LAVIN(+18)

Bölüm 2: Ben sizi tanımıyorum

                   •Seviyorsa her zerrenle
                                Sevmeli•

Şuan ne mi yapiyoruz sevgili fizik hocamız bizi sınava soktu. Evet kendisi sınav meraklısı olduğu için bizi hemencik sınava soktu arsız adam. Hayır yani sınavda çok zor ne bu enistein mi yazdı bunu anlamiyorum. Ateş ikide benden cevap istiyordu bende Mineden Minede Edadan bakiyordu. Neden mi Eda çünki kendisi matematik kimya ve fizik delisi ve biz haricinde kimseye cavap vermez ama tabii biz onu asla kullanmiyoruz sadece hayatımızda hiç böyle zorlukda bi sinav gördüysek taş olalim. Birden göz ucuyla hocanın bana taraf geldiğini gördüm sanki sinav kağıdıma bakıyor gibi yapıp "Dersten sonra odama gel" dedi ve gitti. Neydi bu hayır yani kavga da etmedim ortalamam da düşük değil neydi bu şimdi ayrıca odası nerde bunun bir dakika yoksa benden hoşlanıyor mu. Ah cidden aptalım adama 'malmısınız"dedim ayrıca ilk bakışta aşık olamaz öyle birine benzemiyor bile. Sınavımızı yazıp hocaya verdigimizde hoca son kez bana bakıp gelmemi işaret edip çıktı sınıftan.

"Arkadaşlar ben bi lavaboya gidip geleceğim"dediğimde Mine endişeyle bana baktı "Bi sorun yok değil mi?" dedi. "Yok kuzum sadece sınav çok yoğundu biraz yüzümü yıkayıp geleceğim"
Hepsinin onayını aldığımda koşar adımlarla hocanın odasını aradım

Sonunda odayı bulduğumda derin bir nefes aldım ve kapıyı tıkladım.Bir saniye bile geçmeden 'Gel' komutu geldi içeriden kapıyı yavaşça açıp içeri girdim ve hocanın biraz önünde durdum.
"Efendim hocam"
"Söyleye bilirsin"
"Neyi hocam"
"Grur yapma Alice söyle"
"Ismimi nerden biliyorsunuz"
"Dosyandan"
"Neyi söyleyeyim hocam"
"Özür"
"Ne"
"Bana özür borcun var"
"Nasil nerden size özür borcum oluyor"
"Dün bana çarptın ve özür dilemedin"
"Sizi tanımıyorum"
"Özüe dilemek için beni tanıman gerekmez"
"Ben sizi dün görmedim ve çarpmadım"
"Eminmisin"
"Evet"
"Islatlaya bilirim"
"Buyurun hocam"
"Sınav notunu 0 yapıyorum"
"Ne"
"Saç rangi neydi"
"Kimin"
"Kızın"
"Kumral" has***** yanındaki kızın saç rengini söyledim yanlışlıkla. Hoca zaferle gülerken ben hiç mutlu değildim
"Demek kumral hani beni tanımıyordun"
"Hocam-"
"Tamam gide bilirsin"
"Ne"
"Gide bilirsin Alice sorun sende değilmiş bendeymiş ayağımın altına bakmam lazım gezerken"
"Bana laf mı soktunuz"
"Kısmen"
"Şimdi git yoksa derse geç kalacaksın"
Kafamı onaylar gibi sallayıp odadan çıktım. Buda neyin nesiydi adam resmen bana laf sokmak için odasına çağırmıştı adam deli kesinlikle deli.

Sınıfa girdiğimde hoca gelmişti bende hemen sırama geçtim Ateş hemen üzerime atladı "Neden bu kadar geciktin kızım öldük meraktan"

"Yok bişi fark etmemişim geciktiğimi merak etme koca bebek" öyle bakmayın bana koca bebek işte ne diyim ki?

Sonunda dersimiz bitmişti okullun çıkışına gelmiştik ama yine kaanı ve yanında ki sudeyi görmemizle sıkıntılı nefes verdik.

Kann sırıtarak yanımıza geldi
"Nabersiniz"
"Seni görünce midem çok bulaniyor"dedi Eda
"Birlikte olduğumuzu hatırlamıyorum"dedi kaan kendince espiri yapmıştı salak.
"Oğğkk bu nasil bir espiridir be"dedi Ateş tiksinircesine
"Bir dakika o espirimiydi ben bu itin dediğinden anlamıyorum"diye atarlandı Mine
"Bu konuşan kim"dedim umursamaz tavırla"
"Bunlar sıyırmış kaan gel gidelim"
"Ay varoşcuk korktu"dedi Eda eğelnircesine
Onlar uzaklaşırken ben üzerimde iki çift göz hiss ettim
Kafamı ağır ağır arkaya çevirdiğimde onu gördüm fizik hocamı. Ah neydi ismi Tugay ah evet evet Tugay. Bana kitlenmişti gözlerim ve gerçekten içimi ürperticek derecede bakıyordu bana. Biliyorum Tugay hocada bişiler var ve ben bunları çözmeyi çok isterdim ama yapamam yada yapa bilirim o kadar fantastic polisiye kitapları okuyorum bi kerede gerçekleştirelim değil mi bunu. Ama bunu yapacak zaman nerde dansa daha çok çalışmam gerek gerçi kim 8 saat antermandan sağ çıkar anlamıyorum ben eve gelene kadar ölüyorum zaten.