Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
o sirada ben neyse let's get started omg iyi okumalae🫰
Arda'dan
Kenan'ın uyuduğunu düşündüm. Kulaklığımda "Zavallı Bir Gece - Sezen Aksu" çalarken bi anda telefonum da çalmaya başladı. Melis arıyordu. Kenan uyanmasın diye balkona çıktım ve telefonu açtım.
"Aşkım bugün niye bana kaba davrandın? Bir şey mi oldu? Ayrıca birkaç defa aradım ancak ne telefonu açtın ne de geri aradın."
"Yok bir şey, sadece yorgundum ve görmedim."
"Arda, niye bu kadar soğuksun? Cidden bir şey mi yaptım?"
"Melis yok bir şey diyorum ya daha neyi diretiyorsun?"
"Ya ama soğuk ve kabasın, yoksa beni istemiyor musun?"
"Abartıyorsun. Zaten saat kaç olmuş hâlâ arıyorsun, rahat bırakırsan uyuyacağım."
"Ama gitmeden önce saatlerce konuşurduk, niye böyle yapıyorsun? Bilmeden bir şey mi yaptım?"
"Hem kamptayım hem de yorgunum ve ayrıca iki kişi kalıyoruz. Nasıl sana zaman ayırmamı bekliyorsun?"
"Ya Arda nolursun biraz konuşalı-"
"MELİS SUS ARTIK, DURUMU ANLATIYORUM ANLAMIYORSUN. ODA ARKADAŞIMLA KALIYORUZ YA HANİ RAHATSIZ OLABİLİR. HER ŞEYİ ÇOK DRAMATİZE EDİYORSUN. AYRICA ÇOK DARLIYORSUN YETER ARTIK."
Melis yüzüme kapatmıştı telefonu. Gece gece gerilmiştim. Balkonda yere oturup müzik dinlemeye devam ettim. Bu sefer "Yağmurlar - Şebnem Ferah" dinlerken bi' anda omzumda hissettiğim elle irkildim.
Döndüğümde Kenan uykulu bir biçimde bana bakıyordu. Sanırım benim sesime uyanmıştı. Kulaklığımın tekini çıkardım ve Kenan konuşmaya başladı.
"Noldu sevgilinle mi atışıyordun, ne bu ses?"
"Sana ne lan yarram, siktir git dön uykuna."
"Uyuyordum da sesinize uyandım."
"Eğer rahatsız oluyorsan gidiyorum ben. Uyursun şimdi sessiz ve gönül rahatlığıyla."
"Arda du-"
Sözü bitmeden bir hışımla oturduğum yerden kalkıp odadan çıktım. Ferdi ve Semih'in odasına doğru ilerledim. Kapıyı tıklattım ve Ferdi açtı. Şansıma uyumamıştı. Semih camış gibi uyuyordu ama. Ağzı 5 karış açık, vücudunun yarısı yataktan aşağı, üstündeki pike halı olmuş bir biçimde horlayarak uyuyordu hatta.
Ferdi "sen bu öküze bakma" gibisinden hareketler yaptığından dolayı beraber balkona geçtik. Ferdi lafa daldı.
"Saat gecenin 02.30'unda seni buraya hangi rüzgar ya da hangi Kenan attı?"
