Kanki?

6.2K 438 59
                                    

Zilin çalmasıyla bir yandan oynarken diğer yandan kalkmaya çalışıyordum. Niye oynuyo la bu kız? derseniz Nuray hocanın dersi bitti bee. Dımtısdımtıs. Tam kalkıyordum ki yerdeki sakıza takılıp düşmem bir oldu. "La kaç kere söyledim. Yavrum şu sakızları çiğneyip çiğneyip yere amele sümüğü gibi yapışıtırmayın diye. Ama yook. Aley'i kim takıyo ki zaten!" Diye söylene söylene kalkarken karşımda kaykaycı daşı görmeyi beklemiyordum tabi. "Sen ne ara geldin lo?" Dememle gülümsedi ve "Çok olmadı merak etme." Dedi. " O zaman gel kanki sana kantinden bir maden suyu ısmarlıyım." dediğimde güldü ve "Kanki?" dediğinde iç ses devreye girdi.

La mal çocuğa niye kanki diyon? Ve niye kanki? Bari kanka diyeydin ayaklı belağ. Sensin ayaklı bela. Hıh! Hem kanki dediysem nolmuş yani nolmuş? Ben yine kafayı yedim. İç sesime ayaklı bela mı dedim la az önce. Wışş. Töbeğ.

"Hee kanki. İstersen başka bişey diyebülürüm tabisi." Dediğimde yine güldü. Buda hep gülüyo ha. Acaba benim söylediklerim mi saçma yoksa bunun mu ikide bir gülesi geliyo. Bence iki daha mantıklı. Evet iki. Evet evet kesin 2. Cidden malsın. Niye mal diyip duruyon be. Sen benim iç sesimsin benim egomu tavan yaptırman lazım diil mi? Hem azcık nazik ol be! Cık cık cık.

" Hayır kanki de güzelmiş ama yinede Bora demen tercihim." Dediğinde başımı onaylar anlamda salladım. Ve "Emdersiniz Bora Komutanım!" Diye bağırıp elimi alnıma selam verir bi şekilde götürmeyi de unutmadım tabisi.

"Senin ciddi olduğun birkaç saniye yok mu?" dediğinde düşünürmüş gibi yaptım. Yok. Yoğk. Yok. Anlayın işte neler çektiğimi ben 17 yıldır bu çileyi çekiyom. Bende kaç yıldır seni çekiyom. Neyse ben gidiyom. İyi eğlenceler. Byü iç ses aşkım.

"Var. Yani vardır ya. Heralde." Dediğimde "Neyse boşver. Hadi gidelim." Dedi ve gülümseyip kaykayını yere koydu ve sürmeye başladı. Bende ters ters yanından sürdüm. Tabi birkaç dakika sonra başımı arkaya çevirmekten acımaya başladığı için normal bi şekilde sürmeye başladım.

Kantine geldiğimizde "Bayanlar önden." Dediğinde içeri zıpladım. Bende bu şans olduktan sonra kaykaycı daşın önünde düşerdim ama yalan yok bu sefer çokzel zıpladım. Ben kantine girince o da kaykayının ucuna bastı ve kaykay zıplayınca havada tuttu. "Ooo. Helaal." Diyip alkışladığımda güldü ve o da kantine girdi.

"Neli istersin lo?" Dediğimde "Limon" dedi. "Aferin yağuşuhlu. Doğru seçim." Gidiyim dedim el atmıyım dedim ama gız niye çocuğa yakışıklı diyon be? Yakışıklı demedim be. Yağuşuhlu dedim. Çok fark var zaten ya. Neyse gidiyom daha fazla dayanamıycam. Görüşük .

Maden sularını alıp açtırdıktan sonra birine pipeti takıp kendim içmeye başladım. Diğerini Bora'ya uzattım. Tam o sırada kantinin kapısından biri bağırdı. "Kaykaycı ve patenli kız. Napıyorsunuz siz orda!"

Mizah biraz az oldu galiba ama umarım beğenirsiniz. Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin

PatenciHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin