Bölüm 1

2K 48 2
                                    

Ahu ÖZDEMİR21 y

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ahu ÖZDEMİR
21 y.o

Barış Alper YILMAZ24 y

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Barış Alper YILMAZ
24 y.o

🎠
Elindeki viski bardağından kana kana vücudunun ihtiyacı olan su miktarını alkolle karşılamak istercesine yudumlar alıyordu Ahu. Bünyesi alkole alışık olmadığından bu kadar fazla miktarda hızlı alkol almak sarhoş olması için gerekli zemini hazırlamıştı ona.

Normalde pub, clup gibi mekanları sevmezdi. Genelde gece dışarı çıkmayı da tercih etmezdi. Gece dışarı çıkması gerektiği özel günlerde ya da davetlerde de alkolü ağzında dahi sürmezdi. Böyle alkol kokan, yüksek sesli mekanlar ona çocukluğunu hatırlatırdı.

Ahu'nun çocukluğunun kokusu vardı. Ahu'nun çocukluğu alkol kokuyordu. Ahu'nun çocukluğu, küçücük yaşta babasının alkol masasına meze olduğu, bazı geceler arabesk, bazı geceler oyun havaları dinlenen o masalar gibi kokuyordu.

Bir keresinde bardaktaki sek rakıyı su sanıp içmişti. Neye uğradığını şaşırmıştı, annesi kendisine gelsin diye buz gibi suyun altında yıkamıştı. O günkü göz yaşları dün gibi aklındaydı hâla. Sabaha kadar gözüne bir gram uyku girmemişti sadece minik ellerini açıp Allah'a dua etmiş, tövbe edip af dilemişti.

Babasına en büyük nefreti; kendi günahına masum kızlarını da dahil edip, alkol masasına onları meze etmesiydi. O küçük kız çocuğu cehenneme gitmekten korkardı, yanmaktan korkardı. Tövbe ederdi hep, "Allah'ım affet beni." diye yalvarırdı.

Şimdi ise küçüklüğüne ihanet ediyordu. Alkolden korkan küçük kız çocuğu, değil ağzına sürmek alkol içilen bir masada oturmak bile ona zulüm gelen o küçük kız çocuğu viskisini yudumluyordu.

Alkolün etkisiyle hem vücudunun hem beyninin uyuştuğunu hissetmişti, bu onu daha çok içmeye teşvik etti. Her bir yudumda daha çok acı çekiyordu bu da onu keyiflendiriyordu, çok garipti acılarından keyif duymayı öğrenmek, buna mecbur bırakılmak.

lilyum, barış alper yılmazWhere stories live. Discover now