Eksik parçalar yerinde⁸

33 6 2
                                    

Hepsi birlikte Jungkook'a bakıyorlardı. Yoongi sinirli ve titreyen sesiyle konuştu.

"Kim olduğunu biliyor musun"

Jungkook durgun ifadeyle onayladı. O anıları hatırlamak istemesede onların bu bilgilere ihtiyacı olduğunu biliyordu.

"Kim olduğuna sonra geleceğim.Yoongi hyung, bizi götürdükleri yer köydü. Jimin oraya gittiğimiz için seni aradı seslendide"

Jimin ayağa kalkarak sırıtmıştı. Jungkookun kafasının nasıl çalıştığını düşünüyordu. Her dediği saçmaydı ona göre.

"Yeter Jungkook. Ben onu tanımıyorum bile onun için neden endişeleneyim?"

Yoongi hafiften kırıldığını hissetsede bir şey dememişti. Namjoon bir şey demek istesede kolu ile onu dürterek uyarmış, susmasını sağlamıştı. Jimini kırmak istemiyordu, kırmalarını istemiyordu.

"Jimin, odana çıkar mısın?"

Jin den beklenmiyecek derecede bir kibarlıkta konuştuğunda jimin daha fazla burda olmanın saçma olduğunu düşünüp odaya çıkmıştı.

Hafifçe nefes alarak jiminin az önce oturduğu koltuğa oturdu jungkook. Taehyung kucağında hissettiği soğuklukla Jungkooka baktı.

"Dikkattim dağılıyor Tae, daha sonra"

Taehyung sessizce onaylayıp arkasına yaşlanmıştı. Pek belli etmese de olaylara pek hakim olmamıştı. Daha çok sevdiğiyle hasret gidermekle meşguldü.

"Bizi aldığınız eve götürdüler bizi. Ordaki kadın o gün yoktu. Aynı odada kaldık ama jimin ertesi gün aldılar"

Yoongi hafifçe çatılmış kaşları ile birlikte konuşmuştu.

"Kim"

Jungkook kim olduğunu çokça düşünmüştü. Fakat yüzünü istesede hatırlıyamıyordu.

"Bilmiyorum, Yoongi hyung o gün jimini hiç getirmediler. Çok merak ettim hatta.."

Flashback

Jungkook odanın içerisinde bir ikeri bir geri gidip geliyordu. Arkadaşını saatlerdir getirmiyorlardı. Geri getireceklermi onu bile bilmiyordu.

Odada endişeli adımlarla yürürken bir kadının sesini duymuştu. Jungkook kapıyı hızla açarak kadına ve ona sarılan jimine baktı.

Kim olduğunu bilmiyordu, ama jimin ona sarıldığına göre onlardan kurtaran biri olduğunu düşünmüştü.

Jimin gülümseyerek kadına bakarken gözü jungkooka kaymıştı. Gülümsemesi saniye saniye silinip meraklı bir ifadeyle kadına bakmıştı.

"Anne bu kim?"

Jungkook çatılı kaşlarıyla jimine adım atmıştı.

"Jimin-"

"Ben jimin değilim. Sizi tanımıyorum"

Flashback end

"O gün onun doğal yollardan hafızasının silindiğini düşünmüştüm. Biraz konuşarak güvenini kazanmıştım da."

"Kim sildi ozaman hafızasını"

Taehyung sessizliğini bozarak ortaya atmıştı soruyu.

"Ertesi günü farklı bir adam beni zorla bir yere götürdü. Jimin uyuyordu, bu da işlerini kolaylaştırmıştı. Köyün en sondaki evine götürüp beni oraya bıraktılar. Sonra Hoseok geldi"

"Kurtardığı için mi silinmedi hafızan?"

Taehyung bu yüzden olduğunu düşünüyordu. Yoongi bir şeyleri çoktan anlamıştı.

"Bende öyle düşünmüştüm tae, Burdaki herkes ondan gelecek ihaneti beklemiyorsunuzdur. Ancak Hoseok hyung o gün benim hafızamı silmeye çalışan ve jimininki silen kişi"

Hepsi sadece onu dinliyordu. Yoonginin planında ki eksik parçalar yerli yerine oturmaya başlamıştı bile.

Yoonginin gözleri boş bir alana odaklanmıştı.

"Nasıl silinmedi ozaman"

"Aa şey..Biliyorsunuz o biraz..dikkatsiz? Ona bakmadığımı anlamadı bile. Ben onun ne için burda olduğunu anlamamla birlikte asla yüzüne  bakmadım. İşinin bittiğini sanıp geri çekildiğinde hafızam tamamen silinmiş gibi numara yaptım."

Taehyung sırıtarak gururla Jungkooka bakıyordu. Çok zeki bir sevdiği vardı ve bu zekası onların işlerini kolaylaştırmıştı.

Jungkook taehyungun bakışını fark edip utanarak kafasını eğmişti.

"Sonra...İmkansız olduğunu bilmeme rağmen hafızasını geri getirmeye çalıştım ama tembihledim onu. Eğer bunu kadına söylerse hafızamın silinmediğini anlarlardı. Ancak sadece jimine kafamın çalışmadığını düşündürmüştüm. Delirdiğimi falan sanıyordu."

"Teşekkür ederiz Jungkook. Bu bilgiler işimize kesinlikle yarayacaktır."

Yoongi duraksayarak yüzündeki korkunç ifadeyi yoğunlaştırmıştı.

"Ve Hoseoka bir şey belli etmeden buraya çağırın."

love war | YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin