baktığında bir elini dudaklarına götürerek ona öpücük yolladı.

Megumi bir eli hâlâ direksiyonda iken diğer eli ile Nobara'nın yolladığı hayali öpücüğü havada yakaladı. Sanki onu elinde tutuyormuş gibi önce dudaklarına götürdü, sonra ise kalbine götürerek oraya hapsetti.

İkisi de bu duruma gülerken Nobara istediği şarkıyı telefondan açmıştı.

Şarkıyı dinlemeye başladıklarında telefonu hâlâ elinden bırakmamış, kamerayı açarak telefonu havaya kaldırmıştı.

Yol sakinleştiğinde uzanarak Megumi'nin yanağına hızlı bir öpücük kondurdu. Megumi, bunu beklemediği için şaşkınlıkla gözlerini kocaman açtığı sırada Nobara hızlıca tuşa basarak o anı resmetti.

Sonra geri yerine yerleşerek resmi kendisine attı. Yol hâlâ sakinken ekranı Megumi'ye gösterdi. "Çok sevimli çıkmamış mıyız?!" diye sordu çocuksu bir heyecanla. Megumi dayanamayarak güldü.

"Güzelim, seninle olan her resmim güzel, tatlı benim de, bir anda şöyle şeyler yapma. Az kalsın direksiyonun kontrolünü kaybediyordum, elim ayağıma dolaştı." dedi hâlâ gülerken.

Nobara da ona katılarak güldü. "Megumi, seni çok seviyorum, biliyorsun değil mi?" dedi bir anda durgunlaşarak. Megumi bu durgunluğun sebebini anlamadı.

"Güzelim, bebeğim, senin bana olan aşkından, benim sana olan aşkım kadar eminim. Bir anda neden bunu söyledin, merak ediyorum." Nobara omuz silkti.

"Bilmem, sadece söylemek istedim."

Nobara bunu söyledikten sonra sessizce akıp giden yola odaklandı. Megumi derin bir iç çekti. Bir eli hâlâ direksiyonda iken diğer eli ile Nobara'nın saçlarından bir tutamı narince tuttu.

Yol sakinleştiğinde uzanarak tuttuğu saç tutumuna küçük bir öpücük kondurdu.

Nobara bunun üzerine ufak bir tebessümle ona bakınca Megumi de gülümseyerek yola odaklandı.

Yol öylece akıp gitti. Nobara yol yorgunluğu ile uyuya kaldı.

Megumi markete uğramak için arabayı bir kaldırım kenarına park ettikten sonra emniyet kemerini çıkarttı. Göz ucu ile mışıl mışıl uyuyan güzel karısına baktı. Onu uyandırmak istememişti. Hızlıca işini halletmek için sessizce arabadan indi.

Birkaç içecek ve atıştırmalık alacaktı. Ayrıca ailesinin yaşadığı yer merkezden uzak olduğundan pek market bulunmuyordu. Karısının ne kadar unutkan biri olduğunu bildiğinden onun için ped, aseton, makyaj temizleme suyu gibi bazı ürünleri alacaktı.

Önce içecek reyonuna ilerledi. Hava sıcaktı, biraz soğuk içecek almanın iyi olacağını düşündü.

İçecekleri aldıktan sonra atıştırmalık bir şeyler almak için marketin içinde dolaşmaya başladı.

Eline aldığı ürünü incelerken bir anda yükselen gürültü ile başını dışarıya çevirdi.

İçinde oluşan sıkıntı ile elindeki ürünleri bir yere bırakarak dışarı fırladı.

Delicesine çalan korna, çığlık sesleri, birkaç arabadan gelen uyarı alarmları... Dışarıda korkunç bir manzara vardı.

"Arabalarda insan var mıydı?"

Yanda konuşan insanların sesi ile kendine geldi Megumi. Bir anda titrek bir ses tonu ile "karım." dedi. Sonra ilave etti. "Karım orada, o arabalarda..."

Hızla olduğu yerden ayrılarak kendi arabasına doğru koşmaya başladı.

Oradaki birkaç orta yaşlı adam onu tutarak geri çekti.

"Dur, orası tehlikeli!"

Kimsenin ne dediğini umursamıyordu Megumi. Oraya gitmek, karısını oradan kurtarmak istiyordu sadece.

Adamlar onu zar zor tutarken gözleri kararmaya başladı. Bir anda çok fazla duyguyu tatmıştı.

Görüşü iyice bulanıklaştığında onu tutan adamın ellerinde kalakaldı.