[Taehyung]"Ben başlamak istiyorum! Çünkü ben bu fakültedeki herkesi tanırım, sen hariç. Sonunda seninle de tanışıyoruz. Lee Mijoo ben, Taehyung'un arkadaşıyım ve üçüncü sınıfım. Arkadaşın Namjoon ile aynı sınıftayım."
Çimlere uzanmış, dizlerimin arasında oturan beden hareket etmemiş ve yalnızca onaylayan mırıltılar çıkarmıştı. Rahatsız olmasın diye hareket edemiyordum, sırtı dönük bir şekilde önümde oturmuş, başını omzuma yaslamış ve ona aldığım çilekli sütü yudumluyordu yavaş yavaş. Boyu benden biraz kısaydı. Başı çenemin altına geliyordu ve güzel kokusu ciğerlerime bayram havası yaşatıyordu. Daha önce saçları böyle güzel kokan bir erkek görmemiştim.
"Ben devam edeyim, Jung Hoseok. Mijoo'nun sevgilisiyim. Son sınıfım. Ben de seni görürdüm ama şimdiye kadar hiç dikkatimi çekmemiştin. Ta ki Taehyung ve sen karşılaşana kadar."
"Ben Yoongi, Hoseok ile aynı sınıftayım."
"Ben de Jimin, seninle pastanede karşılaşmıştık. Taehyung ile aynı bölümde ve sınıftayım, hemen yan binanızdayız."
"Ben de onların binasındayım. İsmim Kim Seokjin ve son sınıfım."
Bizimkiler kendini tanıttıktan sonra Jungkook başı ile onaylamış ve bana doğru dönmüştü. Bakışlarımı ona indirdiğimde gülümsemiş ve bedenini tamamen bana çevirmişti. Kucağıma çıkıp kollarını boynuma sardığında afallamıştım ama toparlanmam uzun sürmemişti. Ben de belini kollarımla sardığımda, çenesini omzuma yaslamıştı.
"Çok büyük arkadaşlar edinmişsin Taehyung. Ben senden sonra kimse ile arkadaş olmadım. Sadece Namjoon Hyung, Sujeong Noona ve Yein vardı yanımda."
Bizimkiler hüzünlü gözlerle kucağımdaki bedene bakıyordu. Hiç yardımcı olmuyorlardı gerçekten. Zaten ağlamamak için zor tutuyordum kendimi, karşıma dizilmiş bizi izliyorlardı drama izler gibi. Jimin dayanamayıp başını farklı yöne çevirdiğinde gözünden bir damla yaş düştüğünü görmüştüm. Hadi ama, en azından bunu onun yanında yapmamaları gerekirdi! Fark ederse ne açıklama yapacaklardı?
"Kokun değişmiş."
İçime kaçan sesimi aramış ve uzun bir sürenin ardından bulmuştum, çatlamamasını umarak karşılık vermiştim ona, "Öyle mi?"
"İki yıl geçmesine rağmen asla unutmadım kokunu. Eskiden tarçın gibi kokardın ama şimdi, kiraz çiçeği gibi kokuyorsun."
"Beğenmedin mi?"
"Hayır, çok sevdim! Hatta bu koku daha güzel."
Dudaklarımı birbirine bastırmış ve ağlamamak için kendimi sıkmıştım. Jungkook fark etmiş olacak ki benden ayrılmış ve yüzüme bakmıştı. Yaşlanan gözlerimi gördüğünde gözlerini büyütüp yüzümü elleri arasına almıştı.
"Ne oldu Taehyung? Eski kokun da güzeldi, öyle demek istemedim!"
"Mutlu musun?"
"Ne?"
"Şuanda nasıl hissediyorsun?"
"Gözlerinin tam içine bakarken mi? Huzurlu. Gözlerine baktıkça doğru yerde olduğumu düşünüyorum. Tam burada, senin kucağında güvendeyim. Beni asla bırakma tamam mı, gitmeme izin verme."
"Vermem."
-
😭😭
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ashes ★ taekook
Fiksi PenggemarJungkook, sevgilisini acı bir şekilde kaybetmişti ama Tanrı ona bir şans daha vermişti. "Sen küllerinden yeniden doğdun ve ben seni tekrar kaybetmeye hiç hazır değilim, sevgilim." - texting [lowmeyz🌟]