Kerimin kızı

18 8 14
                                    

Yine babamın düşmanları yüzünden dışarıya çıkamayacağım bir gündü korumalar tüm etrafı sarmıştı evin yanından kuş bile uçurmuyorudular çünkü bu sefer babamın bizi ona karşı sakladığı kişi Arda Yıldırımdı babamın en büyük düşmanı. Onu bir kaç defa görmüşdüm çok iğrençti nefret ediyorum ondan. Bütün mafyalardan nefret ederim babam dışında çünki bu hayata güveneceğim seveceğim ve beni sonsuza kadar seveceğini bildiğim tek erkekti. Onun, sevgilimin ve abimin dışında tüm erkeklerden nefret ederim.

Telefonuma gelen bildirimle onu elime aldım ve gelen mesaja girdim,mesaj atan kişi Hakandı.

Hakan: Sevgilim günaydın bu gün annemlerle size gelicez babanla babamın konuşacakları varmış bizide devat etdi.

Ben: Günaydın, tamam gelin zaten özledim.

Hakan: Tamam görüşürüz.

Ben: Görüşürüz.

Hakan benim sevgilimdi 2 yıldır birlikteyiz ve onu seviyorum. Ailesi bizim aile dostumuzdur. Tahminimle babamla Semih amca arada yaptıkları işle bağlı konuşmalarından biriydi.

Günlerdir evden çıkamamak zaten canımı sıkıyordu. Aslında Hakanla çıka bilirdim çünkü onun ailesinin mafyalarla bir bağı yok ve düşmanları yoktu ama babam buna izin vermezdi çünkü onun canını acıtmak isteyen düşmanının eline düşseydim beni babamın canını yakmak için öldürürlerdi. Babamın mafya olduğundan nefret ediyorum bunun bir çok nedeni var ve onlardan biri babam her ne kadar tehlikede olursa olsun ailesi de bir o kadar tehlikede olur ve bu yüzden özgürlüğüm yok. Diğer kızlar gibi ne zaman istesem çıkıp gezemem, her kesle arkadaş olamam, birine babama sormadan aşık olamam çünkü aşık olduğum adam babamın düşmanıda ola bilir, tüm bunlardan nefret ediyorum.

Aynanın önüne geçip en son kızıl rengine boyadığım saçlarıma baktım ardından onları ev topuzu yaptım. Üstüme siyah tişört altımada beyaz pantolon giydim. Aşağı düştüğümde Annem kahve içip telefonla konuşuyordu, geçip annemin yanında oturdum sonra kapı çaldı "Hakanlar geldi" dedi annem telefonu kapatarak"Evet geleceklerinden haberim var anne" dedim ve suratım asık şekilde anneme baktım"Noldu küçük prenses suratın niye asık yine?" anneme göz devirip"Farkındaysan yine evden çıkamıyoruz" dedim"Babanın bir sürü düşmanı var bunlara alışmalısın" annemin söylediklerinin ardınca Hakanlar içeri girdi ayağa kalkıp Neşe teyze ve Semih amcaya selam verdim sonrada Hakanın yanına gittim bana sarılıp alnımdan öptü. Babamda odasından çıkıp selamlaştı sonrada Semih amcayla çalışma odasına geçtiler.

"Anne abim nerede?" diye sordum. "Odasında git çağır gelsin" annemin söylediğinin aksine telefonumu açıp abime aşağı gel diye mesaj attım. Bir kaç dakika sonra abimde gelmişti "Neyin var yine?" abimin sorusuyla çıldırmıştım. Bu evde dışarı çıkmayı isteyen tek kişi benim galiba. Abime cevap vermedim zaten oda bir daha sormadı. Bir kaç saatimi Hakanla sohbet ederek geçirmiştim.

Hakanlar gitmişti bende odama kalktım telefonumu açıp instagrama girdim biraz oyalandıktan sonra uyudum.

~~~~

O sabah gözümü hiç açmak istemedim öylece rüyalara dalıp gitmek istedim ama ne yazık ki gözümü o lanet güne açtım. Gözlerimi araladığımda odamda diğildim nerede olduğumu bile bilmiyordum küçük bir odadaydım, odada sadece bir tane sandalye vardı ordada elim kolum bağlı ben oturuyorum.

Kaçırılmıştım!.

Arkamdan duyduğum kapı sesiyle içeriye birinin girdiğini anladım. Odaya iki kişi girmişti bunların kim olduğunu biliyorum. Kahr etsin Arda Yıldırımın korumaları babam bana onları tanıtmıştı. Arda Yıldırım beni kaçırmıştı ve artık beni sağ koymazdı bu düşünceyle bedenimde hiss ettiğim üşüntüyle ürperdim Arda Yıldırım bana asla acımazdı çünkü babam onun en büyük düşmanıydı. Beni nasıl kaçırdı acaba? Babam iyimi? ona bir şey yaptılarmı? tüm sorularla kafam karışmıştı tamda o an içeri biri daha girdi gelip tam karşımda durdu bu Arda olmalıydı başım aşağı eğilmiş saçlarım önüme dağılmıştı o yüzden yüzünü göremiyordum. Duyduğum seslerden belinden bir silah çıkardıp ve bana doğru uzattığını anladım beni öldürecekti gözümden akan yaşa engel olamadım.

İmkansız Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin