"TASALANMAK"

213 26 5
                                    

Oy vermeyi unutmayınız

Yazım yanlışları olabilir kusura bakmayın anlamadığınız yerde sormanız yeterli olacaktır.

Bismillahirrahmanirrahim diyerek başlıyoruz.

İyi okumalar diliyorum.

Yazar'dan

Levent kendi kızı yaşında olan bu hanımı,daha kendisinin bile beceremediği evlilik oyununa bırakmak istemiyordu.

Evet,bazen yetişkinlerin bile beceremediği bir oyundu evlilik.

İnsanlar gelip geçer,bıraktıkları iz bir ömür taşınır.Bu elbette evlilikten sonraki aşamada daha zorlayıcı olur,lakin kimisi bu yükü taşıyamaz.

Reşit olması bir şey değiştirmiyor,onu kurtarmak istiyordu.Aslında bir nevi haklıydı.Sonuçta on sekizine gelmek büyümek değil,kendi kararlarını verebilmek anlamına geliyordu.

Daha doğrusu kendi kararlarını uygulayabilir lakin onu uyaranlarıda dinlemekti.

İşte on sekizin anlamı buydu.

Gençler gözlerinde ne kadar büyütse de olan budur.On sekiz sadece ama sadece iki rakamın birleşmesinden ibarettir.

Üstüne fazla anlam yüklenmemeli,onu sanki kutsalmışcasına gözünde büyütmemelilerdi.

Doğru,Doktor Levent seküler bir adamdı lakin ona bile ağır gelirdi bu rakam.

Zeynep'in on sekizinden dolayı evlendiğini düşler dururdu.Aynı yaştaki kızının sevgilisi bile yokken bu kız evlenmişti.

Bu hususta on sekizin lüzumu yoktu,tahmin ederdi.Ama emin olmak,Zeynep'le muhabbet etmek istedi.İzin vermediler.

Zeynep'e sormadan konuşmak istemez dediler,hâlbuki genç kızın tek ihtiyacı onu sorgusuz dinleyen ve yargılamayacak bir insandı.

Evet etrafında olan her hangi birine anlatabilirdi.Fakat o buna iyi gelmeyecekti bilirdi.Çünkü bazen sadece dinlemek önemli değildi.

Anlamak,derdine derman bulamasanda çabalamaktaydı iyilik.Böyle bir insan bulursa ona her şeyini anlatırdı,emindi.

.......

Zeynep nasıl geldiğini bilemeden varmıştı tekkeye.İnsanların zarar görmesini istemiyor,birazda kendi okulunu düşünüyordu.

Halasına bu kadar yakın konumdayken başka bir şehre gönderselerdi ne olurdu.

Okuması az ihtimalden imkânsıza çıksaydı,yapamazdı.Gerçi şimdide yapıp yapamayacağını belirleyemiyordu lakin en azından burada halasına ulaşabilirdi.Bir sınava girse bile kâfiydi.

Meryem:kızım bir dur.!

Meryem kızının arkasından bağırıp dururdu lakin pek bir işe yaramazdı.Yetişemezdide genç kıza,daha doğrusu böylesine içinde umut biriktiren bir kıza ne konuda olursa olsun yetişmek mümkün olur muydu.? Pek sanmam

Zeynep sertçe atan kalbi ile aynı hızda çalmıştı tekkedeki o kapıyı.İçeriden bıkkın bir ses duyulmuş,hâliyle bu ses genci strese sokmuştu.

Fakat bu stres onun önüne geçemedi.Kafasını bir saniyelik bile eğmeden girdi içeri.

Gözünü karşısında oturan kocasına dikti.Ardından masanın sahibine döndürdüğü gözler bir insan ile kesilmişti.

Cüneyd ayaklanmış,Zeynep'i dışarı buyur etmişti.Fazla zorlamadan dışarı çıkan Zeynep,bir anlık da olsa kararından şüphe etmişti.

Cüneyd:nedir bu vaziyet.? Niçin buradasın.?

Zeynep:ben bir şey söylemezsem başınıza bir bela gelir.Taşıyamam vebalini.

Cüneyd:tasalanma Zeynep,hâlledeceğim.

Zeynep aklındaki birkaç düşünceyi daha aktaracakken doktor olduğunu düşündüğü adam odadan çıkmıştı.Yanlarına doğru attığı her adım aklını karıştırıyorken sonunda yanlarına vardı.

Levent:merhaba Zeynep,ben Doktor Levent.
Senin için buradayım.

Daha ilk günden başına bela gelmişti.Bu evlilik nasıl ilerleyecekti.?

Daha doğrusu ilerleyebilecek kadar sağlam mıydı.?

Ya da ortada evlilik diye bir şey var mıydı.? Yoksa sadece bir kelimeden mi ibaretti.? Evet,bu soruyu sormak saçmaydı,ikiside birbirini sevmezken ortada nasıl bir evlilik olabilirdi ki.?

Hem Zeynep'te daha küçük olduğunu biliyordu,ki bunun farkında olan tek kendisi değildi.

Cüneyd'de farkındaydı.Evet kendiside fazlaca büyük değildi lakin en azından yaşına değil yaşadığına bakıyordu.

Nasıl olsa sürekli aklına gelen intihar edişler,oyun için kullanılışlar,nefret edilişler,
bağırışlar ve de düşen tesbih taneleri kolay değildi.

Cüneyd:Zeynep Hanım,siz valide hanımın yanına gidin.Ben Levent Bey'le yakından alakadar olacağım.

Zeynep:mühim değil,doktor beyi dinlemek isterim.Belliki bana diyecek sözü vardır.

Arkadan gelen ses ile üç kişide kapıya dönmüştü.Kapıya bakakalmış doktor eşiğinde üçlünün yanına varan anne kızına sıkıca sarılarak "bebek kokusu" olarak adlandırdığı kokuyu içine çekti.

Meryem:çok korktum kuzum,bir yerine bir şey oldu mu.?

Cüneyd:Zeynep Hanım.? İyi misiniz.?

Meryem:size bir şey olacak diye tasalandı,
kalktığı gibi koşmaya başladı.Çok telaşlandım kuzum.

Cüneyd merak edilme karşısında hoşnut olmuşsa bile belli etmeden ifadesini korudu.
Nazik çıktığını düşündüğü ses ile zevcesini uyardı ve ardından Levent Doktor'a döndü.

Cüneyd:sen tasalanma Zeynep Hanım,evvala valide hanım ile evinize gidin.Ardından istediğin bir şey var ise yaparsın,mühim bir husus olursa haber verdiririm.

-_-_-_-_-_-_-_-_--_-_-_-_-_-_-_--_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_

Oy vermeyi unutmayınız

Sizleri seviyorum kendinize çok dikkat edin, istediğiniz bir sahne varsa yazabilir ve uygulayacağıma emin olabilirsiniz.

GECENİN KALINTISI//CünZeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin