Hayat herkese adil davranmıyordu ve malesef bunlardan biri de bendim. Yaşadığım zorluklar beni hayata daha da bağlamıştı. İnatçıydım ve asla pes etmeyecektim.
Kırılırcasına çalan kapıyı duyduğumda bunları düşünüyordum çünkü bu başıma gelen ilk değildi. Yine de içimde bir telaş vardı çünkü bundan sonra ne yapacağımı gerçekten bilmiyordum.
Dışarıda nerdeyse kuduran adamı daha fazla sinirlendirmek istemediğim için koşarak kapıya vardım. Evet tahminlerimde yanılmamıştım, ev sahibim öfkeli gözlerle beni bekliyordu.
Beklemeden kapıyı açtım. Ev sahibim Fuat bey, delici gözlerle beni süzdü ve "Nerdesin sen Aylin? İki saattir kapıyı çalıyorum" dedi.
"Fuat abi yeni uyandım, kapıyı çaldığını duyunca aceleyle geldim " dedim. Doğruyu söylüyordum ve üzerimde bunu kanıtlayan siyah kalpli pijamalarım vardı. Beni baştan aşağı süzdü ve tek kaşını kaldırarak "Kaçtır geliyorum seni bulamıyorum, kirayı yaptırmamışsın yine? Kızım kaçtır aynı şeyi yapıyorsun yeter artık!"
Bağırarak konuştuğu için irkilmiştim. Üzerimdeki kısa kollu pijamadan dolayı üşümüştüm de.
Bunu ona belli etmemeye çalışarak kafamı kaldırıp suratına bakmaya devam ettim çünkü söyleyecek hiçbir şeyim yoktu. Haklıydı.
Adamdan kaçmaya çalışıyordum. İşsizdim ve param kalmamıştı. Daha fazla kaçamazdım. Bunu kabullenmiştim artık."Aylin ya parayı veriyorsun ya da dairemden defolup gidiyorsun." İtiraz istemeyen sesiyle yerime daha çok sinmiştim. Utanıyordum böyle bir konuşmayı yaptığım için. Keşke benim de arkamı yaslayabileceğim bir ailem olsaydı diye geçirdim içimden. Kafamı sallayıp içeri doğru adımladım, cüzdanımdaki son parayı da alarak adamın eline verdim."Abi sadece bu kadar var, özür dilerim. Kalan parayı en yakın zamanda geri ödeceğim." dedim.
Söylediklerimle daha da sinirlendi. Ama belli ki acelesi vardı, " Yarın gelip paranın kalanını alacağım. Eğer vermezsen polisi ararım." dedi uzatmadan. Suratıma son kez bakıp gitti. Bu başıma gelen ilk değildi. Her kiraladığım evde yaşadığım bir sorundu. Ama benim elimde değildi, kazandığım tüm parayı neredeyse ders kitaplarıma harcıyordum.Çok bir şey de kazanmıyordum gerçi. Dün kovulduğum işimden sonra kendime yeni bir yer bulmalıydım.Bu böyle gitmezdi. Pislik adamı bir kez daha görmek istemiyordum.
Ben Aylin, İstanbul Üniversitesinde veterinerlik okuyordum. Çocukluğumdan beridir içimdeki hayvan aşkını zapt edememiştim. Ben de sevdiğim bir mesleği yapmak istemiştim. Yetimhanede büyümüştüm, bir ailem yoktu. Sadece okuldan bir kaç arkadaşım vardı tanıdık. Bir de yetimhaneden.
Daha fazla beklemeden üzerime bir şeyler geçirip kendimi dışarı attım. Cebimdeki yol parasını bile pisliğe vermiştim, adamın bir suçu yoktu gerçi. Fakat ne zaman denk gelsek beni detaylıca süzmesinden de rahatsızdım.
Yüzümü gök yüzüne dikip düşünmeye başladım. Şimdi ne yapacaktım?Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Bu benim ilk kurgum hatam varsa affola.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tan Yeli
Romanceİri cüssesi ve heybetiyle karşımdaki koltukta oturan adama baktım. "Anlamadım?" Söyledikleri ile oturduğum koltuğa mıhlanmıştım. Bu adam ciddi miydi? Dudaklarının kenarında minik bir kıvrım oluştu. "Bunda anlamayacak ne var? Benimle aynı evde yaşam...