SONSUZ AŞK🖤♾️🖤

Sinir Harbi

Merhabalar😄 öncelikle bir kaç işim olduğu için şehir dışındayım bu bölüm o yüzden çok kısa oldu ve ard arda bölüm atamayacağım artık ama son satırlar heyecanınızı arttırsın istedim yorumlarınızı bekliyorum 🙏🏻

..."Sen aramızdaki sorunu kimse bilmesin demedin mi bende açık vermeyelim diye uğraşıyorum ne yani"
"Eminim kesin öyledir" diyerek önden çıkmıştı arkasında munzurca gülen ve eline geçen her fırsatta aralarındaki buz dağını aşmaya çalışan bir Alaz vardı.
Kahvaltı için aşağı indiklerinde pek de tatlı olmayan iki misafir daha gelmişti.
Birisi Elif diğeri de Tolga idi.
Alaz'ı ise sinir eden Tolga'nın varlığıydı, daha bir hafta önce sevdiği kadına aşkını itiraf eden bir adamın varlığına katlanamıyordu. O yüzden zorda olsa onu görmezden gelmeyi tercih ederek "Elif, bugün hangimizi vurmaya geldin" demişti alaycı bir ses tonuyla, Elif ise yalancı bir gülümseme ile "ha ha ha çok komiksin ya, harcanıyorsun buralarda" onların dalaşına Yaman bir son vermişti "Ya tamam kesin ya.."
Can'ın bitmek bilmez ağlamaları yüzünden kahvaltı biraz gürültülü ve curcunalı geçmişti.
"Asi biraz konuşabilir miyiz mümkünse bahçeye çıkalım" göz kırpmıştı
"Olur, Tolga"
"Hayırdır sevgilim nereye"
Asi göz ucuyla Yamanlar'ın işlerinin başından aşkın olduğunu görünce Alaz'ın omzuna attığı elini yavaşça indirmiş kısık bir sesle "sana ne" demişti ama Tolga az buçuk aralarındaki sorunu hissetmişti bu yüzden bu durum Alaz'ın sinirlenmesine ve bozulmasına sebep olmuştu. Gözlerini ayırmadan camın arkasından avını izleyen aslan gibi ne konuştuklarını anlamaya çalışıyordu.
"Ne oldu Tolga önemli bir durum mu var?"
"Evet beklediğin haber geldi müzik yapımcısı olan arkadaşımla zorda olda görüştük buraya önümüzdeki haftalarda bir iş için tekrar gelecek ve geldiğinde eminim bu güzel sesi kaçırmak istemez o yüzden bence bir an önce pasaport-vize işlemlerini şimdiden halledelim."
Asi bu işin bu kadar çabuk sonuçlanmasını beklemiyordu ama bir hayli sevinmişti dışardan onu izleyen adam gülüşlerini gördükçe "acaba ne konuşuyorlar da bu kadar mutlu oldu" diye kıskançlıktan gözleri seğiriyordu.
"Ama ben bu işlemler için ne yapmalıyım bilemiyorum yardımcı olur musun"
"Tabiki canım zaten bende tam onu söyleyecektim tanıdıklarım var sen sadece kimliğini ver gerisi bende"
Asi içtenlikle gülümsemiş ve Tolga'nın koluna teşekkür dokunuşu yapmıştı.
Alaz ise bu duruma ne kadar daha sabredebileceğini bilmiyordu, dişlerini sıkmaktan neredeyse hepsi kırılacaktı.
Bu hoş olmayan gün nihayet bitiyordu Asi yine Soysalanlara gitmeyi reddetmişti Alaz onu eve bırakacaktıki Asi " Yaman siz direkt geçin benim barda birkaç eşyam var zaten onları alıcam Tolga'yla giderim o bırakacak beni eve"
Yaman'ın aklına başka bir durum gelmediği için okeylemişti bu durumu Can yüzünden de aklı havadaydı o yüzden kimin ne hissettiğini göremeyecek kadar meşguldü. Alaz, Asi'nin kolundan tutmuş dişlerini sıkarak kısık sesle "napıyorsun sen ya"
"Ne yapıyormuşum"
"Asi! Bak amacın beni paramparça etmekse yok oldum zaten bu kadarı da fazla"
"Ne fazla Alaz ne!! Bana bak iki gün oyun oynadık diye bir şeyler değişmedi oyun bitti!"
Diyerek hızlıca Tolga'nın arabasına binip gitmişti sinirden arabanın kaputuna bir yumruk indiren Alaz, hızlı soluklar alıp veriyor sakinleşmeye çalışıyordu. Kalbi boğazında atıyordu gözlerinden ateş çıkıyordu Tolga'nın ağzını yüzünü dağıtmak istiyordu.
...
Tolga bardaki ofisine girip pasaport işlerini hallettiriyordu. Ofis koltuğuna oturup kilitli olan çekmecesini açtı çekmecede Asi'ye ait barda şarkı söylediği sahne fotoğrafları vardı hepsine teker teker tekrardan baktı. Oynadığı gizli oyunu düşündü ve planı tıkır tıkır işliyordu.

Tolga'nın planı ne sizce? Oynadığı bu gizli oyun hakkında fikirleriniz var mı? Ya da bundan sonra ne olucak Alaz bebeği nasıl öğrensin isterdiniz? Yorumlarda buluşalım keyifli oluyor öyle 😌