Salon yavaş yavaş dolarken amigolar bir köşede ısınıyorlardı. Tribünlerin sağ tarafında Decelis Lisesi, sol tarafında ise Baekyeon Lisesi öğrencileri oturuyordu. Hepsi kendi okul takımlarının sahaya çıkmasını heyecanla bekliyorlardı.
Önemli bir maçtı bu. Okullar arası turnuvanın yarı finaliydi. Senelerdir Decelis okul takımı buraya kadar bile gelememişti bu yüzden bu da çok büyük bir başarıydı onlar için. Ama buraya kadar gelmişken o kupayı almak istiyorlardı.
Jaeyun tribünlere yanaşmış üstünde maskotun formasıyla oturan Jungwon'la uğraşıyordu.
"Giymişsin lan. Harbiden giymişsin."
"Sana bir giydireceğim ben şimdi. Sus!" O kollarını göğsünde bağlamış olabildiğince formayı saklamaya çalışırken Jaeyun ona gülüyordu. Hoş, arkadaki koca Nishimura yazısını kapatamıyordu zaten. Riki'nin her an sahaya girebileceğini biliyordu ve formayı kazağının üzerinden çıkarıp atmamak için kendiyle savaş veriyordu. Gözlerin üstünde olmasını sevmiyordu.
"Sen bayağı aşık olmuşsun." diye Jungwon'u kınayarak yanlarına geldi Sunoo. "Bu ne hâl lan? Daha önce Sunghoon giymeni istemişti de giymemiştin." Jungwon göz devirdi. "Ya niye giyeyim ben Hoon'un formasını? Başkalarının yanlış anlamasından başka bir şeye yaramayacaktı." Jaeyun sırıtışını bozmadan Jungwon'u dürttü. "Riki'nin formasını giydiğinde ne anlamalarını bekliyorsun tam olarak?"
"İkinizin de kafasını koparmadan ponponunuzu sallamaya gider misiniz!" Jungwon'un bağırmasıyla ikisi gülerek geri çekildiler. "Kedi hırladı. Biz ufaktan kaçalım Sunoo, yoksa tırmalayacak." Sunoo Jaeyun'a başını salladı ve uzaklaştılar.
Onlar uzaklaşırken kapibaranın kafası elinde gülümseyerek Jungwon'a yaklaştı. "Ne güzel olmuşsun." Jungwon gülümsemesini saklayarak tribün korkuluklarına yaslandı. "Senin yüzünden geçilmediğim dalga kalmadı zaten." Riki gülüp duvara yaslandı. "Benim çok hoşuma gitti ama. Herkes görüyor ne güzel."
"Neyi görüyorlar tam olarak?"
"Beni ne kadar çok sevdiğini."
Jungwon güldü ve göz devirdi. Bütün okul genel olarak Jungwon'un soğuk ve arkadaşları dışında gülümsemeyen biri olduğunu bildiği için Riki'nin formasıyla ona kıkırdarken görmek garipti herkes için.
"Hadi git şaklabanlıklarını yap sen artık. Seni bekliyorlar." diyerek başından savuşturmaya çalıştı. "Bir şartla giderim. Maçtan sonra tatlı yemeye gideceğiz. Anlaştık mı?" Jungwon güldü ve başını salladı. "Tamam gideriz. Git hadi şimdi, herkes bize bakıyor." Riki'nin gülümsemesi büyüdü. "Tamamdır. Sonra görüşürüz Won." Jungwon'a göz kırptı ve kapibaranın kafasını takıp oradan uzaklaştı.
Jungwon otururken yüzüne yayılan gülümsemeyi maç boyunca da yüzünden silememişti.
O sırada soyunma odasında üzerini çoktan değiştirip maça hazırlanmış, bankta oturan Heeseung dışarı çıkıp Sunoo'yu gördüğünde ne yapacağını düşünüyordu. Onun yüzüne bile bakacak mıydı ki? Korkunç hissediyordu. Onun hakkında böyle düşünüp iftira attığı için inanılmaz kötü hissediyordu.
Yere bakarak düşüncelerine dalmışken görüş açısına giren bir çift ayakla başını kaldırdı. Sunghoon memnuniyetsiz bir ifadeyle kollarını göğsünde bağlamış ona bakıyordu. Memnuniyetsiz görünüyordu. Her an Heeseung'ın üzerine atlayıp yumruklamaya başlayacakmış gibi... Normal şartlarda onu ne kadar çabalarsa da dövemeyeceğini bilse de, bir sebepten şu an denese karşı bile çıkmayabilirdi.
Bozuntuya vermedi ve tek kaşını kaldırıp ona baktı. "Yardımcı olabilir miyim?" Sunghoon duruşunu bozmadı.
Zaten diğer omegalara pek benzemiyordu o. İlk gördüğünde de alfa ya da en azından beta olduğunu düşünmüştü. Bir omegaya göre fazla yapılıydı. Dışarıya yansıttığı aurasına baktığınızda da onun bir omega olduğunu anlamanız çok zordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cheerleader || heesun
Fanfiction"O küçük poponu benim için sallamaya devam edebilirsin, omega." "Pişman olacağın şeyler söyleme, delta." Lee Heeseung × Kim Sunoo +wonki, jayke, jangkku #texting #düzyazı #omegaverse --------------------------------------------------------------- #1...