Bazen kader aniden öyle bir oyun oynar ki, neyi yapacağınızı şaşırırsınız. Evet, kaderim beni şaşırttı. Olmaz dediklerim peşimi hiç bırakmadı.
"Ne demek frenler tutmuyor Kutay?!"
Kutay direksiyonu kırarak sağ tarafa girdi.
Tüm bildiğim duaları içimden okurken cama atılan mermi ile haykırdım. Camlar kırılmaz olmasaydı şu an ölü bir Dalya olurdum.
"Siktir!" Kutay bir eli ile arabayı kullanırken diğer eliyle arkada ki arabalara ateş ediyordu.
"Öleceğiz!" Arkamı dönüp bizi takip eden arabalara göz gezdirdim.
"Dalya hemen eğil ve asla kımıldama." Kutay kendi camını açtığı için önlemini almak istiyordu. Dediğini yapıp kafamı aşağı eğdim. Kutayın küfür savuruşu ile ona taraf döndüm. "Yakıt bitiyor. Araba iki yüz metre sonra duracak. Bu taraflarda bir depo olmalı. Araba durduğunda arkana bile bakmadan depoya koşup yardım gelene kadar saklanıyorsun. Ne olursa olsun saklanacağın yerden çıkmıyorsun! Tamam mı?"
Korku ile kafamı aşağı yukarı salladım.
Kutay penceresini kapattıktan sonra tekrar yerime doğrulup arkamızdan gelen arabaya baktım. Pencereyi açtığımda Kutayın haykırışı kulağımı deşti. "NE YAPIYORSUN!"
Onu dinlemeyip çantamda sakladığım silahı elime aldım. Pencereye yaklaşıp arkamızda ki arabaya ateş ettim. Silahımın mermisi bittiğinde kutay benden önce davranıp pencereyi kapattı. "Sakın! Sakın bir daha böyle birşey yapmaya cürret etme yoksa seni ben gebertirim!"
...
Kutayın dediği gibi arabanın yaktı bittiğinde bir deponun önündeydik. Hızla arabadan inip eğilerek depoya koştum. Kutay ise arabanın önünde saklanarak bana atılan mermilere engel oluyordu. Otuz kişi Kutaya karşıydı. Buradan sağ çıkması imkansızdı.
Hızla belime sıkıştırdığım silahımı alıp adamlara ateş ettim. Karanlık olsa da bir çok kişiyi yere indirmiştim. Kutayın mermisi bitmişti. Bunu fark eden adamlar daha çok ateş etmeye başlamışlardı. Bağırarak sesimi Kutaya duyurmaya çalıştım. "KUTAY HEMEN İÇERİ GİR!! ÇOK KİŞİLER!!"
Kutay sesimi duyduğunda bir saniyelik benim tarafa döndü. Her taraf karanlık olsada gözlerini gözlerimde hiss etmiştim.. Beni dinlemeyip diğer silahıyla ateş etmeye devam etti.
"EĞER BENİ DİNLEMEZSEN BENDE SENİ DİNLEMEM!!" Kutay hızla arkasını dönüp bana baktı. O beni görmesede ben onu rahatlıkla göre biliyordum Kaşalarını çatmıştı.
"BEN SENİ KORURUM! YANIMA GEL!!" Kutay tekrar önüne dönüp etrafı dikizledi. Tekrar mermisi bittiğinde seçeneği kalmamıştı. Eğilerek benim tarafa koşmaya başaldı. Silahımı ona ateş atanlara doğrultup ateş etmeye başladım. Tahminen yarısını indirmiştim. Lakin arkadan gelen beş siyah jeep dikkatimi çekti. Siktir!! Gittikçe çoğalıyorlar.
Kutay hızla yanıma geldiğinde boynuna atladım. "İyi misin?" Kutay yine kasılmıştı. Ben ona sarılsam da o bana karşılık vermemişti. Geri çekildiğimde "Sen deli misin? demekten yoruldum." dedi. Ateş sesleri arttığında Kutay bileğimden yapışarak merdivenlere doğru koştu.
Büyük demir boruların yanına geldiğimizde hızla içine girdik. Bir geçtikten sonra Kutay kulağıma fısıldadı.
"Dalya ben geleceğim burada kal. Eğer bir daha demin yaptığını yaparsan seni kendi ellerimle öldürürüm!" Küçük çocuklar gibi küsüp elimi önümde birleştirdim. Kutay beni görmezden gelip ayağa kalkmaya çalıştığında inlemişti.