Beni Unuttun,Bizi Unuttun Sevgilim

38 13 3
                                    

Hongjoong stüdyosundan yeni gelmişti, şarkı yaptığı için günlerdir uyumuyor ve bu Seonghwa'yı endişelendiriyordu, Hongjoong'un hastalanacağından korkuyordu ayrıca.

Hongjoong gece 1'de stüdyosundan eve geldi ve yurt kanepesinde otururken Seonghwa'nın onu beklediğini gördü. "Hwa, bana kahve yapabilir misin? Yaptığım şarkıya devam etmek istiyorum"

Seonghwa yavaşça yanına oturdu ve ellerini omuzlarına yerleştirdi sevgilisinin. Boynunu öperken omuzlarını okşuyordu.  "Hongjoong, çok yorgunsun, biraz dinlenmelisin.Eminim daha sonra devam edebilirsin aşkım."

Hongjoong nazik dokunuşlar ve şefkatli jestler karşısında hazırlıksız yakalandı.  Buna rağmen vücudunu saran yorgunlukla mücadele etmeye çalıştı ve kendisine gelen ilham akışını yakalamakta ısrar etti.Bu konuda oldukça inatçıydi Hongjoong.

Seonghwa daha da inatcıydı.Boynunu öpmeye devam etti ve ona sarıldı sıkıca. 
"Oldukça yorgunsun canım.  Hadi odamıza gidelim ve dinlenelim"

Hongjoong, Seonghwa'nın dokunuşunun sıcaklığından vücudu hafifçe titredi, okşamalar ona bir zevk dalgası gönderiyordu.Uyku yoksunluğuna rağmen Seonghwa'ya olan arzusu yadsınamazdı. Ancak bu şarkıyı bitirmesi gerektiğini bilerek buna karşı koydu.  Konuşurken sesi kabaydı, "Hayır, Hwa..."

"Neden~" Hwa ona daha da yaklaşırken aegyolu bir şekilde sordu.

Hongjoong bakışlarını kaçırdı, gözlerindeki her zamanki parıltı yorgunluktan dolayı yok olmuştu.

-Şu anda aklımda bir sürü düşünce ve duygu var, Hwa... Kaybolmadan önce onları bir şarkıya dökmek istiyorum.  Lütfen biraz daha kalmama izin ver...

" Hayır~ Lütfen Joong"

Derin bir iç çekerken gözleri kırpışarak kapandı, yorgunluk ve stres ona zarar veriyordu.  Tekrar açtığında sesine bir çaresizlik tınısı yayıldı.  "Sadece... sadece 30 dakika daha, Hwa. Tek ihtiyacım olan bu."

"Hayır~ Lütfen benimle ilgilen"

Hongjoong'un yüzü bu sözlerin üzerine yumuşadı, inatçı ifadesi silinip gitti.Sevgilisini nazikçe kucağına çekti ve kollarını beline sıkıca doladı, usulca fısıldadı: "Seninle ilgileneceğim Hwa... Bundan sonra söz veriyorum."

"Hayır..Şimdi istiyorum.Gitme"

Seonghwa'nın sesindeki çaresizliği hisseden Hongjoong'un kalbi sıkıştı.  Alnını sevhilisinin alnına yaslayarak elini saçlarının arasından geçirdi.  "Hiçbir yere gitmiyorum Hwa... Ama önce bu şarkıyı bitirmem gerekiyor. Bu benim için önemli...Biliyorsun."

"Peki ya ben?..Ben mi önemliyim, yoksa şarkı mı?"

Hongjoong'un gözleri Seonghwa'nın gözlerini aradı, sesi suçluluk ve özlem karışımıyla doluydu. "Sen benim hayatımdaki en önemli insansın Hwa... Ama bu şarkı benim bir parçam, ifade etmem, serbest bırakmam gereken bir parça..."

Hwa'nın gözleri yaşlarla dolduğunda öfkeyle kocasının kucağından kalkıp mutfağa gitti. Kahve yapmak için malzemeleri çıkardı ve karıştırdı.  İstemsizce ağlamaya başlamıştı.

Hongjoong ise önce Hwa'nın gidişini izledi, pişmanlık ve hayal kırıklığı hissetti.Sonra hızla onu mutfağa kadar takip etti, ayak sesleri yerde yankılanıyordu.Hwa'yı nazikçe döndürmek için uzandı, gözleri derin bir özürle doldu. "Hwa, özür dilerim... Seni kırmak istemedim."

" Ama beni kırdın."

Yüzünü şefkatle avuçladı, çaresizliğe varan bir samimiyetle gözlerinin içine bakarken başparmaklarıyla Hwa'nın gözyaşlarını sildi.  "Biliyorum Hwa... Ve gerçekten üzgünüm. Ama anlamalısın, bu şarkı... bu sadece benimle ilgili değil."

"Sadece git.. Lütfen git!"  Kahveyi yapmayı bitirdi Hwa, içmesi için bardağa koydu ve hızla kapıya doğru gitti.

Yenilgiyle geri adım attığında Hongjoong'un yüzü düştü.  Kahve bardağını aldı, parmakları sessiz bir söz vererek parmaklarına dokundu Hwa'nın.  Gitmek için döndü ama kapıda durup omzunun üzerinden bir bakış attı. "Özür dilerim Hwa..."

"Hiçbir şey söyleme, sadece git!"

Hwa'nın sesindeki kesinliği duyunca Hongjoong'un kalbi ağrıdı. O uzaklaşırken konuşabileceğine güvenemediği için sessizce başını salladı.  Her adım bir öncekinden daha ağır geliyor, eylemlerinin ağırlığı ona baskı yapıyordu.

Seonghwa ise ağlayarak yatak odalarına gitti.Çığlık atıp ağlıyordu.  Ciddi anlamda kalbinin ağrıdığını hissetmeye başladı.Odadaki eşyaları kırıyordu, yatağın üzerindeki her şeyi yere fırlattı. En son aynayı kırmıştı ve..

Yatak odalarından gelen yıkım seslerini duyan Hongjoong aceleyle içeri girmişti. Eşini çaresizlik içinde, yüzünden gözyaşları akarken görünce olduğu yerde durdu.Bu manzara karşısında kalbi burkuldu ve içgüdüsel olarak Hwa'ya yaklaşmaya çalıştı. "Hwa..."

"Senin için önemli olan tek şey şarkılar!  Beni unuttun, evimizi unuttun, kalbimi unuttun, beni öpmeyi unuttun, sevmeyi unuttun, beni sevmeyi unuttun!Beni unuttun, bizi unuttun Hongjoong!"

"Beni unuttun,bizi unuttun sevgilim."














Benim kafam da anca Wattpad kapanınca yerine geldi aq bir sürü fic yazıyorum

Arkadaşlar X'ten hastag #wattpadaçılsın olarak ileti atmayı,rt yapmayı unutmayın

VPN asla bir çözüm değildir,kimse okuma yazma özgürlüğümüzü elimizden alamaz! Ayrıca 'Kitappad' adlı bir uygulama çıkmış bizi susturmak için ve hiçbir şekilde LGBTQ konusuna yer verilmemiştir.Rica ediyorum uygulamayı kullanmayin ki bizi susturamasinlar.

Ayrıca Çizgi Studio adlı uygulamada da hikayeler mevcut,kendi hesabımı sizinle paylaşayım.

@fixon_n_onnn bu sekildeydi sanırım  hesabımı takip ederseniz daha fazla hikayeme ulaşabilirsiniz,oradan da yazmaya devam edeceğim.

Oy ve yorumu unutmayin lütfen bu önemli

Mistakes  || SeongjoongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin