10.bölüm

32 3 90
                                    

Elleri vücudumun her yerinde geziniyor ve izler bırakıyordu.

Ağlıyordum ama o bunu görmiyecek kadar işine adepta olmuştu. O huy olarakta hiç değişmemiş.

Kendime soruyorum ya biz ayrilmasaydık?

Ben o gün sadece kolumun mürekkeple kaplı olduğunu hissediyordum ama şimdi, şimdi vücudumun her yeri mürekkep kaplıydı.

Onu seviyorum ama aynı zaman da nefret de ediyorum.

"Momo."

"Efendim güzelim."

Bacaklarımda ki elini tuttum. O, o gerçekten iğrenç biri.

"Ben istemiyorum." Dedim hıçkırarak. Ben buna hazır değilim hemde hiç.

Sağ elini yanağıma getirip yaşı sildi.

"Ama ben istiyorum miniğim." Diyip elini girişime dayadı. Sanırım eve gidince kendimi arındırıcam.

"Senin sevgilin var Momo."

"Ayrılırım."

"Ayrılmak senin için gerçekten bu kadar kolay demek."

Girişimde ki elini bir anda içime soktu.

"Eski yaptığım hataları hayla yüzüme vurucakmisin?"

"Sonsuza kad-" daha lafımı bitiremeden nefesimin kesildiğini hissettim. Lafımı bölen şeyse elini içimde hareket ettirmesiydi.

"İki şey diceğim miniğim ben siyeon la eskisi gibi iyi anlaşamıyorum ki senden ayrıldığım günün akşamı bunu iyice düşündüm, sana geri dönmeyi. O izin vermedi. İkincisi artık ağlama."

'artik ağlama.' demesi kolay.

İçimdeki o ince ve uzun parmakları her hareket ettiğinde zevk yerine acı çekiyordum. Ben bu değilim.

Boşta kalan elini önce belime koydu daha sonra da göğüsüme çıkardı bense rahatsızlıktan ölmek üzereydim.

Bir anda bütün hissin gittiğini hissettim. Momo elini içimden çıkarıp gözlerimin içine bakarak sıvımı yaladı. İğrenç.

"Seni seviyorum bebeğim."

Gözlerim dolu şekilde ona baktım bundan sonra beni sevse ne yazar sevmese. Ben eski beni kaybettim ve o bunu hiç fark etmedi.

"Senden n-nefret ediyorum Momo."

Üstünü giydikten sonra benimde üstümü verdi.

"Telefon numaranı değişmedin, değil mi?"

"Sanane bundan sonra bide takıntılım mı olucaksın?"

"Seni geri kazanmak için gerekirse evet."

"Kapa çeneni hirai Momo."

'hay hay' der gibi önümde eğildikten sonra bana yaklaştı ve sarıldı.

"Bana bir kere daha momoringim dermisin?"

"Benimle tassak mı geçiyorsun?" Dedim. Kendimden uzaklaştırcaktım taki kolumun ıslandığını hissedene kadar.

"Lütfen miniğim 'senden nefret ediyorum momoringim' bile olur."

Derin bir iç çektim. Onu daha önce hiç bu kadar ağlarken görmemiştim. Kalbim ağırdı.

"Seni" dedim. Ne demeliyim onu hayla sevdiğimi belli mi etmelimiyim yoksa benden uzak durması için nefret ettiğimi mi söylemeliyim?

"Seni seviyorum momoringim ne kadar mal olsan da ama şu an arkadaşlarımın yanına gitmeliyim. Görüşmek üzere." Diyip kafasını omzumdan kaldırdım. Sırılsıklam yüzü ve şok olmuş gözleriyle bakıyordu.

Ellerimle yüzünde ki yaşları sildim.

"Teşekkür ederim, vicdanın dan hiç bir şey kaybetmediğin için."

"Vicdanımı kaybetmedim ama kendimi kaybettim Momo. Asıl kötü olanda bu." Diyip oradan uzaklaştım.

Sanırım ondan tekrar hoşlanmaya başladım.





unhappy trampHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin