Dün gecenin üstünden..birkaç saat geçmişti ve Westeros'da ay batmış , güneş doğmuştu. Aegon ve Levi , kaleye gece yarısı gelmiş ve ikisi de odalarına geçmişti...Sabaha ikisi de baş ağrısı ile uyanmıştı ancak bundan daha büyük sorunları vardı.
Biliyorsunuz ki...Otto Hightower , Lyonel Strong'un vahşi ölümünden sonra tekrar Kral El'i görevini devralmıştı. Dün akşam sözde varis Aegon odasında bulunamadığı için Otto , bir sıçan göndermişti...Levi ve Aegon'un arasında geçen olayların tamamından haberi vardı...Çünkü dün gece Aegon bir anlık bile olsa gümüş saçlarını salmıştı... Ve Sıçan da bunu görmüştü.
Otto Hightower , sabahın ilk ışıklarıyla Kral dostu Viserys Targaryen'ın odasına gitti. Kapıyı açtı ve yavasca içeriye adımladı. O sırada Kral , taş Westeros legolarını dizmekle meşguldü.
''Günaydın , Majesteleri.''
Otto , selam vererek ilerledi...Kral'ın yani başında durdu. Viserys ise tek kaşını kaldırdı.
''Ne oldu?"
Otto Hightower biraz durdu. Kral'ın ciddiyetini izledi ve vereceği tepkiyi düşündü.
''Üzgünüm , Majesteleri... Saat epey erken ancak...kötü haberim var.' Konsey toplanmadan önce özel olarak söylesem iyi olur diye düşündüm , Efendim.''
Kral Viserys pür dikkat karşısındaki El'ine odaklandı... Kral El'i Otto , adama yaklaştı ve sessiz bir tonda anlatmaya başladı.
''Bir babaya oğlu hakkında bunu nasıl derim...bilmiyorum ancak. Prens Aegon...Levi Strong ile kale duvarları dışarısında görülmüş.''(O)
''Ne yapıyorlarmış?"(V)
''Bir Prens'e...ve en iyi arkadaşına...Hem de iki erkeğe yakışmayan şeyler...kötü davranışlar.''(O)
''Nasıl davranışlar?"(V)
Otto Hightower , Kral'ın körlüğüne lanet etti iç sesiyle. Derin bir nefes aldı... Ama asıl düşündüğü Kral'ın hangi oğlanı önemsediğiydi.
''Bir Zevk Evinin tünellerinden birinde görülmüşler...iki genç erkek...ve birisi de gümüş şaçlıymış.''
Kral Viserys sadece dinliyordu...Otto Hightower ise anlatıyordu ancak Kral'ın yatağının arkasında , perdenin karşısında duran kızı Kraliçe Alicent'dan habersizdi.
''İki oğlanda...özellikle birisi Prens. Derslerini asmışlar ve halk kılığında Kale'nin kapıları önünde görülmüşler.''
.
.
.Levi , rüya ağacının altındaydı...Her zamanki gibi minderlere oturmuştu ve tarih kitabı okuyordu. Baş ağrısı için haşhaş sütü içiyordu...Dün gece olanlar cok bulanıktı ancak tünele girmeden öncesini hatırlayabiliyordu. Koridorda yürürken ise...Hizmetçiler ona bakıyor , o geçtikten sonra aralarında fısıldaşıyorlardı.
Dikkatini kitabına vermişken , ara ara haşhaş sütünden bir yudum alıyordu. Birkac adım sesi duydu...kafasinı kaldırdığında ise Kraliçe'yi fark etti. Levi hızla ayağa kalktı ve Kraliçe'ye saygısını göstermek için hafifçe kafasını eğdi...
''Majesteleri...''
''Dün gece neredeydin , Levi?"
Levi bir an duyduğu soruya şaşırdı ancak doğruları söyleyemezdi. Haddini aştığı o geceyi Kralice'ye anlatamazdı.
''Buradaydım , Majesteleri...Dersimi astım çünkü uyuyakalmıştım...''
Kraliçe Alicent bir an Levi'ı süzdü. Tek kaşını kaldırdı ve 15 yaşına kadar büyüttüğü oğlana baktı. Saklamaya çalışsa bile gözlerine bir tiksinti bulunuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
a Targaryen's Nova [Aegon II Targaryen]
Fanfiction''Yıllar 107 AC gösterdiğinde Kral Viserys'in o çok istediği erkek varisi sonunda doğmuştu...Adının ikincisi Aegon, Kraliçe Alicent'dan doğan varis. Aegon o yıl kalede doğan tek bebek değildi. Kral Viserys'in yakın dostu Lyonel Strong'un da bir oğlu...