Yağmur Yüreklim (Devlerin Aşkı- I)

4.Bölüm

                                                                              Keyifli okumalar :)

4.Bölüm

"Kalbinde katarakt mı var be sevdiğim,

söylemeden de göremiyor musun bendeki bu aşkı..." 

Cemal Süreya

4.Bölüm

"Kalbinde katarakt mı var be sevdiğim,

söylemeden de göremiyor musun bendeki bu aşkı..."

Cemal Süreya

Gözlerimi kapamış neyi bekliyordum ki?

İçimde bir yerler her an daha da çok kırılıyordu. Nefesi uzaklaşıp kapının açılma sesi geldiğinde burnuma hafifçe dokunan Toprak'a baktım hemen. Gözlerinde şimdiye kadar hiç görmediğim bir ifade vardı. O kahve gözler bana ne anlatmaya çalışıyordu? Nasılsa eninde sonunda öğrenecektim.

"Artık gitmeliyiz."

Diyecek bir şeyim yoktu, nasılsa ben senin canına okurdum Toprak efendi. Zamanı gelecekti tabii ona önümde diz çöktürüp tüm bu susuşlarının altında yatan tüm sebepleri dinleyecektim hem de en sevecen halimle. Demir abi ve Selim abinin odaları karşı karşıyaydı.

Toprak'ın odası koridorun sonundaydı. Koridorun diğer ucunda da Leyla'nın odası vardı.

"Benim odam nerede? Ya da bir odam var mı?"

Dönüp gülümsedi. Eliyle bir odaya girip ona açılan başka bir kapıyı araladı. Ferah ve güzeldi.

"Burası senin odan, sen burada olursan aklım sende kalmaz ve işe daha iyi odaklanabilirim diye düşündüm."

Bu adam beni sabrımı sınıyordu. Ellerimi belime koymamak için dişlerimi sıktım. Karşımda durmuş bir de sırıtıyordu, dişlerini göstere göstere.

"Ben odaklanamam senin dibinde."

Dudaklarını büzüp yanağımı sıktı.

"Neden Bücür?"

Ben de aynı onun gibi davrandım. Yanağını sıkıp bir adım daha yaklaştım.

"Neden yanında olunca daha iyi odaklanıyorsun?"

Bir anda boynun verdiği avantajla bir adım daha yaklaştığında neredeyse nefeslerimiz birbirine karışırken kalbimden tut da ciğerlerime kadar içimde depremler olmaya başladı. Tam ağzımı açacaktım ki diğer odanın kapısı açıldı.

"Hoş geldin kahvemiz nerede bakalım?"

Hızla arkamı dönüp dudağıma vurdum bir tane. Neler gelmişti aklıma o anlık yakın durumda. Odaya geçip Selim ve Demir abinin yanına oturdum.

"Nasıl beğendin mi odanı?"

Selim abinin eğlendiği çok belliydi.

"Çok beğendim. Ne de olsa yıllarca gazetecilik okumayı Toprak'ın arka odasında olmak için istedim. Londra'da o kadar lisans eğitimi almam da bu oda içindi."

İkisi de gülmeye başladı.

"Ali Osman bir ay sonra askere gidecek. Kısa dönem askerlik yapacak ama onun yerine senden daha çok güveneceğimiz birini bulamadık Yağmur. Hem sen de işin asıl arka planını öğrenmiş olursun dedik. Çok mu kızdın?"