Bölümün giriş kısmında verilen bilgi hariç hepsi hayal ürünüdür. Gerçekle alakası olmayan kısımlar veya mantık dışı yerler bulabilirsiniz. Ama unutmayın ki bu bir kurgu ve yazarınız neyi nasıl hayal ettiyse o şekilde yazıya döktü 🙃
☁︎☁︎☁︎
20. yüzyılın ortasında sadece teorik olarak öne sürülmüş kuantum fizik dalının çoklu evren teorisi adlı çalışma alanı, yıl 2063 olduğunda deneylerle test edilip kanıtlanmaya çalışılan bir konu haline gelmişti.
Çoklu evrenler teorisi, her olasılığın bir evrende varlığını sürdürdüğünü iddia ederek, ortaya çıkan her bir seçeneğin gerçekleşme ihtimaline göre evrenin birer kopyasını oluşturarak, içerisinde farklı olasılıklar da barındıran paralel evrenler ürettiğini savunuyordu.
Şimdiyse karşımda Kuantum fizikçileri olduklarını öğrendiğim bu bilim insanlarının üstün körü de olsa bana bahsettikleri deneyin amacıyla, onay vererek vaz geçme şansımı yok ettiğim anlaşmayı düşünüyordum.
Amaçlarına ulaşırlarsa paralel evrenler teorisini kanıtlayacak bir tür geçit ya da portal açacak ve olasılıklar barındıran evrenler arası bir bağlantı oluşturacaklardı. Bu sayede evrenler ve olasılıklar arasında hareket dahi edilebilecekti.
Aklımı kurcalayan şeylerden bir diğeriyse deneyi başardıkları taktirde ne tür bir evrene geçeceğimdi. Eğer olasılıklar farklı evrenler oluşturuyor ise şu an içinde olduğum dünyanında bir olasılık sonucu ortaya çıktığını mı düşünmeliydim?
Peki ya gidipte geri dönemezsem? O zaman gittiğim evrene mahkum mu olacaktım? Hemde ne tür bir olasılığın içine düştüğümü bilmeden hayatta mı kalmaya çalışacaktım? Daha burada masumiyetimi kanıtlayamadan başka evrenlere mi gidecektim?
Ama peki ya oradaki olasılık buradan daha iyiyse? Ya da daha kötüyse? Daha iyi bir seçenek ise o zaman bu benim için çok acı çekmeden deneyden kurtuluşum olabilirdi. Zira bu Dünyaya beni bağlayan önemli bir sebebim kalmamıştı. Ailem ölmüş, arkadaşım ihanet etmişti. Ama ya daha kötüyse ve de geri dönemezsem beni burada eninde sonunda bulacak olan ölüme orada ulaşmış olacaktım. Ya da bir şekilde oradaki yaşama uyum sağlayıp hayatta kalmanın yolunu bulacaktım.
Tabi tüm bu olasılıklar dahi benim bu deneyden sağ çıkmama bağlıydı. Benden önceki 744 kodlu mahkum gibi ters giden şeyler sonucu öledebilirdim ki bu çok korkunç bir olasılıktı. Ama başka evrenlerin birinde kuantum fizikçilerine göre bu olasılık gerçekleşmişti bile. Ya da o olasılığın gerçekleşeceği evren bu evrendi.
744'ün başına gelenlerden bahsederek üzerimde icatlarını denemeye devam eden grup üyesi olan Kağan, aklı sıra gözümü korkutmaya çalışıyordu. Her gün bir denek ölse dahi mahkumların sonu gelmeyecek kadar çok sayıdaydı. Sadece etrafımda çenesini kapayarak işine odaklanması gerekirken egosunu tatmin etmeye gelmiş birinden başkası değildi.
Başıma durduk yere iş açılsın istemediğimden gıkımı çıkarmıyordum ve bu onu giderek gıcık ediyor ve asabileştiriyordu. Deneyden sorumlu diğer meslektaşlarından birinin onunla yer değiştirmesiyle ortalık sakinleşmiş ve sadece kendi icatları olan ve işe yarayacaklarına bir şekilde ikna oldukları cihazı benim değerlerime göre ayarlamakla meşguldüler.
Her tarafıma çeşit çeşit iğneli veya yapışkanlı kablolar takarak kafatasıma başlık misali cuk diye oturan bir tür makine yerleştirmişlerdi. Ardından olurda deney gerçekten işe yararsa geri dönmek için bir tür geri getirme tuşunu boynuma kolye olarak asmışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHKUM
ChickLitMilattan önce bir zamanda yaşayan izole ve yalnız bir cangıl/jungle adamı ile 2063 yılından bir modern kadının aşk öyküsüne hoş geldiniz 🫀 ✶✶✶ O bir mahkumdu. Önce hapishaneye girdi. Yaşamak için laboratuvara mahkum oldu. Sonra zamanda mahkum oldu...