ÇIĞLIK

2.bölüm Nefret ve Aşk

Girişteki korumalara aldırmadan içeriye girmek istedim. Fakat kaslı kollarıyla beni tuttular. "Bu gece arkadaşın yok galiba giremezsin" yine başlamıştık. Genelde erkeklerle gelirdim bu yüzden sorun olmazdı. Her zaman yaptığım şeyi yaptım. İkisinide yanağından öptüm. "Bu yeterli mi tatlım" adamın beklemediği belliydi. Onu aldırmadan içeriye girdim. İçerisi her zamanki gibi içki ve sigara kokuyordu. Bara doğru yürümeye başladım. Param olmadığı için içki alamayacığımı hatırladım. Masada oturan bir adam gözüme çarptı. Yalnızdı. Telefonu ve cüzdanı masada duruyordu. Masaya doğru yürümeye başladım. Adam 20 yaşında gibiydi. Hafif çıkan sakalları koyu renkli gözleri ve tişörtünden belli olan kaslarıyla çok çekici gözüküyordu." selam canım oturabilirmiyim?" adam çok soğuktu." yalnız kalmak istiyorum!" hakiki mal bu yaa. Benim gibi bir kızı reddetti. Salak. Masadan ayrılırken cüzdana elim uzandı. Kaptığım gibi kalabalığın içine girdim. Cüzdandaki paraları alırken gözüm polis rozetine takıldı. 'Aha şimdi sıçtım' cüzdanı attığım gibi kaçmaya başladım. Adam farketmiş olacak ki peşimden koşmaya başlamıştı. Daha hızlanmak istedim ama ayaklarım beni geri geri itiyordu. "Heyyy sen küçük kız hemen dur" bana sesleniyordu. Arkama baktığımda çok yakınımda olduğunu gördüm. Yakalarsa benim sonum olabilirdi. Birinin kolumdan çekmesiyle neredeyse düşecektim. Burunlarımız birbirine değmek üzereydi. Sarhoştu. "Ne yaptığını sanıyorsun sen " sarhoşluğudan faydalanarak kaçmaya çalıştım. Ama kolumdaki el daha da sıkı tuttu. "canım acıyor bırak ben bişey yapmadım" gözleri dudaklarıma kaydı. "Bırak beni lütfen" sesim fısıltı şeklinde çıkmıştı. İlk defa bu kadar çaresizdim." çok güzelsin " sarhoş olduğuna emin oldum. Ben ve güzellik. Çok zıt kavramlardı." ben güzel değilim lütfen bırak beni"
"Şuan seni polis merkezine götürebilirim. Ama yapmayacağım." neden götürmediğini merak etsemde bu durum işime gelmişti." benden ne istiyosun"
"Seni tanıyorum küçük kız. Hatırlıyor musun aynı okuldaydık ben lise 4e gidiyordum." duyduklarıma inanamadım. "Bora sen misin?" sesimdeki şaşkınlık çok belliydi. O zamanlar aşık olduğum Boray dı. " benim küçük kız aşık olduğun bora. Seni uzun zamandır takip ettim. Bu gece de buraya geleceğini biliyordum. Şimdi benimsin küçük kız. O zamanlar senden hoşlanmıştım. Seninle küçük bir oyun oynayacağız. Eğer dediklerimi yapmazsan merkez biraz ileride canım." yaptığım hırsızlığa ilk defa lanet ettim. Şuan yanımdaki bıçakla onu deşebilirdim ama bora farklıydı. Ben ona aşıktım. "Seninleyim" bu söz korkuyla ağzımdan dökülürken belimden tutan eliyle beni ilerletti. "Benimsin artık küçük hırsız yoksa katil mi demeliyim?" herşeyi biliyodu. Off... Ne yapacaktı bana "bak şuan seni öldürebilirim." alaycı bir şekilde " denesene bebeğim" resmen benimle oynuyordu. Arabaya doğru ilerlerken "senden artık nefret ediyorum" diye bağırdım. Susmam için parmağını dudağıma koydu. "Bırak beni senden nefret ediyorum seni öldürmek istiyorum." arka cebimden bıçağımı çıkararak ona doğrulttum. "Hadi sapla bıçağı karnıma durma" sarhoşgu ne dediğini bilmiyordu." yaparım bak hiç korkmam." sesim öfkeli bir şekilde çıkmıştı." seni seviyorum küçük katil" bu kelimeyi lisedeyken duymayı öyle çok istiyordum ki. Şuan ise o zamanlar aşkıma karşılık vermediği için oluşan içimdeki nefret , seni seviyorum dediği için midemde uçuşan kelebekler... Hangi taraftaydım ben. Bir anda dudaklarım boranın dudaklarına yapıştı. bütün canlılara olan nefretim Bora için geçerli olmamıştı. Ben hala ona aşıktım."seni seviyorum bora"

Multimedia da BORA ve ARYA var.
Yorum ve votelerinizi bekliyorum..