4. Bölüm

1 0 0
                                    

"Saf bir korku."


(19 Oğustos 2013)

"Oğlum kardeşini yemeğe çağır hadi uyumustu en son." Dedi Ayaz'a doğru annesi. Mutfakta bir sandalyeye oturmuş onun yemek yapmasını izliyordu. Annesini bir şeyler yaparken izlemeye bayılırdı. Annesini dinleyip sandalyeden kalktı ve kardeşinin odasına ilerlemeye başladı. Odaya girdiğinde kardeşinin yatakta uyuduğunu gördü. Ona doğru ilerledi ve onu yavaşça sarstı.

"Atlas hadi kalk kış uykusuna mı yattın be!"

Atlas bu sarsılış yüzünden hafif gözlerini araladı. Ne olduğunu anlamaya çalıştın önce. Öncelikle etrafa baktı sonra onu sarsan kişiye yani kardeşi Ayaz'a döndü. O uyumayı her zaman severdi. Bazı şeyleri unutmak için çoğu zaman uyurdu.

"Manyak mısın oğlum deprem oldu sandım!" Dedi ve yatakta oturur pozisyona geçti. Ayaz ise bunu umursamayarak arkasını dönüp kapıya ilerledi. Çıkmadan önce "kalk yemek ye." Dedi ve ardından odadan çıkıp gitti. Atlas ise yatağından çıktı. Öncelikle banyoya gitti, yüzünü yıkayıp salona doğru ilerledi.

Salona girdiğinde masada çok güzel kokan yemekler başı eğik bir şekilde sandalyesine oturmuş annesi ve kardeşi, birde çatık kaşlarla yemeğini yiyen babası vardı.

Babasını görmesiyle başını eğip masaya doğru ilerledi. Yine başı eğik bir şekilde sandalyesini çekip oturdu. Babadan hem anneleri hemde kendileri korkuyorlardı. Babaları ünlü bir iş adamıydı.

Eve nadir gelirdi. Ailesine köleleriymiş gibi davranırdı sürekli. Onun söylediklerini yapmadıklarında ise bütün gece dayak yerlerdi. Bazen iki kardeş çok fazla dayak yedikleri için okula bile gidemezlerdi. Herkes sessizce yemeğini yerken babanın bakışlarını yemekten çekip iki kardeşe döndü.

"İkinizde bana bakın." Dedi sert sesiyle. İkiside ondan korktukları için ona bakmadılar. Baba sinirlenmeye başlamıştı. Elini sertçe masaya vurdu. Hem anneleri hemde iki kardeş irkildi.

"İkinizde bana bakın dedim size!"

Atlas ve Ayaz korku dolu gözlerini babalarına çevirdi. "Bugün okuldan aradılar, kavga etmişsiniz."

Atlas daha fazla korktuğu için hafifiten titremeye başladı. Ayaz'da korkuyordu ancak Atlas kadar korkmuyordu. Ayaz Atlas'tan iki yaş büyüktü. Ayaz hemen yanındaki titreyen bedenin elini tuttu. Ona güven vermeye çalışıyordu. Ayaz Atlas'ın elini bırakmadan babasına döndü.

"Özür dilerim baba. Biri Atlas'a sataştı, onu uyardım ancak bizi dinlemedi. Kendimi tutamadım. Bir daha böyle bir şey yaşanmayacak." 

"Böyle bir şeyi istesenizde yapamayacaksınız çünkü ikinizden birinin kolu artık kırılmış olacak." Dedi babası. Anneleri evlatları için endişeleniyordu ancak eşine bir şey söylerse ona değil evlatlarına zarar verecekti.

Babalarının söylediği şeyi duyan iki kardeşinde içini saf bir korku kapladı. Babanın bakışları iki kardeş arasında kalmıştı. Hangisinin kolunu kıracağına karar veriyordu. Bakışları en son küçük kardeşte durdu. Sandalyesini geriye itip ayağa kalktı. Küçük olanın ensesinden tuttuğu gibi ayağa kaldırdı.

Onu odasına sürükleyerek götürdü. Anne ve diğer büyük kardeş onu babanın elinden kurtarmak isteselerde başaramadılar. Baba küçük çocuğu odaya girdiğinde yere fırlattı. Atlas korkudan ağlamaya başlamıştı bile.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 24 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

OYUN BOZANLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin