Gül

20 4 2
                                    

-İşte böyle Hwa. Yemin ederim ki bilerek olmadı. Ben senin yerine işimi tercih etmezdim asla.Sadece nasil oldu bilmiyorum sevgilim. Bak bebeğimiz olduğunu da bilmiyordum. Seonghwa..

-Sen benim hakkımda ne biliyorsun Hongjoong? 6 yıldan fazla oldu. Gerçekten ne biliyorsun sen? Cidden soruyorum, beni hiç mi tanıyamadın? Bebeğimiz olduğunu bilmiyordun, beni bu kadar üzeceğini bilmiyordun, canımın ne kadar yandığını bilmiyorsun ve sen Kim Hongjoong, benim hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun.

Haklıydı. Seonghwa haklıydı. Kirgınlıkka başını salladı Hongjoong. Bunca yılını verdiği eşi haklıydı. Tek çaresi bile yoktu. Hiçbir şeyi geriye alamazdi. Hiçbir şey eskisi gibi olamazdı. Hiçbir şey Seonghwa gibi tertemiz kalamazdı.

Hastaneden çıkıncaya kadar söz vermişti Seonghwa. Çıkana kadar ağlamayacağım demişti. Ama Hongjoong fark etmişti, 1 hafta boyunca eli karnından inmemişti. Gece rüyalarında bile gülümseyerek seviyordu karnını.

Çünkü Seonghwa biliyordu.

Bir bebek taşıdığını biliyordu, Hongjoong'un onu 2 yıl önce en yakın arkadaşıyla aldattığını biliyordu, stüdyo ayağına gidip onunla kaldığını, tüm bu sevgi sözcüklerinin o zamanlar bir yalan olduğunu biliyordu.

Ve Park Seonghwa birsey daha biliyordu.

Hongjoong onu asla terk edemezdi ama kendisi kolayca kendini onun hayatından çıkartabilirdi.

Tek sinsi olan insanlar ve Hongjoong değildi. Seonghwa planını hazırlamıştı. Çoktan hazırdı ve geriye uygulamak kalıyordu. 1 hafta boyunca Hongjoong'u manipüle edebilmisti,iyi gibi davrandi ve affetmiş gibi rol oynadı.

Seonghwa bu rolde oldukça iyiydi.

Hastaneden çıkacaklarını gün Seonghwa, eşine son kez aşk dolu baktı çünkü bir daha asla öyle bakmayacakti.

Eve girdiler, Hongjoong o rahat etsin diye herseyi yaptı. Günlerce eşine en iyisini verdi. Ama sonunda işe gitmesi gerekiyordu.

Seonghwa mutlu taklidi yapabilmekte oldukça iyiydi bu yüzden sorun olmamıştı,Hongjoong ona inanıyordu. Ve bugün işe gitmesinde bir sorun olmadığını söylediğinde de inanmisti.

Hongjoong stüdyosuna geçmişti ve Seonghwa aceleyle bir kağıt kalem çıkardı. Mektubu yazdı ve Hongjoong'un eve gelir gelmez görebilmesi için kapının tam karşısında bulunan duvara astı.

Kendini son kez süsledi, hazırladı ve akşama kadar bekledi. Saat 6 olduğunda ise eşine bir mesaj attı.

Kalbim :
Hongjoong
Acilen eve gel,lütfen.
Korkuyorum Hongjoong!

Ve cevap gecikmedi. Seonghwa kurnazlığına birkez daha hayran kaldı.

Son'um:
Seonghwa?
Neler oluyor?
İyi misin?
Hemen geliyorum!

Hongjoong'un peş peşe attığı mesajları görünce gülümsedi ve kapıya yöneldi. Telefonunu da bıraktıktan sonra evden çıktı. Gideceği yerin konumunu mektuba yazmıştı.

Giderken bir çiçekçiye girmişti. En sevdiği çiçekti gül, birkaç tane aldı ve not kağıdı istedi. Not kağıdına yapacaklarını yazdı ve gülü alıp dükkandan çıktı. Varması gereken yer oldukça uzaktı.

Hongjoong eve geldiğinde Seonghwa'yi bulamadı. Kapıda asılı mektubu alıp okumaya başladı. Okurken gözlerindeki yaşlar ıslatıyordu mektubu. Adresi okuduktan sonra aklı yerinden çıkacak gibi olmuştu. Hemen evden çıktı ve arabaya atladı.

Varması gereken yer oldukça uzaktı ve bu da zorlamıstı onu. Yine de en kısa sürede ulaştı oraya, uçurumun kenarına.

Aceleyle arabadan indi ve Seonghwa'nin olması gereken yere koştu, ama o orada yoktu.

Ve sadece bir gül vardı.











2 bölüm sonra final ve finalde şok olacaksinizzzz

Oy ve yorumu unutmayın lütfenn 💗

Mistakes  || SeongjoongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin