Salona yerleştirdiği eşyalarla Jeonun gelmesini bekliyordu. Bir yandan da ödevi bitirmek için kaynak aramaya başlamıştı lakin kalbi hemen onu Jungkookun müthiş varlığı ile sınamaya geçmişti bile. Nasıl durabilirdi ki...
Bazen elbette zor oluyordu Jimin için bu kadar sevmek ama bi şekilde başa çıkabiliyordu .
Artık sevmemek daha zor gibiydi.Dakikalar sonra kapı çaldığında Jimin kapıya koşmuştu. Soluklanmak için biraz bekledikten sonra kapıyı açmıştı. Karşısında gördüğü uzun boylu çocuk elinde motosiklet kaskı ile ona bakıyordu. Jungkook genelde araba kullanan biri olsa da Jimin motosiklet sürmeyi de çok sevdiğini biliyordu. Bu yüzden şaşırtıcı değildi bu asıl şaşırtıcı olan şey Jungkookun kendisiydi. Nasıl her seferinde Jimine böyle hissetirebiliyorduki aklı almıyordu sarışın çocuğun.
Kısa bir bakışmanın ardından Jungkook kendini tutamayarak Jiminin sarı saçlarını karşıtırıp içeri geçmişti. Jiminse minicik temas ile şimdiden nefes almayı unutmuştu bile.
"Hoşgeldin hyung"
"Hoşbulduk Jimin"
Jungkook mesajlarda ki gibi yine Jimin diyordu. Jiminin içi daralmaya başlamıştı .
Salona geçen iri çocuk koltuklardan birine geçmişti. Jiminde ardından Jungkook ile çok yakın olmayacak şekilde oturmuştu.
Jungkook aralarında bulunan garip sessizliği dağıtmak amacıyla cevabını bildiği bir soru sormuştu.
"Abin nerede "
" odasında"
" Annemler de zaten nöbetçiler bugün "
"Anladım, o zaman biz başlayalım "
"Olur hyung bir şey ister misin "
Diyip ayaklanmıştı Jimin ancak Jungkook uzanıp Jiminin ince bileğini tutup yanına çekmişti küçük çocuğu. Jimini hiç zorlanmadan hemen dibine çeken iri çocuk güzel çocuğa hitaben" sen yorma kendini. Bi şey istersem Yoongi itinden isterim "dedi.Beyin fonksiyonları duran Jimin konuşmadığı için başını sallayarak onu onaylamıştı.
Aralarında bulunan küçücük mesafe ikisi içinde dayanılmaz hale geldiğinde Jungkook hiç istemeyerek de olsa hâlâ tuttuğu bileği bırakarak bilgisayara uzanmıştı."Hadi başlayalım ".
Dakikalar sonra ödev yarılandığında ikili bir kaç dakika mola vermişti. İkisinin de ağzını açmaya pek niyetleri olmadığı için telefonları ile meşgullerdi.
Birden kapı açılma sesi gelmişti ve Yoongi odasından çıkmıştı.
"Lan nihayet çıktın mı kedi kumundan "
Yoongi esneyerek cevap vermişti arkadaşına.
" Sanane lan it "
"Kardeşim ayıp ediyorsun "
" Niye lan kırıldın mı "
"Yok lan sabahtan beri odada ne yapıyordun, biz burada ödevle boğuşurken bi su verenimiz bile yoktu ".
Jimin hemen lafa dalmıştı" hyungg isteseydin ben verirdim ki "
"Jimincim ne konuştuk sen yorma kendini "
" Jeon doğru söylüyor Jimin yorma kendini sen daha fazla ayrıca elin kolun yok mu lan mutfak şurda aq git al"
"Ben senden istiyorum şerefsiz "
"Yarramı alırsın "
" Kardeşim minicik şeyle ne yapayım git Hoseoka teklif et"
"Gösteririm ben sana küçüğü pezevenk "
"Bide gavat mı oldun lan "
Jiminin kulakları kızarmaya başlamıştı bile. Abisi ve Jungkook nasıl olurda cümle içinde bu kadar küfür kullanabiliyorlardı aklı gerçekten almıyordu.
Seviyeli sohbet bittikten sonra ise Yoongi ev sahipliği nedeniyle küfürler içinde bir şeyler hazırlayıp mutfaktan geri çıkmıştı.
Yoonginin hazırladığı atıştırmalıklar da bittiğinde ödevin geri kalanı da hazırlandığında saat nerdeyse 23 ü geçiyordu.
Kısa bir vedalaşmanın ardından Jimin ağrıyan omuzları ile odasına gitmişti. Bugün hakkında söylenecek çok şey vardı ama en gurur duyduğu nerdeyse gayet sakindi Jeon karşısında. Artık bu duygularla daha iyi başa çıkıyordu kendince. Bunun verdiği özgüven ile Jeonun kokusunun sindiği kıyafetleri giyinerek atmıştı kendini yatağına....
▫️▫️▫️▫️▫️▫️▫️
Yazarken çok zorlandım ya düz yazı ♥️♥️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WE CANT BE FRİENDS
FanfictionAşk gerçekten bazen Jiminin küçük kalbine fazla geliyordu. #texting #düzyazı