Multimedia da -yakışıklı- Bora var.
İyi okumalar..."Sen hiç korkmaz mısın?" bu soruya her ne kadar 'ben hiçbir şeyden korkmam!' demek istesemde bişey diyemedim. Korkuyordum. Her insan gibi bende korkuyordum. Kaybetmekten...
Gece gittigimiz bar daha önce bilmediğim bir yerdi. Bora ya güvendim ve buraya geldik. İçeriye girdiğimizde pek alışık olmadığım bir manzarayla karşılaştım. Bu barda sadece erkekler vardı. Nasıl olur? Bir barda kız yoksa o barın tadı yoktur. Boraya baktığımda birisine el işaretiyle bir seyler anlatıyordu. Bana bakan erkekler her ne kadar beni deli etsede hormonlarıma karşı koymalıydım. Bora vardı benim için... Boranın yaptığı el işaretlerinden içkileri getirmesini söylediğini anladım. Etrafa bakınırken kolumdan tutulmamla bir depo gibi yere götürüldüm. Kim tuttu beni. "Boraaaa!" nerdeydi Lanet olsun nerdeydi. Karanlık yerde ne yapacaktım. Hiç birşey gözükmüyordu. "Allahın belaları çıkarın beniii!" bağırmaya devam ederken ayaklarımın üstünden birşey geçti. Muhtemelen fareydi. Takmadım. Göt içi kadar fare ne yapabilirdi bana. Çıkmak için birşeyler yapmalıydım. Telefonum. Cebimden çıkarmamla hayal kırıklığına uğramam bir oldu. Çekmiyor. Tabi bu lanet olası yerde hiçbişey çekmez. Telefon ışığını açtım. Nasıl bir yer olduğunu zorda olsa görüyordum. Birkaç eski eşya vardı. Onun haricinde çeşit çeşit tiksinç hayvanlar... Kapı nerdeydi. Heryer aynıydı. "Nerde bu kapı!" üzerime tırmanan şeyi aldığım gibi duvara fırlattım. 'Geberin pislikler nefret ediyorum hepinizden!' telefonumun ışığını tavana doğru tuttum. Kare şeklinde bir yer vardı. Çıkış için biryer olduğunu düşündüm. Eski eşyaları zar zor üst üste koydum. Tam çıkacaktım ki kapının ardından bir ses duydum. "Güzelim seni burası yerine yatak odasına kilitlemek isterdim ama malesef." dayan Arya dayan çıktığında hepsinin ebesi sikiceksin dayan. "Benden ne istiyorsunuz gerizekalılar!" kapının açılma sesi geldi. Çıktığım şeylerin üzerinden indim. Hızla bana yaklasan adama baktım. "Bana gerizekalı diyebilmek için çok zavallısın. Şimdi kes çeneni otur. Birazdan polis gelicek. Ve senin için hiç iyi şeyler olmayacak. Müebbet hapis için hazır mısın?" ne diyordu bu salak. "Bora nerde!" umarım ona birsey olmamıştır. "Boranın ne yaptığını hiçkimse çözemiyor. Polisler gelince herseyi anlayacağız cici kız. Şimdi usluca otur!" bora ne yapıyordu. Kapının kapanmasından hemen sonra kilitlenme sesi geldi. Burdan hemen çıkmalıydım. Polis gelirse işim biterdi. Elbisemin cebi olması benim için avantajdı. Cebime koyduğum bıçağı çıkardım. Bi plan kurdum hemen. Az önce gelen adam muhtemelen kapını oralardaydı. "Yardım edin nolurr!" dışardan ses gelmedi. Tekrar bağırdım. 3.bağırışımda kapı açıldı. Az önce gelen adamdı. "Ne var sürtük?" elimdeki bıçağı saklama gereği duymadım. Zaten karanlıktı içerisi. "Ben sadece korkuyorum... karanlıktan. Sana sarılmama izin verir misin?" yüzünü goremesemde sırıttıgına emindim. Adam yaklaşmaya başlayınca bıcağı daha iyi kavradım. Adam dibime gelince bıçagı sapladım. Çıkarıp tekrar sapladım. Öldügüne emin olduktan sonra koşarak depodan çıktım. Işık gözlerimi rahatsız etmeye başladı. Çıkışı bulmalıydım. Eğer girdiğimiz yerden çıkarsam yakalanırdım. Arka kapı olmasını umarak geldiğim yöne doğru ilerledim. Bi kapı gördüğümde koşmaya başladım. Tam çıkacakken borayı baygın halde bağlı bir sekilde buldum. Etrafta kimsenin olmadığına emin olunca Boranın yanına gittim. Uyandırmaya çalıştım. Bir yandan da ellerini çözüyordum. Yukardan polis arabasının sesi gelince bir an telaşa kapıldım. Boraya sert bi tokat attım. Aniden kendine geldi. Kolundan tuttuğum gibi çekmeye başladım. Bir şey diyecek oldu ama demedi. Kapıyı açtıktan sonra etrafta göz gezdirdim. "Arya sen nasıl kurtuldun?" of bora şimdi sırası değildi. Cevap vermedim. Etrafta birkaç adam vardı. Elbisem olduğu için dövüşmem zor olurdu. Kanlı bıçağı cebimden çıkararak adamın arkasından sapladım. Diğerleri de gelmeye başlayınca koşması için Borayı da çekiştirdim. Arkamızdan adamlar gelirken bi polis arabası da harekete geçmişti. "Arya vurulucaz. Teslim olalım." içimden 'hee çok biliyon sen' demek gelsede sadece "bana güven ve koşmaya devam et." demekle yetindim. O da tamam şeklinde başını salladı. Kurşun sesleri susmak bilmiyordu. Borada polis olduğu için yanındaki silahla ateş ediyordu. Pek işe yaramasa da bir kaçını öldürmüştü. Yoldan geçen bir arabayı durdurdum. İçinde bi adam vardı. Adamı bıçak yardımıyla arabadan indirdim. Ben sürücü koltuğuna geçerken Bora da yan tarafıma oturmak için kapıyı açtı. Tam arabaya oturucakken omuzundan kurşun sıyırdı. "Bora iyi misin!" omuzuna aldırmadan arabaya bindi. "Ben iyiyim. Bas gaza sevgilim."(bas gaza hatçe sksjsjr)
Kafamı sallayarak gaza yüklendim. Polisleri kolayca atlattık. Nöbetçi bir eczane bulunca arabayı durdurdum. "Noldu neden durduk?" omuzunu iyice unutmuştu heralde. "Bekle beni pansuman için gerekli malzemeleri alıcam." arabadan indim. Eczanede kimse yoktu. İşim kolay olacaktı. Para vermeden çıkmayı düşündüm ama polise haber vereceğinden emindim. Kameralar felan. Riske girmemek için parayla alıcaktım. "Merhaba pansuman için gerekli malzemaleri alıcaktım yalnız acele olursa iyi olur." eczacı kafası sallayarak raflara yöneldi. 5dakika bekledikten sonra hersey tamamdı. Parasını ödedikten sonra arabaya doğru yürüdüm. Bora arabadan inmişti. Kaldırıma oturmuş bekliyordu. Malzemeleri arabaya koyduktan sonra Boranın yanına gittim. "Hadi gidelim çok oyalandık." arabaya doğru yürüyünce kolundan tuttum. "Omzuna bakıcam bekle." omzunu kan lekesi olan tişörtünden açtım. Kurşun sıyırmıştı. Tişörtünden bi parça yırtarak omzuna sardım. Bana baktı. Gözlerimin içine. Sonra dudaklarıma kaydı bakışları."Sen hiç korkmaz mısın?" bu soruya her ne kadar 'ben hiçbir şeyden korkmam!' demek istesemde bişey diyemedim. Korkuyordum. Her insan gibi bende korkuyordum. Kaybetmekten...
"Korkuyorum. Ama polisler umrumda bile değil. Polislerden hapishaneden korkmuyorum. Sadece seni göremezsem diye korkuyorum. Seni kaybetmek korkuyorum..."
Gözlerimiz buluşunca elim saclarına gitti. Dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Kısa bir süre sonra "Seni seviyorum Arya." dedi ve tekrar dudakları benimkilerini buldu.
Tam kendimizi kaptırmıştık ki sokağın başında polis arabası belirdi. Sanırım bu kaderin bize 'aha şimdi sıçtınız' deme şekliydi..Yeni bölümle ilgili düşünceleriniz neler?
Sizce Arya ve Bora polise yakalanıcak mı?Vote ve yorum unutmayın lütfen...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇIĞLIK
Misterio / SuspensoMasum görünümlü olan Her türlü belaya bulaşmış ve kendine zarar vermeyi seven seri bir katil... Bütün insanlara karşı olan nefreti gün geçtikçe büyümekte... Bunu birinin durdurması gerekiyor... "Bütün insanlardan nefret ediyorum!!!"