Ve arkamda ablam belirdi . Uzun zamandır onu görmemiştim . Fazla guzellesmisti . Elini omzumdan alıp sıkıca tuttum .
A-ne zamandır görüşmüyoruz ya senle
M- ayh evet bu günü bekliyordum hep
A- annem ve babam ayrıldıktan sonra ilk defa böyle görüşüyoruz .
M- babamin cenazesinde en son görüşmüştük .
A- o adam ölmeyi hak ediyordu .
M- ne olursa olsun o bizim babamız .
A- annemde şuan hak ettiği yerde olduğuna göre keyfimize bakabiliriz .
....
M- ah bu arada (eline siyah kutuyu alıp) bunu sana aldım .
A- ya çok teşekkür ederim.Kutuyu açtım ve içinden çakı çıktı .ilk basta sasirdim çünkü bunu neden bana verdi.
A-(eline bicagi alarak) bu ne içindi .
M- eve geçelim mi öyle daha rahat konuşuruz .Elimdeki çakı yi siyah kutuya koyup eve geçtik . Odamın kapısının caminin kırıldığı gördüm . Cam açıktı ve hava çok ruzgarliydi. Bu yüzden kapı hızlıca kapanmış ve kapıdaki cam patlamis . Etrafı temizlemek için süpürgeyi aldım . Büyük cam kiriklarini temizlerken ablama çay koymasini söyledim .
Cam kiriklarini eğilmiş toplarken elimi derinden kestim . Büyük bir parçayı tutarken avcumun içi kesildi.
Kanlar akıyordu . Sakince davranip banyoya gittim . Elimi yıkayıp sardım .....
Ablam elinde 2 tane çayla yanima geldi . Salonda oturuduk . Ablam elimi tutup;
M- eline noldu böyle
A- cam parçalarını toplarken Kesildi.
M- kendine dikkat etmelisin .
A- Ederim....
A- asıl konuya gelelim . Sen bu bıçağı neden bana hediye ettin .
M- sana yavaş yavaş anlaticam beni iyi dinle . Aksini soylemeni istemiyorum.
A-artik açıklar mısın
M- biliyosun babamla annemin ayrılması sadece annemin babami aldattığı için değil babamın sürekli borç alıp o parayı kumarda yemesiydi .
A- abla benden ne istiyorsun.
M- hayatin için kendini korumani istiyorum . Biliyorum yaşın daha çok küçük 2 senedir bu evde tek başına kalıyorsun . Ama emin ol ben senin yanındayım. Zorlandığında bana danışabilirsin.
A- peki ben bu bıçakla ne yapicam .
M- babamin dusmanlarini yeniceksin ....
Ertesi sabah..
Sabah 7 de kalkıp okul için hazırlanıyordum . Aklıma takılmıştı . Neden ben? Yani neden kendimi korumak zorundayım . Onlar babam ile düşman benim ne alakam var.
Üniformami giyip kahvaltı etmeden okula gittim . Biraz midem bulaniyordu ve dünkü ayağımda oluşan yara canımı çok acitiyordu. Sebastian iyiki pansuman yapmis .
Okula yürüyerek gittigim için ayağım fazla ağrıyordu . Biraz zorlanarakta olsa okula girdim . Tek sıkıntı sınıfımız 3. Katta ayağım bu haldeyken nasıl cikabilirimki .
Ben merdivene boş boş bakarken arkamdan birisi gelip kolumu omzuna attı . Bu sebastiandi elindeki sıcaklık hiç degismemisti. Sol koluyla omzundaki elimi sağ koluylada belimi tuttu.
A- ne yapmaya çalışıyorsun
S- merdivenden çıkmana yardım edicem.
A- gerek yok ben kendim çıkabilirim .
A- merdivene boş boş bakarken mi çıkacaksınBelimdeki eliyle belimi sıktı ve yavaş yavaş yukarı çıkarttı. Aynı sınıfta olduğumuz için pek sorun olmadı . Sınıfın önüne kadar belimden tutup götürdü . Sınıfta orta en arka sıraya yani oturduğum sıraya kadar götürdü. Herkes bize dik dik bakıyordu . Utandığım için kafamı eğdim sonra Sebastian a baktım o sanki dedikoduları umursamıyor gibiydi . Sadece bana bakıyor ve benden zevk alıyor gibiydi . Teşekkür etmek İstiyordum ama bana çok güzel bakıyordu . Tam ağzımı açıp teşekkür edecekken sebastianin arkasından John onun üstüne atlayıp onu yere attı . Yere yüz üstü düştü ve yüzünü bana çevirip baktı . Kalbim acıyordu. Kaldırmak istiyordum ama yapamazdim . Neredeyse 30 saniye süren acıyla Sebastianla bakistik .
John onun çocukluk arkadaşı . İlkokuldan beri aynı sınıfa gidiyorlar . Bu yüzden çok samimi ve yakınlar . Sebastian, John onu yere attı diye kizmadi çünkü onların samimiyetinde bu yoktu . Sebastian benle bakismayi bırakıp john a baktı ardından ayağa kalkıp onu sırtına aldı . Ahh erkekler ne kadar mallar . Ders için kitabımı çıkartıp hocayı bekledim .
...
Öğle arası olmuştu . Zille beraber herkes yemek haneye koştu . Sınıfta tek kalmıştım . Sınıfta arkadaşım yoktu çünkü eski en yakın arkadaşım okuldan gitmeden önce tüm okula hakkımda iftira atmıştı. Ve ben bunu o okuldan gittikten 1 hafta sonra öğrendim . Beni en çok üzen şey bu iftiralara rağmen barışmaya çalıştım ne kadar malım demi .
Sınıfta boş boş otururken elinde yemek tepsisiyle Sebastian geldi . Masama tepsiyi koydu. Önümdeki sırayı bana doğru çevirip karşımda oturdu . Ellerini bağlayıp bana bakmaya başladı .
S- ayağın ağrıyor diye nie okula geldin evde dinlenebilirdin.
A- neden benim için bu kadar endiselisin .
S- (derin bir nefes alarak) çünkü endiselendiriyorsun .
A- ne yaptım ki
S- ayağını yara etmen yeter .Ben şaşırmış şekilde ona bakıyordum. Oda bana aynı şekilde bakıyordu . Sonrasında yüzü kızardı ve yüzünü çevirdi . Sonrasında eliyle tepsiyi itip "bunları yemen için getirdim" dedi . Tepsiye bakıp ;
A- çok yemek getirmissin .
S- onların hepsini yemelisin ki bacağın iyileşsin
A- cocukmuyum ben Sebastian .
S- hangi çocuk yürüyecek durumda Olmayınca okula gelirki.
A-( tepsiyi iterek ) bu yemek fazla
S- ben bunları sen ye diye getirdim kabalık etme .
A- o zaman sende benimle ye.
S- gerçekten mi ?
A- evet. Fazla yemek var zaten .
S- çok sağol
A- ne demek .Kaşığı ben çatalı da o aldı ...
...Ortam sessizdi sadece yemek yiyorduk . Hemen elimdeki kaşığı yerine koydum ve ;
A- bugün için teşekkür ederim.
S- kim olsa aynı seyi yapardı teşekküre gerek yok .
A- ciddiyim sen olmasaydin büyük ihtimalle eve giderdim .
S- keşke gelmeseydim de eve gitseydin .
A- ama nedense geldin .
Sebastianin dudağın bir kenarı güldü . Onu öyle görünce bende burundan güldüm . Beni gıcık ediyordu . Konuşmanın ardından yemek bitmişti . Yemek haneye götürmek icin elime tepsiyi aldım . Benden hemen sonra ayağı kalktı önüme gecip elimden tepsiyi nazikçe aldı . Ardında bana baktı . Sanki ruhuma kadar bakıyordu . Beni kendine çekip sıkıca sarıldı . Fazlasıyla sıcak ve samimiydi ....
Alarm sesi ...
...
Okul için ayarladigim alarm sesi beni uyandırdı . Tüm o gördüğüm seyler rüya miydi . Şaka olmalıydı çünkü çok gerçekçiydi . Ablam "hadi gel yemek yiyelim " diye bağırdı . Üzerimdeki yesil pamuklj yorganı çekip mutfağa ablamin yanına gittim . Ablam burda olduğuna göre o zaman sebastianla olan tüm şeyler rüyaydı . Elime hemen telefonu alıp tarihe baktım . Bugün günlerden saliydi yani tüm herşey rüyaydı ...
Ablamın kurduğu sofraya baktim . Çok özenmişti .
M- Alex günün ilk öğünü benden. nasıl olmuş ?
A- çok güzel gözüküyor bayıldım.
M- afiyet olsun canım
A- sanada...
Saat 06.33 u gösteriyordu yemekten sonra okula hazırlandım . Ardindan ilk gelen otobüsle okula gittim . Sınıfa girdiğimde herkes bana dik dik bakıyordu . Kötü bir şey yapmışım gibi . Sırama geçip oturudum . Çantamdan eşyalarımı çıkardım . Tam o sırada yanıma Sebastian geldi . Ayağımı gostererek ;
S- ayağın nasıl ?
A- (kafa sallayarak) gayet iyiler sağol .
S- sevindim .
A- neden sordun acaba .
S- dün çok kötü gözüküyordu merak ettim.
A- kötü bir şey yok sadece biraz morardı .
S- iyi olması güzel .
......
Devamı için bekleyinn
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pamuk prenses
Любовные романыayni sınıf, farklı kader , farkli hisleri paylasan 2 genç . bu gençlerin sürükleyici ve merhametli bu büyüme hikayeleri . ana tema : ölümün aşkı sevginin gücü İnsta; watty_prenses