map bitch, hjf

5

"Bu kadar dedikodu yetmiyor sanki, bir de üçlü yaptığımızı söylüyorlar!" dedi Felix burnunu çekerek, Jeongin gördüğü şeyi arkadaşlarına söylemişti ve aralarında tam bir kaos çıkmıştı. Tabii ki bazen üçlü olarak takılıyorlardı fakat bunu insanların bilmesine gerek yoktu, yazıyı silmeye çalışmışlardı fakat keçeli kalemle yazıldığı için hiçbir fark yaratmamıştı.

"Tamam Fefe, abartmayalım artık. İnsanların neleri açığa çıktı, bu üçlü dedikodusunun çok da bir fark yaratacağını sanmıyorum." Hyunjin, yanında peçetesini sıkı sıkı tutan ve burnunu çeken arkadaşının (?) sırtını sıvazladı. "Felix! İçine kaç tane alabiliyorsun?" Önlerinden geçen bir çocuk Felix'e laf atınca kaşlarını çattı ve söylendi. "Seninkini almayacağım kesin Ricky!" 

"Tamam, biraz yayılmış olabilir ama hemen paniklemeyelim. Ah! Buldum, başkalarının dedikodusunu yayıp bizimkinin üstünü mü kapatsak? Mesela tuvalette hamilelik testi bulduğumuzu söyleyebiliriz!" dedi Jeongin heyecanla. "Burası erkekler okulu Jeongin. İnanamıyorum bunu düşündüğüne, biraz beynini çalıştırsan ölür müsün?!" Felix bağırarak yanlarından ayrıldığında ikisi arkadaşlarının (?) gidişini izledi. Hyunjin, yanındakine bakınca yanına kaydı ve kolunu omzuna attı. "Sinirli olduğundan böyle konuşuyor, sen çok zeki bir çocuksun. Biliyorsun değil mi?" Jeongin usulca kafasını salladı.

✩₊˚.⋆☾⋆⁺₊✧

S.L.U.T.S.

Jin Öğretmen: Bu derse etkinlik sonuçlarınızı bekliyorum!!

Minho: Tuvaletteyim Changbin.

Minho: Siktir.

Minho: Yanlış grup hocam kusura bakmayın.

Chris: Ooo Minho götten yiyecek!!!

Minho: Götten yediğimi de nereden çıkardın?

Jin Öğretmen: Arkadaşlar, grupta 'götten yemek' hakkında konuşmayalım lütfen. İsteyen herkes her yerinden yiyebilir.

Seungmin: HAHJAHJHDAKJDJH

Jisung telefonunu kapatıp hızlı hızlı ders kitaplarını almaya gitmeye başladı, merdivenlere geldiğinde boşlukta duyduğu ağlama sesiyle oraya döndü ve kafasını dizlerine gömmüş Felix'i gördü. "Lix? Sen iyi misin?" Felix başını kaldırıp Jisung'u görünce tekrardan yüzünü dizlerine gömdü. "Gider misin? Şu an iğrenç görünüyorum." Jisung güldü ve sarışının yanına oturunca Felix tekrardan başını kaldırdı. "Jisung şu an cidden sırası değil."

"Sorun ne?" dedi en samimi ses tonuyla ve elini Felix'in dizine koydu Jisung. "Sorun her şey! En yakın arkadaşlarım gerizekalı ve okulda saçma sapan bir dedikodum çıktı." Jisung anladığını belli eden bir ses çıkardı ve başını salladı. "Üçlü mevzusunu mu diyorsun?" Felix bunu duyunca yüzünü buruşturdu ve yüzünü tekrardan dizlerine gömdü.

"Hey, sorun olmadığını biliyorsun değil mi? İnsanlar birkaç saate bunu unutup başka biri hakkında konuşmaya başlayacak. Hatta Minho ve Changbin dillerde dolaşmaya başladı bile." Felix gülümsedi ve kafasını salladı. "Teşekkür ederim Jisung, iyi ki barışmışız." Jisung bir sğre Felix'in gözlerine baktı ve içini çekti. "Peki doğru mu?"

"Hm?"

"Üçlü dedikodusu." 

Felix usulca başını sallayınca Jisung'un içi parçalandı fakat belli etmemek için gülümsedi. "İnanamıyorum size, bu nasıl bir arkadaşlık?" dedi gülerek. "Bilmiyorum, arkadaş mıyız onu da bilmiyorum. Üçümüzün arasında çok garip bir ilişki var. Jeongin ve Hyunjin en başta en yakın arkadaştı ve gruplarına bende dahil olunca arkadaşlığımız biraz...Garip bir hal aldı." dedi Felix.

"Anladım. Bir şey daha sorabilir miyim?" Felix tekrardan başını usulca sallayınca Jisung kalbinin çıkacak gibi attığını hissetti. "O gün beni neden öptün?" Felix kaşlarını anlamamış gibi kaldırınca Jisung cevabını almıştı bile. "Seni rahatsız ettiysem kusura bakma Jisung ama ben öyle bir şey hatırlamıyorum. Hatta ben seni öpen Chris'ti diye hatırlıyorum."

Jisung o geceyi hatırlamaya çalışınca her şeyi yanlış hatırladığını fark etti, gözü arkada yiyişen Hyunjin ve Felix'e kaydığından aslında onu öpen kişinin Chris olduğunu fark etmemişti bile.

"Hassiktir haklısın."