Tsukimo's POV:
Neler olmuştu? Ah, izin verin anlatayım. Ben Misune Tsukimo, Toman'ın altıncı bölük kaptanıyım. En azından bir zamanlar öyleydim.
Toman'daki ilk kızdım, nedeni ise biraz kuzenim Keisuke sayesinde sanırım. Mikey'le iyi anlaşırdık, ama beyefendi kendilerine yeni bir yakın kız arkadaş yapınca işler değişti. Ikarii Brazavil, tüm hayatımı alt üst eden kız. Mikey ile yakın arkadaş olmuş, ondan dövüş dersleri almış ve şimdi benim yerimi dolduruyordu.
Flashback, an hour before:
Mikey, herzaman ki yerine çıkmış, çetesine bakıyordu. Yanında Draken, yardımcı kaptanı, ile durmuş etrafın sessizleşmesini bekliyordu. Ani bir toplantı ayarlamış, yanında bir kızla duruyordu. Misune ise sanki neler olacağını biliyor gibi kollarını göğüsünün altında birleştirmiş, soğuk bir ifadeyle bakıyordu. Tüm bölükler sesliyken onun bölüğünden "çıt" sesi bile çıkmıyordu. Biliyorlardı, kaptanları bu kadar sakin ise kesinlikle bir boklar dönüyordu.
"Eminim hepiniz sizi neden buraya aniden topladığımı merak ediyorsunuzdur, biliyorum çok ani oldu ama herhangi bir aksaklık olmadan bu kararı sizlere söylemeliydim." Çetesine doğru bağırdı Mikey, daha sonra arkasından bir kız çıka geldi."Bu Ikarii Brazavil, kendisi bundan sonra altıncı dümenin kaptanıdır!" etraftan şaşkınlık dolu sesler gelmişti, hala altıncı dümenden çıt çıkmıyordu. Bölüktekilerin gözleri sonuna kadar açılmıştı, ne yapabilirlerdi ki? İtiraz edemezlerdi, kaptanları kızardı. "Oi, Mikey! Bu saçmalıkta ne?!" diye bir ses yükseldi birinci dümenden, Baji'ydi sesini yükselten kişi. Anlayamamıştı o da, Misune, kuzeni kurucu üyelerdendi nasıl olurda onu bu kadar kolay atabilirdi? Anlam veremiyordu Baji.
Misune ise hâlâ sessizliğini koruyordu."Baji, kararlarımı sorgulama lütfen.." diye devam etti Mikey, daha sonradan Misune'ye baktı. Genç kızın bakışlarından hep korkardı Mikey, ruhuna bakıyor gibiydi çünkü o mavi ve grinin karışımı gözler. Tam Mikey ağzını açmış konuşacakken, bir şeyin yere düşme sesini duyar. Misune, Toman ceketini çıkartıp yere atmıştı. İçine giydigi, siyah kısa kollu body ve eşofmanı ile kalmıştı. Mikey'e baktı ve sırıtıp konuşmaya başladı, o sırıtma ne kadar normal gözükse de genç kızın gözlerinde bir şeytan var gibiydi."İstemediğim yerde durmam bende." arkasını dönüp gitmeye başladı, kış ayındaydılar ve hava gereğince soğuktu. Bir an ceketi bıraktığına pişman oldu sonra ise "siktir et" diye düşünüp çıkışa doğru ilerledi, arkasından kuzeni geliyordu. Çıkışta kuzenine baktı kız. "Misu-" diye başladı siyah saçlı oğlan, devam edicekken kızıl kız ona baktı. "Kei, biliyorum kuzenim olarak beni önemsiyorsun, bu olaylada hiç bir alakan yok ama ben böyle bir haksızlığa gelemem. Bunu en iyi sen biliyorsun. Lütfen, kavga çıkartma oraya gittiğinde." gülümsedi ve kuzenime sarıldı."Misu, ben böyle bir şey olacağını bilmiyordum yoksa-" kız yine susturdu onu."Biliyorum, ama bundan sonra benim yanımda Toman'ın T'sini bile konuşmayalım. Olur mu? Lütfen oraya döndüğünde onlara bundan sonra sadece sen, Mitsuya ve Emma ile konuşmak istediğimi söyle." Baji iç çekti, biliyordu kızın fikrini değiştiremeyeceğini. Eh, boyun eğmekten başka seçeneği yoktu o zaman."İyi, öyle olsun kızıl kafa." Kollarını kuzeninin etrafına sardı, başını öpüp toplantı alanına geri gitti, Misune ise göt donmasıyla ilgilenmek zorunda kalmıştı.
Current timeline:
Misune bir parkta salıncağa oturmuş, kendini yavaşça ileri geri sallıyordu. İç çekti, eve gidesi yoktu ama aynı zamanda götü donuyordu.
Birden salıncağın demirlerini biri tuttu ve kızı durdurdu, ona baktı menekşe rengi gözleriyle."Bu saatlerde buz tutmuş bir kiraz bulacağım aklımın ucundan geçmezdi." dedi ve kızı süzmeye devam etti, samimi bir gülümseme verdi kıza ve üstündeki ceketin kızın omuzlarında yer etmesine izin verdi ve yanındaki direğe yaslandı."Bu saatler bir kar tanesi bulacağımı düşünmezdim bende." karşısındaki beyaz saçlı çocuğun saçlarına vurgu yaptı ve kıkırdadı, cekete daha da sokuldu. Sıcacıktı..
Çocuk sadece kıkırdadı, genç kıza baktı ardında onun tatlı olduğunu düşünmeden edemedi."Teşekkür ederim" dedi sessizce, sesi nazikti. Herhangi bir sinir belirtisi yoktu, sadece karşısındaki çocuğu süzüyordu. Beyaz saçları ve kirpikleri ile albinoları anımsatsa da, esmer teni bu düşünceyi yalanlıyordu. Ama ne güzel duruyordu esmer ten onda...Menekşe rengi gözleriyle kıza baktı, yunan heykeli gibiydi adeta."Ne demek, kiraz." dedi ve kıkırdadı yeniden, ah sesi ne kadar güzeldi.. Yıllardır bir sürü erkek ile tanışmıştı, arkadaş olarak tabii, ama hiçbiri bu kadar yakışıklı değildi veya güzel...Bu çocuk hem güzel hemde yakışıklıydı. Gülünce hafif belli olan sivri köpek dişleri, sanki dünyadaki en narin şeye bakıyormuş gibi bir yumuşaklığa sahip gözleriyle...Biraz önce tanıştığı kızıl saçlı kızı kendine hayran bırakmıştı.
Daha adını bile bilmiyordu oğlanın, ama etkilenmişti işte. "Bu soğuktu kısa kolluyla gezeni ilk kez görüyorum, ne oldu?" diye sessizliği bozmasıyla genç kız düşüncelerinden kurtulmuştu."Ah...Sadece arkadaşlarımla bir tartışma oldu, öyle çekip gittim sonra da eve gitmek istemedim. Sen ceketi verene kadar üşüdüğümü fark bile etmemiştim." dedi hafif bir gülümsemeyle, gözlerini alamıyordu ondan."Oh, anladım! Sanırım üzdüm seni kiraz, kusuruma bakma." gülümsedi, parlak bir şekilde gülümsedi.
Orada bir süre oturup konuştular fakat birden çocuk gitti, numarasını veya instagramını bile alamamıştı, adını da bilmiyordu. Ve en önemlisi... Ceket kızda kalmıştı! Çocuktan bir iz kalmamıştı, çok geçti. Misune ise iç çekip evine yöneldi, ceketi hâlâ giyiyordu. Orada bırakamazdı ya? Ilık bir duş aldı, daha sonrasından pijamalarını giydi ve yatağına uzandı, yanı başındaki cekete baktı ve istemsizce gülümsedi. Giydi beyaz ceketi, kendini iyice içine gömdü ve onun kokusuyla uyuya kaldı.
Sabah uyandığında yaptığı ilk iş kuzenine yazmaktı.
"Kei🐱&Misu🍒 private chat"
You:
Kei
Ben galiba aşık oldumKei🐱:
Ne.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴛʜᴇ ʙᴏʏ ɪ ᴍᴇᴛ ɪɴ ᴛʜᴇ ᴘᴀʀᴋ//ᴵᶻᵃⁿᵃ ᴷᵘʳᵒᵏᵃʷᵃ
FanfictionMisune, Toman'dan ayrıldığı gece hayatının aşkını bulacağını nerden bilebilirdi ki? (!!) Düz yazı+text Unfortunately, I have zihin korlugu so karakter falanito koyucam