Ep-17 "Dün gece, çok ağladın mı?"

93 10 37
                                    

Lisa'dan

"Ananı sikeyim, nasıl yapabilirim böyle bir hata ,aklım almıyor ya!"
bağıran Chaeyoung'du.

Uçaktan inmiş ve eve gelip eşyaları bıraktığımız gibi önceden planladığımız şekilde adamın şirketine gitmiştik.

Herkes cidden titizlikle flaş belleği ve belgeleri arıyordu. Chaeyoung belgeler bulduğunda direkt olarak almıştı. O sırada personelleri oyalayıp hatta ve hatta onların kılığına bile girmiştik. Jisoo depodan sorumluydu sözde, Jennie ise şirketin ortasında baygın rolü yapmıştı.

Lia ve Yeji yangın alarmlarını çalıştırıp ortamı kaotik bir hâle getirdiklerinde Hyunjin ve Kook CEO'yu bayıltıp Jisoo'nun görevi olan depoya getirmişlerdi. Yuna ve Ryujin etrafı kontrol edip bize kulaklıktan haber veriyorlardı.

Felix ve Tae ise güvenlik kameralarını kırıp işlerimizi kolaylaştırıyordu. Ben ise Chaeyoung'un arkasını kolluyordum. Chaeyoung yanlış belgeleri alıp bir de üstüne bunun üzerine eve geldiğimizden beri üzerine çalışmaya çalışıyorduk.

"Ya nasıl yaptım, insan aldığı belgenin içine hiç mi bakmaz ya neden bakmadım, gerizekalıyım ben!"
diye salonda bir o tarafa bir de bu tarafa hızlı hızlı yürüyordu.

Herkes çok yorgundu ve bi' o kadar da hayal kırıklığındaydı. Kook, yayıldığı tekli koltukta yavaşça doğrulup dirseklerini dizlerine dayadı.

"Rose, tamam bu sefer otele gideriz oradadır elbet, bunların planını bozarız bu kadar endişelenme artık"
diye yavaş yavaş konuştu. Chaeyoung adımlarını durdurup koltuğa oturdu.

Dümdüz duvara bakıyordu. Herkes çok bitkindi, Hatta Lia, Felix ve Yuna uyumuşlardı. Biz sıkıntıdan uyuyamıyorduk bile. Saat gecenin bir yarısı, biz kara kara ne bok yapacağımızı düşünüyoruz.

-Rose, yapma bak sen elinden gelenin en iyisini yaptın , flaşı da belgeyi de bulacağız, çözeceğiz şu sorunu,
diyemeden lafımı kesti.

"Ya neyi halledeceğiz Lalisa, neyi yapacağız?! Adamlar bir kere bizim yüzümüzü gördü, bir daha gidersek anlarlar , saçmalamayı kes sinirlerimi yükseltiyorsun!"
diye sesini yükseltince Jennie şaşırmış bir şekilde ona bakıyordu.

-Chayoung benim ne suçum var , sinirini benden mi çıkarıyorsun?
diyince hızla bana döndü.
Sert bakışları gözlerimi bulduğunda yutkundum. Saatlerdir bir yudum su bile içmemiştim.

"Sinirimi senden niye çıkarayım Lalisa?! Ben sana değil kendime sinirliyim ve üstüme geliyorsun!"
diye dişlerinin arasından tısladı.

-Chaeyoung bana bağırma,
dedim gözlerim dolu bir şekilde.

Birisi bana bağırınca ağladığımı ve korktuğumu biliyordu. Bunu en iyi o biliyordu, geçmişimi o biliyordu ve bildiği hâlde bunu yapması canımı çok acıtmıştı.

Yeji "Hop hoop sakin olun, bu bir yarış değil kimsenin de bir suçu yok" diye araya girince Chaeyoung susup yerine oturmuştu.

Ben ise ellerim havada kalmış dediklerini dinliyordum. Chaeyoung sinirlenince cidden canavara dönüşüyordu ki bu tam sinirli olmayan hâli.

Yüzüme bile bakmazken ayağı kalkıp yukarı kata çıktım. Merdivenlerde Jennie'nin

"Chaeyoung neden böyle yapıyorsun"
diye ona kızdığını duyunca adımlarımı hızlandırdım.

Jisoo unnienin odasına girip kendimi yatağa attıp gözyaşlarımın yastığa dökülmesine izin verdim.

-

Aradan bir ve ya bir buçuk saat geçti. Ağlamaktan gözlerim şişmişti. Chaeyoung'u özlemiştim. Onun kolları arasında ağlamak istiyordum. Ama o nerde? odasında.

Darkside Agent ~ ChaelisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin