(OF SU BAKISA BAK BAKISA YICEM SIMDII)
...
Hongjoong yaz tatili olduğundan dolayı kursa gittiği günler dışında nadir dışarı çıkıyordu.
Ama dün gece San'ın evinde buluşma ayarlamışlardı. Ve San yayın açacaktı.
San'ın ikna kabiliyeti sayesinde zar zor ikna olmuşlardı.
Ve yayının konusu da kör, sağır, dilsiz yemek yapmaktı...
Wooyoung, Hongjoong'un evine gidip yine her zaman olduğu gibi ailesini ikna ettikten sonra ikili birlikte Jongho'yu evden çıkaracak oradan da Yeosang'ı alıp San'ın evine gitmeden önce markete uğrayacaklardı.
Hongjoong yatağının üzerindeki kıyafetlere bakarken kapı zilini duymasıyla flash gibi hemen kapının önünde belirmişti.
Wooyoung bu kadar hızlı açılmasını beklemediği kapıdan içeri girerken Hongjoong'un annesi de mutfaktan sesleniyordu.
"Kim geldi Hongjoong?"
"Wooyoung geldi anne dışarı çıkacağız da."
Önlüklü kadın hemen mutfaktan çıkıp çocukları sorgulamaya başlamıştı.
"Nereye, kiminle ve ne zaman?"
Wooyoung, genç kadının omuzlarına ellerini koyup onu tekrar mutfağa doğru yönlendirirken Hongjoong'a kaş göz yapıyordu.
Hongjoong da mesajı almış olacak ki hemen odasına geri gidip hazırlanmaya başladı.
Çok abartı giyinmeye gerek yoktu bu yüzden arkasına bir şeyler çizdiği düz beyaz bir tişört ve altına da siyah bol kot şortunu giydi. Sıra takılara gelince eline metal veya gümüş renkte ne varsa aldı ve hepsini taktı.
Hongjoong için aksesuarsız dışarı çıkmak çıplak olmak gibi bir şeydi. Çok seviyordu aksesuar takmayı.
Küpelerini de taktıktan sonra cebine cüzdanını ve telefonunu koyup dolabındaki birkaç ayakkabı içerisinden eline siyah beyaz converselerini aldığı gibi mutfağa hızlı adımlarla yürümeye başladı.
Wooyoung annesini ikna etmiş olacak ki içeriden gülüşme sesleri geliyordu.
Mutfağın kapısını açınca annesi güler yüzle konuştu.
"Tatlı yapmıştım Wooyoung yedi sende ye öyle gidin oğlum. He birde akşam 12 den önce evde olun."
Hongjoong annesinin dediğine şaşırırken kendinden emin bir şekilde ağzından tatlı kaşığını çıkaran Wooyoung'a baktı.
Annesi sandalyeden kalkıp "Hadi siz keyfinize bakın." dedi ve mutfaktan çıktı.
Hongjoong annesinin kalktığı sandalyeye otururken hâlâ yüzünde şaşkın ifadesi duruyordu.
"Olm 12 den önce ne lann. Oha ne dedin kadına? İlk defa 12 ye kadar dışarıda duracağım. Normalde en geç 10 derdi."
Wooyoung daha fazla övülürse bir yerleri arşa çıkacaktı.
"Var bizimde kendi yöntemlerimiz kardeşim. Boşver sen nasıl olduğunu."
Hongjoong tatlıyı yerken aklına gelen soruyla güldü.
"Doğruyu söyle milf avcısı mısın?"
Wooyoung da bu soruya gülüp Hongjoong"un koluna hafifçe vurdu.
...
İkili sonunda evden çıkmışlardı. Asıl zor kısım şimdi başlıyordu. Kendilerinden ayca küçük olan Jongho'yu evden çıkarmak. Kendileriyle vakit geçirmek yerine bilgisayarını seçeceğini biliyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sweet language | seongjoong
Fanfic•°•°☆•°•° Hongjoong, kendi halinde müzik ve tasarımla ilgilenen bir lise öğrencisiydi. Geçmişi hatalarla dolu bu genç artık geleceği hakkında endişelenmek istemiyordu. Müzikte ilerlemek ve yurtdışına çıkmak istiyordu. Seonghwa ise psikoloji okuyan...