Kapının açılması ile muhtemelen organizasyon sorumlusu olan orta yaşlı kadın onları ana salona yöneltmişti. Önde Jin ve Taehyung varken biraz arkada Jimin Hoseokun koluna girmiş şekilde ilerliyordu. Jeonun evi herhangi bir liseli için fazla büyük ve lükstü. Bide organizasyon ekibinin yaptığı ufak değişiklikler ile olduğundan bi tık farklı olarak daha renkli görünüyordu. Hoş ev herhangi bir insan için bile lükstü ya.
Jiminin bildiğine göre Jeonun babası ülkenin en büyük şirketlerinden birine sahipti tek bildiği buydu daha fazla bilgi ye sahip olamamıştı. Zaten babası kimin umurundaydı ki oğlu varken.Salona giridiklerinde müziğin sesi daha da yükseliyor insanların sesi çoğalıyordu. Jeon her zaman en büyük partileri verirdi zaten.
Jimin etrafta Jeonu aramaya başlamıştı bile.
Kalbi güm güm atarken üzerinedeki beyaz crop tişörtü düzeltmişti. Bugün her zamankinden daha farklı giyinmek istemişti. Normalde bol şeyler favorisi olsada her tarzı kusursuz taşıyacak biri olduğundan hiç çekinmeden giyinmişti. Beyaz crop tişörtün altına da yüksek bel bol bir jean pantolon giymişti. Yüzünü de Jinin çektiği beyaz eyliner ve hafif makyaj ile tamamlamıştı. Takı konusunda her zaman fazla fazla takmayı sevdiği için yine bir kaç gümüş kolye, yüzük ve küpe takmayı da ihmal etmemişti.Nihayet gözleri Jeonu gördüğünde bayram etmeye başlamıştı. Hoseokun kolundan çıkıp abisi ve Jungkookun olduğu yöne yürümüştü hızlı hızlı.
Jeon her zaman ki gibi siyah tişört ve kot pantolon giymişti. Bunları o kadar iyi taşıyorduki Jimin yine yeni yeniden aşık olmuştu. Düz tişört ve pantolonla bile az önce podyumdan inmiş gibi görünmesi normal miydi acaba yoksa Jiminin beyni onunla artık dalga mı geçiyordu.
Jimin abisinin dikkatini çektiğinde abisinin arkadaş grubu da onlara dönmüştü. Onlara dönen gözler Taehyunga dikilmişti daha sonradan.
Jiminin yanında ekstradan Tae hyungu vardı çünkü abisi teklif ettiğinde yanında oda vardı ve Jimin ona da teklif etmişti. Sonuçta abisi arkadaşların demişti. Diğer herkes zaten iyi kötü birbirini tanıyordu.
"Abicim nasıl olmusum"
Jimin düşmemeye çalışarak etrafında döndüğünde Jeonun koyu gözleri tarafından izlendiğini bilmiyordu.
Jeonun gözleri ise ilk başta yanındaki uzun boylu çocukta takılı kalsa da hızlıca Jimine dönmüştü . Nasıl dönmesindiki..
Jimin bembeyaz teninin bir kısmını dışarıda bırakan tişörtü, dolgun kalçalarını saran pantolonu ve dünyadaki en güzel yüzle tam karşısında duruyordu. Bide inadına yapar gibi güzel olmuş mu diye soruyordu. Jungkook peri gibi olmuşsun dememek için dilini ısırmak zorunda kalmıştı." Harika olmuşsun bebeğim"
Yoongi kardeşini omuzunun altına almadan önce konuşmuştu. Bir kaç saniye ses çıkmayınca da ortamı yumuşatmak için Maddy de konuşmuştu " jimin aşkım çok güzel olmuşsun gel bakayım yanıma"Diyerek sarışın çocuğu, Yoonginin yanından çekip kendi kolunun altına almıştı genç kadın.
"Valla jimincim bu kedinin üvey olduğunu düşünüyorum bu ne güzellik bütün genler sana çalışmış"Namjoon kendine has yorumuyla konuştuğunda Hoseok gür bir kahkaha atmıştı.
"Nesi komik acaba "
" Sanane kedi kılıklı "
"Bak başlama yine "
" Yoongi elimde kalırsın muhatap olma benimle ya "
Olayın kızışacağını anlayan Jungkook ev sahibi olarak konuşmuştu.
"Hoşgeldiniz arkadaşlar. Sende hoşgeldin Taehyung gerçi seni beklemiyorduk "
"Hoş buldum Jeon,Jimin çok ısrar edince mecbur geldim bende "
Taehyung iri çocuğa hitaben konuştuğunda araya Jimin girmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WE CANT BE FRİENDS
FanfictionAşk gerçekten bazen Jiminin küçük kalbine fazla geliyordu. #texting #düzyazı