Merhaba,
mektup arkadaşı edinme sitesinde eşleşmişiz ve ilk mektup sırası bende diye görünüyor. Bunu ilk defa yapmıyorum, öncelikle bunu söyleyeyim.
Ben Asi, ve evet biliyorum bu tuhaf bir isim. Zaten aslında Asi Deniz, müthiş bir kombinasyon değil mi? Neyse, 19 yaşındayım ve Ege Üniversitesinde okuyorum. Konservatuvar fakültesi Müzik bölümünde birinci sınıf öğrencisiyim. Çok küçükken piyano ve ardından da keman dersleri almaya başladım. Müziğe her zaman ilgim vardı anlayacağın. Piyanoya daha önce başladığıma bakma keman benim büyük aşkım. Piyanodan çok daha fazla sever ve çalarım.
Bölümüme aşığım, müziği bu kadar severken müzik okuduğum ve mesleğim haline getirebilme şansına sahip olduğum için de çok mutluyum.
Gerçi zaten mesleğim :)Her hafta sonu buradaki bir barda sahne alıyorum. Yerli ve yabancı dil fark etmeksizin istediğim her şarkıyı söylüyorum. Bazı cuma akşamları eskileri hatırlatmak amacıyla arabesk müzik geceleri düzenliyoruz. Bu akşamlarda istek şarkılar çoğalıyor biliyor musun? Özellikle yaş almış insanlar eskileri hatırlamayı bizden fazla özlüyor. Biz sadece anlatılanları biliyoruz çünkü, fakat onlar yaşanmışlıkları. Yaşanmışlıklar sadece hüzünlendirici olmak zorunda değildir ama değil mi? Umarım bizim yaşayacaklarımız da hüzünlendirici değil askine neşelendiren şeyler olur :)
Neyse, ben en iyisi devam edeyim;
Tüm arkadaşlarım ve tanıdıklarım burada, izmirde. Burada doğup büyüdüm, hayatım burada geçti. Anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise ve şimdi üniversite. Hayatımın her evresini izmirde geçirdim. Kırgınlıklar ve kızgınlıklar biriktirdiğim kadar sevinç de biriktirdim. Az önce de dediğim gibi, umarım seninle de sevinç biriktirebileceğim şeyler yaşarım. Yaşarız.Sen "Kızım senin müzikten başka anlattığın birşey yok mu?" demeden;
Bir kedim var. Adı Reçel, 2 yaşını yeni doldurdu, zarfa fotoğrafını koyarım. Minik birşey ama inanılmaz çok kaos yaratabilme yeteneğine sahip. Bir kere annemin özenle seçtiği yeni koltuklarını eve geldikleri ikinci gün parçalamıştı. Hala bir parçasını oyun ağacında saklar. Annem çok kızmıştı ama sonra koltukların kumaşının parçalanmak için müthiş olduğunu anlayınca pek birşey demedi. Hatta Reçel'e özel olarak o kumaştan tırmalama tahtaları bile yaptırdı.
Annemi çok seviyorum. Beni tek başına büyüttü ve çok iyi yetiştirdi. Mükemmel bir aşçıdır bu arada. Tamam yani mesleği ama gerçekten çok güzel yemek yapıyor. Çocukken onu izleyebilmek için mutfak tezgahına çıkardım. Annem çok kızardı ama beni bebekken bile sandalyeme oturtturup yemek yaparken yanında tutuyormuş. Kızması uzun sürmedi ama, bana tezgahta daha rahat olabilmem için bir minder dikmişti. Bir battaniyem vardı, ateş başında otururken köşesi yanmıştı. Saklamış, minderi ondan dikmiş. Çok yetenekli bir annem var. Tatlılar dışında herşeyi yapar. Yani tamam tatlıları da güzel yapar ama en güzelini ben yaparım hiç mütevazi olamayacağım valla. En sevdiğim tatlılar çikolatalı ve kirazlı olan her şey. Yani pasta, kurabiye, sütlü tatlılar ve daha birçoğu.... Benim için hiç fark etmiyor. Çikolata ve kiraz olsun yeter. Özellikle kirazlara bayılırım. Ama portakalı hiç sevmem. Annem çocukken bin kere denemiş portakalı sevdirmeyi ama yok hala nefret ediyorum.Ay yine çok konuştum. Pardoooonnn!!!!
Anladığın üzere ben konuşmayı, pardon *yazışmayı çok seviyorum. Umarım sen de benim gibisindir ama değilsen de bu bir sorun yaratmaz çünkü farklılıklar birbirini tamamlar :)
Umarım mektubum en kısa sürede eline ulaşır. Cevab mektubunu heyecanla bekliyorum.
Kendine iyi bak :))
Asi Deniz Karayel.
Not: Zarfa birkaç fotoğraf bıraktım ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dünyadan Uzak
FanfictionBir yer bulsak kendimize düzenli yaşamalardan uzakta, bir yanımızda şehrin ışıkları, bir yanımızda kucak dolusu yıldızlar.🧭