26.Bölüm:

470 25 7
                                    

Semih Kılıçsoy

"Dünyaca ünlü kadın futbolcu Kayra Güneş bugün Real Madrid ile olan görüşmesinden sonra kameralara gülümseyerek yakalandı. Oyuncunun görüşmesinin olumlu sonuçlandığı konuşuluyor. Kendisi mikrofonlara yanıt vermedi. Ancak görüşmenin hemen ardından Real Madrid resmi Twitter hesabından görüşmenin güzel geçtiğini ve oyuncumuzun gerçekten inanılmaz olduğunu söyleyen kısa bir mesaj paylaştı." Oflayarak televizyonu kapattım. Onunla konuşmayalı iki gün geçmişti. Dışarıya çıkasım gelmiyordu. Ama evde de düşünmekten kendimi yiyip bitiriyordum. Ben de sırt çantama eşyalarımı koyarak tesise gittim. Bugün izinli olsam da antrenman yapmak istiyordum. Çünkü onun da dediği gibi. Çalışmak, acının en iyi panzehiridir.

Tesise gider gitmez antrenmana başlamıştım bile. Diğerleri beni görünce şaşırmıştı. Hepsiyle kısa bir selamlaşıp onlardan uzak bir köşeye geçmiştim.

"Bugün izinli değil miydin sen?" Şenol hoca gelince topu sektirmeyi bırakıp ona döndüm.

"İzinliydim hocam."

"Niye buradasın o halde?"

"Antrenmanlardan geri kalmak istemedim. Çalışmayı seviyorum."

"Daha çok bir şeylerden kaçmak istiyor gibisin." Şaşırarak ona baktım. "Kayra ile ayrıldığınızdan haberim var. Kayra ile konuştum. Aranızda olan bitenleri işinize taşımayacağınızı söyledi. Size bu konuda güveniyorum." Başımı salladım. Ben kendime güvenemiyordum.

"Hocam. O nasıl?"

"İyi. Daha da iyi olacak." Onun iyi olduğunu duymak beni hem rahatlatmış hem de öfkelendirmişti. Nasıl iyi olabilirdi ki? "Ya sen? Sen nasılsın?"

"Ben... İyiyim. Daha da iyi olacağım." Sırıttı.

"O da böyle demişti. Diliniz başka söylüyor gözleriniz başka." Gitmişti. Ben ise arkasından bakmakla yetinmiştim. Sinirle önümdeki topa vurdum. Eşyalarımı alıp tesisten çıkarken onu gördüm. Güzeldi. Çok güzeldi. Ve gülümsüyordu. Şenol hocayla konuştuğundan beni fark etmemişti. Önce Şenol hoca fark etti beni. Bana baktı. Kayra da merak ederek başını çevirdi. Göz göze gelmiştik. Kalbimin hızlandığını hissettim. Karşımdaydı. Ama ben ona dokunamıyordum. "Kendine bir menajer ayarla. Sana birkaç isim gönderdim. Yarın onlarla görüşme ayarla. Sonra kimi seçtiğini bana haber ver. Real Madrid ile olan sonraki görüşmede sözleşme hazır olur." Real Madrid'e gideceği kesinleşmişti demek. Şenol hoca bana baktı. "Ve bazı şeylerin kafanı dağıtmasına izin verme. Önceliğin hayallerin. Unutma." Şenol hoca gittikten sonra bana doğru geldi.

"Kayra be-" Yüzüme bile bakmadan yanımdan geçip gitmişti. Arkasından baktım. Son zamanlarda elimden başka bir şey gelmiyordu. Sadece bakıyordum. Aptaldım. Beceriksizdim. Ama onu çok seviyordum.

Sarışın /Semih KılıçsoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin