İnsanın özünde iyilik mi vardı? İnsan özünde sevgiyle mi doğmuştu? İnsan tek başınayken nasıl sevgi verebilirdi? Nasıl edep öğrenebilirdi? Sevgi kalbin esiri olarak anilmaliydi . Sevginin alternatifleri kalpte saklıydı. Kalbin özünde sevgi olamazdı . Kötülükte doğan kalp kötüyü devam ettirir ama iyilikte doğan kalp iyiliği.. .
Şuan ki zamana göre ailelerin sevgi anlayışı, bazısı kavga sevgisi, trajikomik sevgi ve bazısı da ihanet sevgisi .. ama biz doğduğumuz yerde ki sevgiyi gerçek sevgi olarak gördük değil mi ? Ama gerçek sevgi neydi? Sevgi , bu kötü kelimelerin yanına eklendiginde hangisi ağır basıyordu ?
Evin büyük kızı eve döndüğünde yukarı katın balkonundan yengesi "almin" diye seslendi
Almin başını kaldırıp yengesine noldu der gibi baktı
"Yukarı gelsene kızım" deyip kızın cevabini başını sallamasiyla anladı
Pek konuşmayı tercih etmeyen almin birinci kattaki evini es geçip yukari kata doğru çıkmaya başladı . Annesine haber vermek aklına hiç gelmemisti bile .
Yukarı kata çıktığında yengelerinin sesleri mutfaktan geliyordu .
Kapıdan içeri girmeden kafasını hafifçe uzatırken "Yenge?"
Yengesi cevap vermemişti.
Ses gelmeyince duymadı diyerekten tekrar biraz daha yüksek ve uzun şekilde seslendi "yeenge??""Heh ? Almin , gel mutfağa "
Almin sesi duyduktan sonra mor ayakkabılarıni çıkarıp kapınin direk sol carprazinda olan mutfağa ilerlemeye başladı .Mutfağın başında durup kapıya yaşlanmış bir halde durdu ve mutfaktakilere baktı . yengelerinin kız kardeşinin etrafında olduğunu gördü.
"Biz de kalacaksın değil mi ahsen ? " Ortalarına almis olduklari kıza Kadriye yengesi dediArdından ortanca Maria yengesi ortaya laubali bir şekilde atılıp "kadriyee, Ahsene bir arkadaş lazım bır kere .. benim oğlumla neredeyse aynı yaştalar . Beraber oynayabilirler"
Alminin Kadriye yengesi buna gülerek bakarak Ahsene döndü"bizim evimiz sakindir kızım bizde kalabilirsin."Bunları duyan alminin aklında sadece 'neler oluyor ?' sorusu vardı .neden böyle saçma bir konuyu tartışıyorlardi ?
Maria yengesi almini farketmisti "almin buraya gel kızım. Gel, sen bende kalırsın"
Almin daha küçük olduğundan bişey anlamayıp yengelerinin yanına ilerledi
Maria yengesi almine bakıp "maşallah kızıma , sen benim oğlanla iyi anlasiyorsun . Sen biz de kal istersen hı?"
Almin buna sevinmişti çünkü salihin güzel oyuncakları vardı .aynı zamanda salihle iyi anlasiyorlardi.
Mutluluğu yüzüne yansımıştı.
"Olurrr Marya yenge "
"Akıllı kızım benim "sevinmiş ve zafer kazanmiscasina
Hiç sorgulamadan kardeşler birbirinden ayirtilmisti.***
Almin okuldan döndüğünden beridir evine geçmemişti. Kuzeni Esma ablasını bekliyordu . Esma kuzeni ortaokula gidiyordu ve Esmanin resimlerine hayrandi . Esma ablası onun en sevdiği kuzeniydi. Onun derslerine odaklanma tarzına , çizimlerine , karakterine , o güler yüzüne hayrandi .
***********
Sefil vücuduna merhem olmak
Eflin gibi basar bağrıma
Fasıl olur hikmet sensizligimde
Asıl destan o zaman, bi' hayal etmeliEsma ablası okuldan döndüğünden beridir odasından çıkmamis biraz kendiyle ilgilenmisti . Çıktıktan sonra da bu yazdığı akrostişi almine okumuştu.
"Nasıl olmuş almincim"
Esma ablası eve dönmüş ve almine bi' yarım saat sonra alırız kitaplarini falan demişti . Almin buna üzülmüştu çünkü göstereceği çizimler vardıAlmin pek bişey anlamasa da "güzel olmuş " demişti . Tek isteği ya aşağı inip eşyalarını almak ya da Salih kuzenini uyandirmakti . Salih kuzeni bu son 3 gündür hastaydı ve bu onun moralini bozuyordu . Ama yengesi bir rahat bırakırsa evden sızışıp , her zaman ki gibi sema arkadaşının yanına kaçacaktı.
.
Almin sıkılmis ruh haliyle önündeki dizmiş olduğu legolari itip Esma ablasına suratsız bir halde baktı
"Esma abla Salih ne zaman uyanır ?"
Esma ablası elindeki kitaptan kafasını kaldırıp "hasta olduğu için uykusu biraz düzensiz almincim . Bu yüzden bilemem ki "
Bu cevapla tatmin olmamış almin ayağa kalktı ve evin dış kapisina doğru yürümeye başladı .Boş kalmış alminin gözünün önüne gerçekler serilmisti .
Annesi yoktu.. babası da hâlâ gelmemişti .. saat 6 yıl geçiyordu ve yanında kimsesi yoktu . İçinde endişeyle savaş vermeye başladı almin..Tam kapıdan çıkacakken içine çok kotu bir his çöktü. Kalbi ağrımaya başlamıştı .
Olduğu yerde elini kalbine goturemeden yere düştü. Hareket etmeye çalıştıkça ağrıyordu kalbi . Aklına bir anısı gelmişti ve bu onun kalbini daha da sıkıştırıyordu .
"Anne tekrar başlıyor.. anne , anne ölmek istemiyorum "
Zehirlendigi günü hatirlamisti ve bu onun kalbine hiç iyi gelmiyordu . Korkuyordu .Esma ablası korkuyla yere düşen alminin yanına koştu. Dizlerinin üstüne düşüp alminin yüzünü avuçları arasında aldı "almin !? Neyin var almin!? "
Korkuyla annesine seslenmeye başladı.bizleri , insanoğlunu bu dünyanin güzelliklerinden alıkoyan yine insanogluydu ...
Yaşamak için neden bu kadar çabalar insanoğlu.. ? Oysaki dünyaya cok fazla kötü anıya sahiptiler. Çok bağlı kalmışlardı bu dünyaya.
Onca kadın katledildi . Bir kadın ortadan ikiye parçalandı ama gundemde olan şey basit bir cikolatanin ortadan ikiye parçalanması oldu ...
melekler ağlıyordu isyankarlarin cansız bedenlerinin önünde. Bu dünyanın kahrina gözlerini açmış her canlı ağladı. Her canlı bir melekten bir damla gözyaşı çaldı...
bir melek cansız bir bedenin önünde , keşke silahla vurulsaydi ..canı daha az yanardı ..
Dedi.Bebeğini kaybetmiş bir anne melek olurdu . Annelik duygusunu kaybetmemiş insan bir melekti .karısından sevgiyi eksiltmemis birisi melekti. Çocukların sevincine eşlik eden gençler melekti ...acımasız olmayanlar , sadakatini kaybetmemisler , sevgisini sadece kendisine saklamayanlar birer birer tukeniyordu .melekler ölüyordu ama dünya susuyordu ..
Kendine gelmeye başlayan almin gözlerini hastahanenin sevmediği kokusu altına buldu. Bu ortamdan ölesiye nefret ediyordu .
Gözleri annesini aradı .
Etrafında kimse yoktu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaybolanlar
ChickLitgeldiği yolların amacini bilmeden insana ne denirdi ? ne için bu kadar savaştığını bilmeyen , okuduğu kitaplarda kaybolan , dünyanın gerceklerinden kendini soyutlamak isteyen ama bı o kadar da onlara sürüklenen.. evet o sıradan birisi evet o sırada...