1

79 14 2
                                    

"Damalı bayrak Beomgyu. Tebrikler, birincisin."

"Sağ ol Soobin."

Aracın hızını düşürmek için bitiş çizgisinden ileriye doğru sürmeye devam ettim. Bir yandan başımın üstündeki boşluktan elimi uzatmış izleyenlere el sallıyordum.

"Ferrari'nin pilotu Choi bir kez daha birinci oluyor! Hemen arkasından Mercedes pilotu Kang ikinciliği, McLaren'dan Huening ise üçüncülüğü alıyor!"

Garaja geri geldiğim gibi direksiyonu çıkarıp görevlilerden birine verdim. Kalbim az önceki yarışın etkisiyle yerinden çıkacak gibi atıyor, vücudum terlemeye devam ediyordu.

Araçtan çıktım, kalabalığın içinde yürürken önce kaskımı sonra da gözlerim ve burnum hariç tüm başımı kaplayan maskeyi çıkarıp başkasına verdim. Bu sırada yanımdaki görevlilerden biri bana su uzatmıştı.

Pipetten suyu çekmeye başladığımda yarış öncesi ve sonrası tartılmamız için hazırlanan kısma gelmiştim. Suyu tekrar yanımdakine verip ondan kaskımı alıp tartılmak için sıraya girdim.

Önümde McLaren'ın geçen sezon anlaşma imzaladığı Alman pilot Huening vardı. 2020 sezonunda aynı takımda yarıştığımızdan beri iyi bir arkadaşlığımız vardı. Bugün onun da benimle birlikte podyumda olacağını bilmek ayrı bir güzeldi benim için.

"Güzel sürdün Beom. Yağmur seni hiç etkilemiyor gibiydi."

"Bana diyorsun ama senin için de öyle." Gülerek omzuna vurdum hafifçe. Yarış yeni bittiği için vücudumuz konusunda dikkatli olmamız gerekiyordu.

Tek bir formula 1 yarışı bedeninizi altüst edebiliyordu.

Omzumda bir kolun ağırlığını hissettiğim gibi göz devirdim.

"Podyumda tekrar beraber olacağız, mükemmel değil mi Gyu?" Kolunu omzumdan çekmesini sağlayıp ona doğru döndüm. Aptal herif gelmişti işte yine dibime bir şekilde.

"Tabii. İkinci olmuşsun Taehyun, her zamanki gibi."

"Birinciliği senden çalıp seni üzmek istemedim." Göz kırpıp saçımı karıştırdığında bir adım ileri gidip uzaklaştım ondan. Ona bakmak istemediğimden etrafa bakınmaya başladığımda gözlerim çalışanlardan birinde takılı kaldı. Fia'nın yeni çalışanlarındandı muhtemelen çünkü daha önce görmediğimden emindim.

Saçlarının gümüş rengi nedense çok hoşuma gitmişti.

"Beta olduğundan feromonunu alamıyorsun ama senin bile dikkatini çekti değil mi?" Taehyun'un yine sinir bozucu sesini duyduğumdan tekrar göz devirdim. Bu çocuk beni rahat bırakmamaya yeminli gibiydi sanki.

"Şimdiye kadar hiç kimseye yüz vermedi, sanırım çoktan çıktığı biri var. Yazık oldu."

Gözlerim hala hakkında konuştuğumuz kişinin üzerindeyken Taehyun'a konuştum:

"Ablam varken böyle şeyler söylemesen iyi olur."

Taehyun'un anlamsız kısa gülüşü yüzünden bir anlık şaşırdım ama bu şaşkınlığım uzun sürmedi. Sıra biraz daha ilerlemişti bu sırada. Birkaç kişi sonra tartılma sırası bana gelecekti.

"Bayadır ailenle görüşmüyorsun anlaşılan. Biz ayrılalı yaklaşık bir yıl oluyor."

İşte bunu duyduğuma şaşırmıştım. Ona dönüp bakma isteğimi bastırdım ama gözlerimin büyümesini engelleyememiştim. Ve elbette her zamanki gibi bu aptal onu da yanlış yere yormuştu.

"Pes et Gyu. Bir beta nasıl olur da bir omegayla çıkabilir sonuçta?"

Cevap vermek yerine karnına dirseğimi geçirdim. Yarıştan yeni çıktığı için normalden daha çok savrulup birkaç adım gerilemişti vurduğumda.

Beta mı? Beta olduğumu ortaya atan medya yüzünden herkes böyle sanıyordu.

Tanrı'ya şükür omega olsam bile karakteristik özelliklerim henüz ortaya çıkmamıştı.

---

Eve gelip uzandığımda güneş batmaya başlamıştı. Gece tüm pilotlar toplanıp kutlama amaçlı dışarı çıkacağımız için o zamana kadar dinlenmeye karar vermiştim.

Ama yatağıma yattığım gibi düşüncelerim toplanmıştı. Önce yarışı düşündüm, nerede hangi hatayı yaptığımı ve bunun bir daha olmaması için ne yapmam gerektiği gibi şeyler gelmişti aklıma.

Sonra bir anda aklıma Taehyun geldi. Siyah düz saçlarının terden dolayı alnına yapışması, omzumdaki kolunun ağırlığı, kısa gülüşünün sesi ve diğer her şey gözümün önünde canlandı bir kez daha.

Ve hemen ardından ablamla ayrıldıkları düşüncesi belirdi. Artık görüştüğü biri yoktu.

Peki ya olursa?

Bir anda vücudumun yanar gibi ısındığını fark ettim. Telaşlanmıştım bunu fark ettiğim için ama sanki diğer hisler bu telaşı bastırıyordu. Sanki telaştan çok... Heyecanlı gibi hissediyordum.

Hayatımda ilk kez hissettiğim bu şey hem bir zevk hem de bir acı dalgası gibi yayılıyordu vücuduma.

Bir dakika.

Kızgınlığa girmek dedikleri şey miydi yoksa bu?

----

paylaşmayı düşünmüyordum ama bilerek paylaşıyorum ki yks süreci bitince bu kurguyu silmek yerine devam ettireyim

Love shuttle diye bir webtoondan uyarladım vaktiniz olursa webtoona bir bakın derim güzeldi bence

Umarım bu kurguyu ilerletebilirim yavaş yavaş bile olsa

İyi günler 🌟🌟

omega of formulaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin